Mutlu olmak
Hepimiz mutluluk ve mutsuzluk üzerine düşünmüşüzdür mutlaka. Bizi nelerin mutlu, nelerin mutsuz ettiğini tespit etmeye çalışmış, bu tespitlerden bazılarının tamamen bize özgü olduğunu, bazı noktalarda ise neredeyse herkesin hem fikir olduğunu görmüşüzdür…
Herkes kendine aynı soruyu soruyor ben neden mutlu olamıyorum diye. En zengininden en fakirine, en ünlüsünden en yalnızına, yaşlı veya genç ayırt etmeksizin tüm insanlar aynı duygunun peşinde. Herkes, istisnasız daha mutlu olmak istiyor, mutlu olmak için kendince çaba gösteriyor ve ona ulaşmak için yöntemler buluyor ancak ne yazık ki yine de insanların büyük kısmı kendini yeterince mutlu hissetmiyor.
Hal böyle olunca hepimiz daha mutlu olabilmek adına bıkmadan ve usanmadan mutluluk peşinde koşar, sevmek sevilmek isteriz, ama dikkat ederseniz hep birilerine kendimizi sevdirmek için çalışırız. Kendimizi böyle daha mutlu olabilecek zannederiz.
Peki, o zaman ne yapmalı da mutluluğu elden bırakmamalı, mutluluk insanın elinde olan bir şey mi? Evet nasıl mı? Evvela kendimize şu soruyu sormamız gerek. “Ben ne istiyorum şu hayattan?” diye. Her şeyden önce isteklerimizle gösterdiğimiz mücadele eşit olmalı ki, beklediğimiz sonuçları bize hayat versin.
Çünkü esas itibarıyla mutluluk beklenen elde edilendir. Bu doğrultuda insan hedeflerini büyük koyduğunda elde ettiği nispeten daha düşük olacağından kişinin mutsuz olması yüksek olasılıktır. Az şey istemek insanın hayatta kanaatkâr bir yapıda olması onun yaşamı üzerinde olumlu etki yapacağı aşikârdır. Bunu bir örnekle açıklamak daha isabetli olur sanırım.
Zengin olmak istiyorsun ama bir şirkette temizlik elemanı olarak çalışıyorsun. Hiç bir zaman zengin olamayacağın için bu ulaşamayacağın zenginlik seni her zaman mutsuz edecek. Ama beynimizde normal bir gelirli yaşantıyı kabul edersek, elimizdeki imkânlardan şikâyet etmeyi memnuniyetsizlik tavrını bir kenara bırakıp şükredersek yaptığımız işi hem severiz hem de standart yaşantımızdan memnun oluruz. Birçok şeyden zevk almaya başladığımız zaman, hayatımızdaki bu kötümser ve arabesk durum ortadan kalkacak, kocaman şeylerin mutlu etmediği adam ya da kadın ufacık şeylerden mutlu olur hale gelir.
Mutsuz olmak çok kolaydır, zor olan mutlu olmayı başarabilmektir. Bu duyguyu yaşayan herkes hislerini arkadaşları, dostları ve çevresi ile paylaşmalı bu sayede onların da yüzünün gülmesini sağlamalıdır. Bizi en çok sevenler, gerçek dostlarımız ve ailemiz bizim mutluluğumuz karşısında kendileri de mutlu olacaktır. Mutluluk böylece çoğalacak kocaman bir dalga olarak tüm dünyayı saracaktır. Mutluluk duyguların en güzelidir, bu güzelliği yakaladığımızda onu kaybetmeden çoğaltmaya çalışmak gerekir.
Her şeye rağen yinede mutlu olamayanlara sesleniyorum. Mutlu olmak için hiçbir nedenim yok demeyi bırakın. Hayata birde bardağın dolu yanından bakın. Hayat her şeye rağmen devam ediyor, zaman su gibi akıp giderken insan nefes alıp veriyorsa bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi?
Halil CANDAN