Sosyal Medya
Malumunuz devr-i kapitalist düzenin felek-i çarkında savrulup duruyoruz. Buna paralel olarak gelişen ve başını almış, sürekli yol kateden teknoloji çağının Kölesi haline gelmiş bulunmaktayız. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak sosyal medya denen olgular hayatımıza sirayet etmektedir. Artık hayatımızın her alanına hitap ettiğini sandığımız ve can damarlarımızdan biriymiş olarak algıladığımız sosyal medya olguları vasıtasıyla yaşanacak bir hale bürünmüş bulunmaktayız.
Baştan söyleyeyim amacım teknolojiyi yermek değil…
Teknoloji bir nimetse elbette bu nimetin “etinden, sütünden” faydalanmalıyız ve bu nimeti israf etmeden gerektiğinde kullanabilmeliyiz. Söylemek istediğim bizi sosyalleştirdiğine inandıran sosyal medya olgusunun aslında bizi sosyalleştirmediği, bilakis bizi yalnızlaştırdığıdır.
Neden mi? Şöyle ki; günümüzde sosyal medya olgusunun gelişmesi sosyal hayatımızda yüz yüze ilişkilerimizi zedeleyip neredeyse bitme aşamasına getirdiği, bizi sosyalleştireceğini sandığımız, aksine yalnızlaştırdığı kanaatidir. Evde, okulda, iş yerinde, otobüste, neredeyse her yerde sürekli sosyal medyaya bakma ihtiyacı duyuyoruz. Bu olgunun bağımlısı olmuşuz. Basit birkaç örnek verecek olursak hatırlayacağımız üzere geçmiş zamanlarda bayramlarda aile fertleri toplanır bayramlaşmalar yaşanılırdı, oysa günümüzde bu durum yerini kısa mesajlara bırakarak, neredeyse yüz yüze ilişkilerin yaşanmasının önüne geçtiği gerçeğidir. Yüz yüze görüşme, tokalaşmanın, kucaklaşmanın yani aile fertleriyle bile yüz yüze ilişkiler yerine sosyal medya aracılığıyla iletişimi kurma noktasına geldik.
Eskiden çocuklar sokaklara çıkıp oyunlar oynarlardı top oynamak için “hadi dışarı çıkıp top oynayalım derlerdi” oysaki günümüzde teknoloji ile birlikte bilgisayar oyunlarının hayatımıza girmesine bağlı olarak, “Hadi dışarı çıkıp top oynayalım” anlayışı yerini “ haydi oturup maç yapalım” anlayışına bırakmıştır. “Sosyalleşmek bu mudur?” diye sormak gerekir. Hayır, Sosyalleşmiyoruz yalnızlaşıyoruz…
Özelimizi bu olgular vasıtasıyla başkalarına gösterme ihtiyacı duyuyoruz. Neden böyle bir ihtiyaç duyuyoruz bunu sorgulamak gerek. Yok, kaç kişi beğendi, kaç takipçim oldu gibi saplantılar yaşıyoruz. Söyledim ya amacım teknolojiyi yermek değil, yalnızlaşmayı dile getirmektir. Yazım okunduğun da illa ki eleştiren ya da hak vereniniz olacaktır” Bu olguları bende kullanıyorum neden bu durumun bağımlısı olduğumuzu sorgulamamız gerektiğini söylüyorum.
Dedim ya ‘devr-i kapitalist’ düzenin ‘felek-i çarkın’da savrulup duruyoruz her halde. Bu çark bu şekilde dönmeye devam edecek ve bizi de oradan oraya savurup duracaktır. Bu çarkı alt edebilir miyiz? Onu da bilemiyorum, ama bunun üzerine düşünebileceğimizi biliyorum. Yüz yüze ilişkilerin yok olmaması için bunu bir kez daha düşünelim diyorum.
Halil CANDAN