KEKEMELİK
İletişim bozuklukları konuşma bozuklukları, dil bozuklukları, işitme bozuklukları ve beyinsel işitsel işlemleme bozukluklarını içermektedir. Konuşma bozuklukları akıcılık bozuklukları ve artikülasyon(kişinin konuşma seslerini yanlış veya eksik üretmesi) bozukluklarından oluşur.Amerikan konuşma-Dil-İşitme Birliğinin tanımına göre kekemelik konuşmanın akışında, ritminde, tizliğinde, vurgularında, ses birimlerinin çıkarılmasında ve anlaşılmasında bir bozukluğun olmasıdır. Konuşma bozukluğu olan kişilerde iletişim sorunlarına genelde psikolojik sorunlarda eşlik eder. Kekemeliği olan çocuklar bir gün iyi konuşurlar, bir gün ise kötü konuşurlar.
Konuşma ritminin ve akıcılığının duraksamalar ile bozulması olarak tanımlanan kekemelik, en karmaşıkve bilinmeyen yönleri en fazla olan konuşma bozukluklarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü 1976 yılında kekemeliği, bireyin ne söylemek istediğini kesin olarak bildiği, istem dışı, tekrarlayan ses uzatmaları ve kesilmeleri nedeni ile konuşma ritmindeki bozukluk olarak tanımlamıştır.Conture, Yairi ve Ambrose toplam sözcük sayısının %3’ü ve daha fazlasında akıcı konuşma bozukluğu bulgusu gösteren çocukları kekeme olarak tanımlamışlardır. Kekemelik okul başarısını, mesleki başarıyı ve toplumsal iletişimi olumsuz etkilemektedir.
Kekeme çocuklar da kekemelik genelde cümlenin başlangıç kısmında görülür. Kekeme çocuklar daha çok işlev bildiren kelimelere takılırlar. Genç ve erişkinler daha çok içerik bildiren kelimelere takılırlar.
KONUŞMADA AKICILIK BOZUKLUKLARI
Çocuklarda konuşmada akıcılık bozukluklarının %2’si kalıcı, %4-5’i geçicidir. Konuşmada akıcılık bozuklukları ;gelişimsel kekemelik, hızlı-bozuk konuşma, nörojenik kekemelik ve psikojenik kekemeliktir. Konuşmada akıcılık bozuklukları içinde en sık rastlananı kekemeliktir. Düşünce hızının konuşma hızını geçtiği 2-3 yaşlarında konuşma akıcılığındaki bozulma fizyolojik ya da geçici kekemelik olarak bilinir ve anlatım dilinin gelişimi ile kendiliğinden ortadan kalkar.Fonolojik bozukluk (bazı harflerin ve hecelerin telafuz edilmesinde problem )ve sözel anlatım bozukluğu kekemeliği olan bireylerde daha sık görülür. Birçok erişkinde bazen konuşmada akıcısızlık görülebilir. Bu duruma normal akıcızlık denir. Eğer bu durum sık oluyorsa kekemelik akla gelmelidir.Nörolojik akıcılık bozukluğunda kelime ve hece atlanması görülür, buna dağınık konuşma(cluttering) denir.Bundabir sözcük bitmeden diğerine başlama ve ritimsiz konuşma görülür. Kişi kendisindeki konuşma bozukluğunun farkında değildir. Beyin kaynaklı olarak ses tellerinin aşırı kasılmasına bağlı olarak görülen durum ise spasmodikdisfonidir. Konuşma sırasında anormal bir nefes alış ve boğuk ses duyulur. Spasmodikdisfonileigh hastalığı, krabbe, aspartilglukozaminüri, rettsendromunda görülür. Sol beyin hemisferini etkileyen lezyonlarda afazi görülür. Afazide anlama, algılama ve adlandırma yetenekleri yitirilmiştir.
KEKEMELİĞİN GÖRÜLME SIKLIĞI
Kekemeliğin görülme sıklığı %4-19’dur. Erkek çocuklarda kız çocuklarına göre 3-5 kat daha sıktır. Başlangıç yaşı 2-7 yaşlar arasındadır. Olguların %98’inde başlangıç yaşı 10 yaş öncesindedir.Erişkin dönemde her iki cinsiyet arasında tekrar eşitlenir. Kekeme çocukların %50’si ergenlik çağında, %80’i ergenlik sonunda kendiliğinden iyileşir.Düzelme oranı kız çocuklarda daha yüksektir. Kekeme çocukların %20-40’ında erişkin dönemde kekemelik devam etmektedir. Yetişkinlerde kekemelik kafa travması, inme, tümör ve demans durumlarında da görülür. Erişkinde fiziksel ve pskikolojik stres sonrası gelişen kekemelik %60-70 oranında düzelir. 1 yıl boyunca süren kekemelik kalıcı olabilir. Kekemelerin yakın akrabalarında kekemelik görülme sıklığı %50’dir. Kekemeliği olan çocukların zekaları genelde normaldir.Zeka katsayısı puanı düşük olan çocuklarda kekemelik daha sıktır. Kekelemesi olan çocukların ebeveynlerinde obsesif-kompulsif bozukluğa, nevroza sık rastlanmaktadır. Kekeleyen yetişkinlerde sosyal ilişkilerde uyumsuzluk, sinirlilik, içe dönüklük, özgüven yetersizliği, obsesyon(takıntı) daha sıktır.
KEKEMELİK BULGULARI
–Sözcük içi akıcı konuşma bozuklukları (ses ve hece tekrarları, ses uzatmaları ve sözcüklerin parçalanması),tek heceli sözcük tekrarları en sık karşılaşılan kekemelik bulgularıdır.
-Sözcükler arası akıcı konuşma bozuklukları (kısa tek heceli tüm sözcük tekrarları, çok heceli tüm sözcük tekrarları, düzeltme, ünlemlemeler),
-Normal konuşma sırasında görülen duraksamalar,
-Dolaylı yoldan konuşma,
-Söylenmesi zorunlu sözcüklerden kaçınmak için başka sözcükler kullanma,
-Kelimeleri fiziksel bir gerginlikle söyleme
-Konuşma akıcılığı bozukluğuna bağlı olarak okul başarısı, mesleki başarıda azalma, toplumsal iletişimde azalma,
-Motor ve duysal bir eksiklik varlığında konuşma güçlüğü daha belirgin hale gelir.
KEKEMELİĞE EŞLİK EDEN DURUMLAR
Kekelemeye göz kırpma, tikler, dudak, dil ve yüz hareketleri, kafa hareketleri, nefes alma davranışları ,yumruk sıkma, anormal vücut hareketleri eşlik edebilir. Bozukluğun yaygınlık ve şiddeti durumdan duruma değişir.Şarkı ve tekerleme söyleme, fısıltılı konuşma, cansız varlıklar ya da evcil hayvanlarla konuşma sırasında kekemelik bazen görülmezken; gerginlik ve kaygının veya iletişimde baskının hissedildiği durumlar ise kekelemeyi artırabilmektedir. Kekemeliğe bağlı kaygı, kaçınma davranışları ve kendine güvende azalma görülür.Bundan dolayı toplumsal işlevsellik bozulabilir. Duygusal sorunlar gelişebilmektedir. Utanma, suçluluk hissi, saldırganlık, isyan, kaygı, hayal kırıklığı, gerginlik, kızgınlık ve çaresizlik duyguları görülebilir. Sıklıkla konuşmaktan ya da konuşmanın beklendiği sosyal ortamlardan kaçınma gözlenir. Kekemelik meslek seçimini ve meslekteki gelişmeyi sınırlayabilir.
Kekemeliğe ikincil olarak gece idrar kaçırma görülebilir.
KEKEMELİĞİN SEBEPLERİ NELERDİR?
-Kalıtımsal geçiş erkek çocuklarda kızlara göre daha sıktır. Kekemelerin %40-60’ında ailelerinde kekemelik öyküsü vardır.
-Sol elini kullanan ve doğumda hipoksi yaşayan çocuklarda daha sık görülür.
-Beyin sol temporal ve frontal bölgede kan akımında azalma,
-Serebraldominans teorisine göre kekemelerde konuşma sırasında sinyallerin hızlı geçişini sağlayan sol beyin hemisferi yeteri kadar baskın değildir. Sol hemisfer baskınlığının azalması kekemelerde duygusal aktivitede artışa neden olur.
-Ses telleri işlev bozukluğu,
-Çocukluk döneminde konuşma sırasında korkma ve başarısızlık deneyimleri kekemeliğe neden olabilmektedir.
-Çocuğun akıcı konuşma kapasitesi, çevrenin konuşma talebini karşılayamadığı zaman kekemelik gelişebilir.
-İleri yaşta ortaya çıkan kekemelik ani ve şiddetli fiziksel ya da psikolojik stresten kaynaklanabilir.
-Bazal ganglionlardaki dopamin düzeyinde azalma dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, Tourette sendromu, kekemelik, obsesif-kompulsif bozukluk ve tik bozukluklarına neden olur.
-B12 vitamini, D vitamini, çinko, bakır, demir,kalsiyum ve magnezyum eksikliği kekemeliğe neden olabilir.
KEKEMELİK TÜRLERİ
1.Gelişimsel kekemelik: 7 yaş altında, her beş kekeleyen çocuğun 2’sinde görülmektedir.
2.Tedavi edilebilir kekemelik:7 yaş üzerinde kekeleyen üç kişinin 2’sinde görülmektedir.Bunların kekemeliği bir uzman desteği ile düzeltilebilir.
3.Tekraralayan kronik kekemelik: Konuşmanın akıcılığında bariz bozulma vardır. Yaşam boyu devam eder.
AİLELERE ÖNERİLER
-Çocuğunuz konuşmasından daha çok ne anlatmak istediğini dikkatlice dinleyin.
-Çocuğunuzun yerine konuşmayınız veya çocuğunuzun konuşmasını tamamlamayın.
– Zaman baskısı gibi iletişim baskısından kaçınının.
-Sözel performansı gerektiren ihtiyaçlardan kaçınının.
-Çocuğunuzun konuşmasının kesilmesini önleyin (sıra alarak konuşma).
-Uzun ve karmaşık cevapları gerektiren sorulardan kaçınının ve daha çok 1-2 kelime ile cevap verilebilecek sorular sorun.
-Aşırı hızlı konuşmaktan kaçının. Çocuğunuzla yavaş hızda ve rahat konuşarak rol model olun
-Akıcılık bozukluklarını kekemelik diye etiketlemekten kaçının.
-Akıcılık bozukluklarında da, çocuğunuzla konuşma sırasında doğal göz kontağı kurun.
-Çocuğunuzun yanlış çıkardığı sesleri düzeltmekten kaçının.
Uzm. Dr. Ali AYDIN