1993 yılından beri tam 23 senedir basın sektörünün içerisindeyim.
Uzun yıllar ulusal basında ve bölge gazetelerinde bu güne kadar yüzlerce haber yaptım ama hiçbir zaman kimse ile şahsi bir problemim olmadı.
Bizim zamanımızda Gazeteciler, örnek insanlardı.
Gazetecilik mesleği onurlu bir meslek idi. Gazeteciler, parmakla gösterilirdi.
İşini doğru yapar, yalan dolan entrikalar ile uğraşmazdık.
Toplumun sorunlarını kendi sorunlarımız gibi görürdük.
Sorunların çözülmesi için yaptığımız haberler dikkat çeker ve yetkililer tarafından ivedi olarak dikkate alınır ve çözüm bulunurdu.
Sözüm onlara, son zamanlarda Kendilerini gazeteci ilan eden, ve gazeteciliğinin“ G”sini bilmeyen Korsan gazeteciler ve şarlatanlardan dolayı bende gazetecilik mesleğinden soğudum.
Bu kişiler toplumda yer almak. Kendilerini ispatlamak için mesleki yeterliliği olmayan kendi kendilerini gazeteci olarak ilan eden şarlatanlardan başka bir şey değildir.
Böyle şarlatan gazetecilerin, gazete büroları ve ofisleri de yoktur. Seyyardır. Ayakçılardır.
Kurumsal kimlikleri de yoktur. Hayali şirketleri vardır. Vergi dairelerinde, ticaret odalarında, esnaf ve meslek odalarında medya ve basın ile ilgili ne bir kayıtları ne de hayali şirketlerinin tescil kaydı da yoktur.
Hayali şirketlerin, hayali gazetecilerin, yalancı kişilerin mumları yatsıya kadar yanar.
Böyle şarlatanlar, böyle yalancılar, böyle hayali düşünen, kendilerini gazeteci olarak ilan eden korsan gazetecileri gören benim gibi eski gazeteciler, bu meslekten iyice soğudular.
Gazeteciler, hayallerle değil, doğrular ile uğraşan insanlardır. Gazeteciler, menfaatleri uğruna birilerini hedef almayan insanlardır.
Ben yıllar önce ulusal basından ayrıldıktan sonra Bölge gazetesi ve Malatya dergisinde hemşehrilerimin bir çok haberini yaptım ve hiçbir zaman kimsenin gazına gelmedim. STK Başkanlarının bir eksiğini gördüğüm zaman gazetemde haber yaparak değilde uygun bir dille uyarırdım ve anında telafi edlirdi.
Son zamanlarda bazı internet sitelerinde Malatya Sivil Toplum Kuruluşlarına ve STK Başkanlarına saldırıda bulunan ve çamur atan arkadaşlara seslenmek istiyorum “Gelin, birlik olalım. yalan yanlış haberlerle çamur at izi kalsın felsefesinden vaz geçelim ve İnsanları kendimize güldürmeyelim” derim.
Kimimiz Pütürge’den, Kimimiz Darende’den, Kimimiz Akçadağ’dan, Kimimiz Kale’den gelmişiz buralara, bence İstanbul’da bizim bizden başka kimsemiz yoktur. Gelin birbirimize kenetlenelim ve birbirimize sahip çıkalım.
Çünkü ben bugüne kadar Hemşehrilerimde aldığım reklam ve ilanlarla ayakta durdum ve yıllarca onların sayesinde ekmek yedim Gazetemi ve dergimi iş adamlarımızın sayesinde çıkardım. Unutmayın ki sizde onlardan aldığınız reklam ve ilanlarla ayaktasınız. İş adamlarımıza ve STK Başkanlarımıza lütfen saldırmayın. Bu mübarek Ramazan ayında “ALLAH SİZİ İSLAH ETSİN”, Başka bir şey demiyorum.
Hayırlı Ramazanlar
Ferhat CANBEY