Günahların toz tanecikleri gibi çok, insanların günahlar içerisinde, bir okyanusun içindeki ufacık kum taneleriymişçesine savrulduğu bu zamanda, bir Müslüman olarak, neyin haram neyin helal olduğunu bilip bu haramlardan sakınmak üzerimize farz kılınmıştır. İslâm Dini’nde, organlarla işlenen günahlar, organların adıyla anılmaktadır. Bu organlardan birisi de eldir. Kişinin eliyle işlemiş olduğu günahlar, “Elin Günahları” olarak adlandırılır. Her Müslümanın elin günahlarını bilip kendini bu günahlardan sakındırması farzdır.
Elin günâhları ise şunlardır:
Yâni başkasının malını haksızca ve gizlice almaktırharâmdır. Hırsızın, muhafazâ edildiği yerden çaldığı şey, bir dinarın ¼ (dörtte bir) veyâ daha fazlası değerinde ise, hâkim tarafından şiddetli bir cezâ ile cezâlandırılır.
Başkasının malını ondan haksız olarak ve zulm ederek, zorla almak harâmdır.
Bilerek veyâ buna benzer şekilde veyâhut da yanlışlıkla öldüren kimsenin mutlaka kefâret ödemesi gerekir.
Kefâret: Çalışabilecek güçte olan bir Müslüman bir köleyi azât etmektir. Buna gücü yetmeyen için ise iki kamerî ay aralıksız oruç tutmaktır.
Bilerek öldürücü bir şeyle öldürüldüğü takdirde vârisler, o kişi için hâkimden kısas isteme hakkına sâhiptirler. Ancak diyet karşılığında, kısastan vazgeçebilirler. Buna rağmen vârisler affedip, kısasın yanı sıra diyet haklarından da vazgeçebilirler.
Yanlışlıkla[1], yâni öldürme kastı bulunmadan, ölüme sebep olunduğunda veyâ bilerek öldürmeye benzer şekilde, yâni öldürücü olmayan bir vâsıta ile ölümüne sebep olunduğunda, kısas yapılmaz, sâdece diyet ödenmesi gerekir.
Diyet: Hür vemâsum[2] erkekler için 100 deve; hür ve kanı mâsum kadınlar için ise 50 devedir.
Ancak diyetin özellikleri, öldürme şekline göre değişir.
Rüşvet: Hakkı bâtıl; bâtılı da hak kılmak için verilen maldır. Ancak hakkı olanı elde etmek için veyâ zulümden korunmak için mal vermek harâm değildir.
Ancak zarar veren bir hayvanın zarârından kurtulmak için, onu yakmaktan başka bir kurtuluş yolu yok ise, o zaman onu yakmak harâm değildir.
Kumar: Her iki tarafın bir miktâr mal ortaya koyup, bu malın kazanana kalması.
Hattâ çocuklar, kumar ve zar oynar gibi mal karşılığında ceviz oyunu (bilye oyunu gibi), aşık kemiği (kibrit kutusu oyunu gibi) oyunu oynadıkları ve velîleri onları engellemedikleri takdirde, velileri günâha girerler.
Birbirine mahrem olanların (karı koca hâriç) veya aynı cinsiyetten olanların birbirlerine (erkeğin, erkeğe; kadının, kadına) şehvetli dokunmaları da harâmdır.
Kendisine farz olan zekâtı; vakti geldiği ve gücü yettiği hâlde, dînen geçerli bir mâzereti olmadan vermemek veyâ eksik vermek veyâhut da câmi yapımı gibi zekât vermenin geçerli olmadığı yerlere vermek harâmdır.
Örneğin; mâzereti olmadığı hâlde çok aç olan bir kimsenin helâk olmasını engellemek için gerekli olan ihtiyâcını gidermemek harâmdır.
Mâzereti olana günâh değildir.
Örneğin; gıybet vb.
Hareket, söz ve tavırlar ile bir kimseyi aldatmak, ihânet etmek harâmdır.
Fiilî aldatma: Örneğin emânet verilen kişinin, emâneti yemesi.
Sözlü aldatma: Örneğin emânet verilen kişinin, emâneti inkâr etmesi.
Tavır ile ihânet: Örneğin kişinin, emâneti almaya ehil olmadığı halde, kendisini ehilmiş gibi göstermesi.
[1] Yanlışlıkla öldürmenin günâhı yoktur.
[2] Kendisi içi hâkim tarafından ölüm emri çıkmayan