VERİLEN EĞİTİMİN NİTELİĞİ ARTIRILMALI
“2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı”nın ilk programı Esenler’de gerçekleşti. “İslam’da Bilim ve Teknoloji” konulu konferansta konuşan mühendis Mustafa Akdiş, “İslâm anlaşılmadan İslâmî ilimler de anlaşılamaz.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle ilan edilen “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı”nın ilk programı, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Esenler Kültür İşleri Müdürlüğü ve TEKDER katkılarıyla düzenlenen “İslâm’da Bilim ve Teknoloji” isimli programda Mustafa Akdiş, İslâmi ilimler ve Müslüman bilim adamları yetiştirmek konularını ele aldı.
İSLÂMİ BİLİM ADAMI İLE MÜSLÜMAN BİLİM ADAMI FARKLI
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Mustafa Akdiş’in sunumuyla devam etti. Bir Müslüman’ın mühendislik, kimya, tıp okumuş olmasının onu sadece Müslüman bilim adamı yapacağını, İslâmi bilim adamı kavramının farklı olduğunu söyleyen Akdiş, “Biz Müslümanlar, İslâmi bilim adamı olarak yetişmiyoruz bu ayrım önemli çünkü günümüzdeki bilim anlayışı ile İslâm’ın bilim anlayışı iki farklı paradigma üzerine kuruludur. Bizim günümüzdeki eğitim sisteminde bilimi bilgi olarak öğrendiğimiz konseptle, İslâm’ın kendi anlayışı üzerine kurulan bilim anlayışı arasında fark var. Onun için günümüzde Müslümanlar elbette vardır, bilimsel çalışmalar da yapmaktadırlar ama bu kişileri İslâmi âlimler olarak addetmek tam olarak karşılığını bulmaz. Çünkü geçmişte İslâmi bilim adamları medreselerde İslâm’a dair temel eğitimlerden geçiyorlardı, Kur’an’ı ezberleyip Peygamber Efendimiz’in hayatını öğrenerek bunu içselleştirdikten sonra bilimsel çalışmalara yöneliyorlardı. Böylece uğraşmış oldukları bilimsel çalışmalara kendi inançları ile giriyorlardı. Bizim günümüzdeki durumumuzda inancımız mevcut fakat bu inancımızı kendi bilimsel çalışmalarımıza uygulamıyoruz. Daha çok bunu nasıl İslâmi şekilde caiz kılabiliriz çabası içerisindeyiz, dolayısıyla burada iki farklı İslâm ve bilim anlayışı söz konusu” şeklinde konuştu.
İSLÂM ANLAŞILMADAN İSLÂMİ İLİM ANLAŞILMAZ
İslâm’ın ne olduğunu anlamadan İslâmi ilimlerin anlaşılamayacağını aktaran Akdiş, “İslâm her şeyden önce bir dindir, dolayısıyla bir öğretidir. Yaşam şartlarını Kur’an ve sünnete binaen yönlendiren kişilerin hayatlarını nasıl idame etmeleri gerektiğiyle ilgili bir öğreti içerir. Tüm dünya dinlerini kendi bünyesinde barındıran tevhidi bir anlayıştır. İslâm vahiyle indikten sonra bir yaşam şekline dönüşmüştür, dolayısıyla İslâm dendiğinde önce din sonra da bir medeniyeti algılamalıyız.” sözlerine yer verdi.