MEVLANA VE ŞEMS İLAHİ DOSTTU
Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizi’nin ilahi dostluklarını yanlış yerlere çekenleri uyaran Yazar Sadık Yalsızuçanlar, “Herkes kendi aynasından baktığını görüyor. Bu iki alim, ilahi dostturlar ve ilahi marifet yolunda ilerlemişlerdi” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Edebiyat Söyleşileri” programı Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Programda konuşan Yazar Sadık Yalsızuçanlar, Hz. Mevlana’nın hayatı ve Hz. Şems ile olan dostluğu üzerine sohbet etti.
MEVLANA İNSANLIĞIN MANEVİYATINI ETKİLEDİ
Hz. Mevlana’nın bütün insanlığın manevi hayatını etkilemiş manevi bir şahsiyet olduğunu söyleyen Yalsızuçanlar, “Hz. Mevlana Osmanlı dönemindeki, Selçuklu coğrafyasındaki geniş alanlarda ve bugün yaşadığımız topraklarda bilinen ve giderek bütün insanlığın manevi hayatını etkilemiştir. Aynı zamanda da büyük bir şair, büyük bir sanatkârdır. Hz. Mevlana’nın eseri Mesnevi ise; Kur’an’ın hakikatlerini bize aktaran, çok değerli bir eserdir. Herkesin kabını daldırarak ondan bir şeyler alabildiği, herkesin faydalandığı bir eser” diye konuştu.
BİRBİRLERİNİ ALLAH İÇİN SEVİYORLARDI
Hz. Mevlana ve Şems-i Tebrizi arasındaki ilişkiye dair son yıllarda asılsız iddiaların çıktığını ve bilimsel dayanaktan yoksun, tarihin bile yanlış okunmasından kaynaklanan bu tuhaf iddiaların gerçekle bir ilişkisi olmadığını aktaran Yalsızuçanlar, “Şems ile Mevlana’nın dostluğunu, münasebetini insanlar çok farklı ve yanlış yorumlamıştır. Halbuki bu yüce ve asil ruhlu iki zatın onların yakıştırdığı şekilde yakışıksız bir beraberlik halinde bulunmaları imkan ve ihtimal dışıdır. Herkes kendi aynasından baktığını görüyor. Bu kadar büyük iki alimin, iki arifin arasındaki ilahi dostluk, birbirlerini Allah için sevmeleri, birinin diğerine ilahi aşk aşısı yapması ve daha sonra dostlukları süresince ilahi marifet ve ilahi bilgi yolunda ilerlemeleri bazı kişiler tarafından tuhaf şekilde yorumlanmıştır. Fakat bu insanlar sadece kendi aynalarına yansıyanı aktarıyorlar” ifadelerini kullandı.