Tasavvuf Sohbetleri’nde konuşan Mutasavvıf Yazar Ömer Tuğrul İnançer, Müslümanların kime, niçin secde etmesi gerektiklerini anlattı.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Tasavuf Sohbetleri”, Mutasavvıf Yazar Ömer Tuğrul İnançer’in anlatımıyla Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Said Ebu’l-Hayr’ın Rubailer eserinden bir bölümün ele alındığı programa, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ömer Tuğrul İnançer, Said Ebu’l-Hayr’ın Rubailer’inden örnekler vererek Müslümanların kime, niçin secde ettiklerini anlattı. Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Tasavvuf Sohbetleri”, Mutasavvıf Yazar Ömer Tuğrul İnançer’in anlatımıyla Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Said Ebu’l-Hayr’ın Rubailer eserinden bir bölümün ele alındığı programa, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ömer Tuğrul İnançer, Said Ebu’l-Hayr’ın Rubailer’inden örnekler vererek Müslümanların kime, niçin secde ettiklerini anlattı.
“Nur-u Muhammedi” kavramı ve Hz. Âdem’e meleklerin secde etmesi olayı arasındaki bağlantıyı açıklayan İnançer, “Peygamber Efendimiz’in annesi Hz. Âmine hamile kaldığında Hz. Abdullah’ın alnındaki Nur-u Muhammedi, Âmine valideye intikal etti. Oradaki tanzim Hz. Resulullah’a, Hz. Abdullah’a ve Hz. Âmine’ye değil, Nur-u Muhammedi’yedir.” diyerek, Nur-u Muhammedi’nin bir cisme yönelik olmadığını izah ederek şunları ekledi:
“Allah, şeytana ve bütün meleklere Hz. Âdem’e secde etmelerini emrettiğinde, bu emri biz hâlâ yanlış anlıyoruz. Şeytan da bu yanlışlığı dile getirdi ve ‘Onu topraktan, beni ateşten yarattın, ateş topraktan üstündür. Dolayısıyla ben ondan üstünüm, sana secde ederim; ama Âdem’e secde etmem.’ dedi. Biz de bu yanlışlığı devam ettirerek, hâlâ diğer meleklerin Hz. Âdem’in şahsına ve cismine secde ettiğini zannediyoruz. Hz. Allah’ın çamurdan beden yaratıp ona can olarak verdiği şey, kendi ruhundan üflediği ruhtur. Dolayısıyla Hz. Âdem’in canlılığı Allah’ın üfürdüğü ruhtan gelir. ‘Sonra yetmedi, Âdem’e bütün esmayı öğrettim ve kâinatın yaradılış sebebi olan Nur-u Muhammedi’yi verdim’ der, Hz. Allah. İşte bu nur, Hz. İsmail’e oradan Efendimiz Hazretleri’nin pederine, hamile kalınca validesine ve sonunda da O’na intikal etti. İşte meleklerin Âmine validemiz karşısında saf tutmaları, Nur-u Muhammedi’ye tanzim içindir. Elbette Âmine valide de annedir ve tanzime layıktır, bu ayrı mesele. Ama orada mühim olan cisim değildir. Meleklerin secdesinin Nur-u Muhammedi’yi olduğunu vurgular Said Ebu’l-Hayr.”