Bağcılar Belediyesi’nin düzenlediği panelde hem anne olan hem de siyasetin içinde aktif olarak yer alan kadınlar, siyasette kadının önemine, etkisine ve sıkıntılarına değindi. Konuklardan Serpil Uzun, “Siyaset evde başlıyor bir kadının evinin ekonomisini idare ederek her koşulda tenceresini kaynatarak siyaset yapıyor. Evi yönetmek de bir siyasettir” derken; Şennur Şen de “Kadın siyasette olduğu zaman erkeklerin davranışları biraz daha seviye kazanıyor. Kibar ve naif oluyorlar. Söyleyecekleri varsa da söyleyemiyor, yutuyorlar” diye konuştu.
Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişinin 85. Yılı nedeniyle Bağcılar Belediyesi tarafından özel bir program düzenlendi. Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen “Siyasette Anne Olmak” konulu panelde mali müşavir Ayşe Demirhan, uzlaştırmacı-bilirkişi Şennur Şen ve eczacı Serpil Uzun, hemcinsleriyle bir araya geldi. Avukat Aysel Çelik Boz’un moderatörlüğünü yaptığı programda üçü de hem anne hem de Bağcılar Belediyesi meclis üyesi olan konuşmacılar, “Siyasetin kadının hayatındaki yeri, önemi ve yaşadığı sıkıntıları” kendi yaşadıkları üzerinden değerlendirdi.
Peygamberimiz zamanında kadınların söz sahibi olduğunu görüyoruz
Türk kadının üretimden savaşlara, ev idaresinden devlet yönetimine kadar her türlü mücadelenin içinde yer aldığını belirten Ayşe Demirhan, “İslam toplumlarında gerek aile gerekse siyasi, hukuki ve sosyal alanda kadının konumunu belirleyen iki unsur var. Biri dini kurallar ikincisi örf ve adetlere dayanıyor. İslam öncesi Arap dünyasında kadınların ikinci sınıf vatandaş olarak görüyoruz. Peygamber efendimiz döneminde kadınların siyasi hayata katıldıklarını görüyoruz. Kadın İslam hukukunda bir hak süjesi değil hakkın tarafı olarak görülmektedir. Peygamberimiz zamanında kadınların söz sahibi olduğunu görüyoruz. Medine toplumunda peygamberimizin eşlerinin siyasette aktif olduklarını da görüyoruz. Tarihimize baktığımızda kadınların çok etken olduğunu görüyoruz” dedi.
Siyaset yorucu ama güzel yönleri de var
Kadının hayatın her alanında siyasetle iç içe olduğunu belirten Serpil Uzun da “Kadınlar nüfusumuzun ve seçmen sayısının yarısını oluşturuyor. Bu noktada kadınların erkeklerin temsil etmesini doğru olmadığı için ve kadınların geleceğini kadınların tayin etmesi gerektiğine inandığımız için siyasete girdim. Siyaset yorucu, gece geç saatlere kadar sahada oluyoruz ama güzel yönleri de var. Siyaset sayesinde o kadar çok insanla tanıştık ve temas ettik dert ve sevinçleriyle hep bir arada olduk. Onların sorunlarına çözüm buldukça mutlu olmaya başladık bu da siyasetin güzel yanı. Kadın için siyaset evde başlıyor bir kadın evinin ekonomisini idare ederek her koşulda tenceresini kaynatarak siyaset yapıyor. Evi yönetmek de bir siyasettir aslında” diye konuştu.
Kadının siyasete girmesi demek fedakarlık demektir
1934’te seçme ve seçilme hakkı verilmesine rağmen erkeklerin her zaman daha baskın olduğunu söyleyen Şennur Şen ise kadın eli değince değişen siyasette yaşanan değişimleri şöyle anlattı: “Kadın siyasette olduğu zaman erkeklerin davranışları biraz daha seviye kazanıyor. Kibar ve naif oluyorlar. Söyleyecekleri varsa da söyleyemiyor, yutuyorlar. Kadının kendi sorunlarıyla ilgili karar verme mekanizmalarında kadın olmazsa duyarlılık yeterince ifade edilememiş oluyor. Dolayısıyla çözüm noktasında da onları yükseltecek çözüm noktalarına ulaşamamış oluyoruz. Kadının siyasete girmesi fedakarlık demek. Kadın siyasette varsa kendisinden, zamanından fedakarlık ediyor demektir.”
İzleyicilerin sorularına cevap verilmesiyle biten etkinliğin sonunda konuşmacılara çiçek takdim edildi.