Bu sene yaz tatilimizi bazı nedenlerden dolayı ertelemek zorunda kaldık ve kısa da olsa ailecek bir tur yapalım dedik ve yollara düştük.
Tur sonundaeve dönmemiz aslında hayatımızın da ne kadar kısa olduğunun bir göstergesi idi.
Yolculuğum esnasında Âşık Veysel’in hepimizin bildiği şiiri;
“Uzun ince bir yoldayım,
Gidiyorum gündüz gece.
Bilmiyorum ne haldeyim,
Gidiyorum gündüz gece.
Dünyaya geldiğim anda,
Yürüdüm aynı zamanda.
İki kapılı bir handa,
Gidiyorum gündüz gece…
nedense hep aklımda idi.
Geçmişime bakıyorum da herşeyim daha dün gibi. Geleceğim hakkında ise hiç bir şey bilmiyorum.
Yaptığım planlar ise hep yarım kalıyor, sanki gizli bir el beni başka şeylere yönlendiriyor.
Ülkemin yaşadığı sorunlar, dünyanın problemleri…
Benim gibi Dünyamızda yaşlandı artık be dostlar,
Toprağa yaptığımız kötülüklerin semeresini alıyoruz, bir dile gelse kim bilir bizlere neler anlatıp dertleşecek.
Havada zehirli gazlar ise cirit atıyor, bizlere kıs kıs gülüyor, onları adeta esaretten kurtarmışız da özgürlerinin tadını çıkarıyorlar gibiler.
Suya ise hiç dokunmayalım bile, artık ne içtiğimiz suların tadı var ne de yüzdüğümüz denizlerin suyu şifalı.
Yediğimiz içtiğimiz şeyler ise kimyasal madde dolu, vücudumuza bu kimyasalları depoladıkça depoluyoruz.
İnsanlar bencilleşmiş, dostlarımızın sayısı azalmış, akraba ilişkileri bitmek üzere, aile arasında ise iletişimsizlikler yüzünden mutsuzluklar artmış.
Allah sonumuzu hayır etsin…
Birde bu korona çıktı başımıza, ümitsiz bir şekilde herkes evlerinde hapsedilmiş hissinde, bir ışık bir ümit bekliyoruz.
Aslında ben bu koronalı günlerimizin sonunda bir ışıltı görüyorum. Asla ümitsiz değilim…
Hepimizin evlerimizde düşünmek için bolca vaktimiz var.
Mesela hayatımız boyunca yaptığımız hataları düşünebiliriz, takkeyi önümüze koyup geri kalan hayatımıza yeniden yön vermeye niyet edebiliriz…
Tabiki bir de madalyonun diğer yüzü var,
Düşünsenize,
Koronadan dolayı,
Şu an toprak nefes alıyor,
Su kendini temizliyor,
Hava zehirli gazlardan kendini arındırıyor.
Kötülükler azalıyor…
Ve ben isekendi hayatımı düşünüyorum.
Aslında Aşık Veysel’in şiirine ben farklı bir açıdan bakıyorum.
Uzun değil kısa ince bir yoldayım da hala haberim yok…
Prof. Dr. Hamdi Temel