Döviz, faiz ve borsa eksenli gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri sürekli açık vererek kırılgan hale geliyor. Bu nedenle Faizsiz Ekonomi Modeli yeniden gündeme geldi. Pandemi ile birlikte ağırlaşan ekonomik tablo Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri ciddi olarak etkilemekte, hanehalkı alım gücünü de önemli ölçüde düşürmektedir.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler küresel döviz, faiz, ilaç, gıda, silah, teknoloji ve enerji lobisine bağımlı hale getiriliyor. Yapılan bütün mal ve hizmetler faizi ödemeye bile yetmemektedir. Bu nedenle yeni ve Faizsiz Ekonomi Modeli acil ve önemli bir ihtiyaç olarak yeniden gündeme gelmiştir. Bu konuda daha önce uygulanmış ve uygulanmakta olan çok sayıda yöntem ve sistem uygulanabilir. Faizsiz Ekonomi Modeli, adil ve insani bir ekonomi modeli olarak uygulanmalıdır.
Faizsiz Ekonomi Modeli konusunda çeşitli yaklaşımlar var. Mikro ve makro olarak iki madde olarak ele alınabilir. 1. Reel sektör, mal ve hizmet piyasaları. 2. Finans Sektörü, para menkul kıymet piyasası gibi iki boyutlu süreç aynı anda işletilmesi gerekiyor. Reel sektör ve serbest piyasa; barter ve trampa gibi mal ve hizmet üretimi, gıda ve tarım ürünlerinin dağıtımı, değişimi gibi takas yöntemini kullanabilir ve “Medine Ortak Pazarı” gibi bir ortak pazar oluşturulabilir.
Koronavirüs sonrasında ağırlaşan ekonomik tablo ile ülkeler İMF gibi yapılara mahkûm edilmektedir. Bu nedenle ülkeler birlik olup “Faizsiz Ekonomi Modelini” geliştirmelidir. Bizim bu konuda köklü bir geçmiş tecrübemiz var. “Ahi teşkilatları” gibi gümüzde üretime yönelik kooperatif, esnaf ve sanatkar ve meslek odaları gibi kurumlarla sağlanabilir. Finans sektörü ve menkul kıymet piyasaları ise; faizsiz swap ve diğer uluslararası hizmetleri işlem ücreti, aracılık ve danışmanlık hizmetleri ile faiz kullanmadan bu işlemleri gerçekleştirebilir.
Mevcut küresel sistem tüketime dayalı döviz ve faiz ile çalışmakta, üretim ve ticaret faize endekslenmiştir. Bu sistem aşılabilir. Medine Ortak Pazarı ve Ahi Ekonomi Modeli gibi bir örnek üzerinden hem mal ve hizmet ticareti hemde faizsiz finans hizmetleri sunulabilir. Dünya da gündeme geldiği gibi ülkemizde de gündeme gelmiştir. Çok sayıda önemli isim bu alanda çalışmıştır. Faizsiz Ekonomi ve faizsiz Bankacılıkta Merhum Başbakan Necmettin Erbakan Hoca 1970’lerde bir çalışma yaptı ve engellendi. 54. Hükümette 11 ayda “Havuz Sistemi” ile denk bütçe yapmayı başardı. “Adil Düzen ve Havuz Sistemi” geliştirilebilir.
Mevcut Bankalar başta olmak üzere; İslam Kalkınma Bankası, Merkez Bankaları, Darphane ve İller Bankaları, Kamu, Özerk ve Özel Bankalar, Katılım. Bankaları, Borsalar bu sistemde faiz uygulamadan kâr elde ederek insani ve ahlaki bir sistemi devam ettirebilirler. Alternatif olarak, faiz yerine kâr payı veya farklı bir uygulamada olabilir. Borç senedi olarak da düşük oranda sukuk kullanılabilir. Bazı teknik detaylar var üzerinde çalışılması lazım. Bunlar aşılabilecek sorunlardır.
Üretime dayalı, değerleme ve değişim aracı olarak dünya çapında geçerli bir merkezi para birimi olabileceği gibi yerel para birimleri de kullanılanılabilir. Banknot gibi kağıt para olabileceği gibi altın, gümüş, bronz, bakır, demir gibi madeni paralarda kullanabilir. Bu konunun, gerçekleşmesi için komplike bir yapı gerekiyor. Banka, para, borsa, oda dışında, barter, trampa ve swap gibi takas yöntemleri, dijital para ve dijital sistemler ve diğer seçenekler’de kullanılabilir.
İMF, Duyûn-i Umumiye, Moratoryum ve Konsolidasyona gitmemek için “Faizsiz Ekonomi Modeline” geçilmelidir. Uluslararası boyutu D-8, İİT, Türk Birliği, Arap Birliği, ASEAN, İSEDAK gibi, ayrıca Devlet ve Hükümet, Kamu ve Özel Sektör, İş İnsanları, Sanayiciler Organize Sanayi Bölgeleri ve Kooperatifler, Odalar, Borsalar, Girişimciler, Yerel Yönetimler, Üniversiteler, Medya ve Sivil Toplum Kuruluşları boyutları ile bütün bir sistem olmalıdır. Yeni bir başlangıç yapmanın tam zamanı. Güçlü bir Türkiye için biz hazırız.
Şener Mengene / Stratejist-Araştırmacı-Yazar
Strateji Enstitüsü Genel Müdürü