Esenler Belediyesi, bir dönemin fikir hayatını şekillendiren ve yaptığı çalışmalarla “gönül adamı” olarak nitelendirilen bürokrat-yazar Fethi Gemuhluoğlu’nu, “Doğumunun 100. yılında Fethi Gemuhluoğlu” adlı panelle andı.
Sevgi ve dostluk kavramları üzerinde titizlikle durarak gençlere yol gösteren hoşgörülü tutumuyla “gönül adamı” olarak tanımlanan bürokrat-yazar Fethi Gemuhluoğlu, doğumunun 100. yılında Esenler’de düzenlenen bir panelle anıldı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen panele, Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz, Gemuhluoğlu’nun oğlu Dr. Ali Gemuhluoğlu, Dr. Alaattin Büyükkaya ve Sadık Yalsızuçanlar katıldı. Moderatörlüğünü Harun Yöndem’in üstlendiği panelde Gemuhluoğlu’nun hayatına ışık tutuldu ve pek çok anı paylaşıldı. Programda Fetih Gemuhluoğlu’nun bir konuşmasından hazırlanan “Selamlama” klibi de gösterildi.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Harun Yöndem, “Gemuhluoğlu’nuın geride çok fazla yazılı eseri yok ama o çok fazla insanın yetişmesini sağladı. Geride bize insanlar bıraktı” şeklinde konuştu. Dr. Alaattin Büyükkaya ise “Ben Gemuhluoğlu’nun Milli Türk Talebe Birliği’ndeki bir konferansında bulundum. O selamlamayı yaptığında hepimiz şaşırdık. ‘Acaba bu selamlama ile mi bitirecek bu toplantıyı?’ dedik. Çünkü o kadar güzel bir şekilde selamladı ki. İlk defa kendisinden dinlemiştim ve açıkçası hayatımda da ilk defa duydum. Başka bir kimseden de böyle bir selamlama duymadım. Rahmetlinin bu selamını maneviyatını da alıyoruz. Allah’ın selamı onun üzerine olsun” diyerek Gemuhluoğlu ile olan anılarını anlattı.
Esenler Belediyesi’ne böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı için teşekkür eden Dr. Mehmet Ali Gemuluoğlu, babasını şu sözlerle anlattı: “Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu, doğumunun 100. yılında ilk kez Esenler’de gündeme getiriliyor. Fethi Gemuhluoğlu, 100 sene önce doğmuş ve 54 yaşında vefat etmiş. Çok kısa bir ömür sürmüş aslında ama çok yoğun bir hayat sürmüş aynı zamanda. Kendisinden büyük kimseler ona ‘ağabey’ diye hitap ederdi. Örneğin Nihal Atsız. Böyle bir hali vardı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yetişmiş ama yetiştiği yer Göztepe. O dönemde İstanbul’un bir nevi sayfiye yeri. İmparatorluğun emekli olmuş paşaları, bürokratlarının da yaşadığı yer. Oralarda güzel sohbet toplantıları yapıyorlar. Oralara gidip geliyor. Ortaokul ve üniversite yıllarında kendisini böyle yetiştiriyor. Gemuhluoğlu, önemli bir aksiyon adamı aynı zamanda. Örneğin 1946’da çok partili hayata geçiyoruz. 1950’de 10 Nisan’da Mareşal Fevzi Çakmak vefat ediyor. Bu İstanbul’da çok fazla gündeme gelmiyor. Bunu üzerine üniversite öğrencisi olan Gemuhluoğlu, teknik üniversiteden arkadaşlarına haber veriyor. Bu arkadaşları Recai Kutan, Süleyman Demirel, Turgut Özal. 100-200 kişi toplanıyorlar ve gençler Mareşal’in cenazesini Harbiye’den alıp sırtlarında taşıyorlar ve Eyüp’te defnediyorlar. Bu çok önemli bir olay o dönemde. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi iktidar ve bu Mareşal’in ölümüyle ilgilenmiyor.”
Fethi Gemuhluoğlu’nun bizim toplumsal ve kültürel hayatımızın en kıymetli aktörlerinden biri olduğunu söyleyen yazar Sadık Yalsızuçanlar, “Gemuhluoğlu, Türkiye’nin bir bakıma geleceğini kuran şahsiyetlerden birisi. İslam irfanının en evrensel yönlerini idrak etmiş yaşamış son derece birleştirici yeteneği keşfetme kabiliyeti olan bu yönde çok ciddi faaliyetler göstermiş olan bilge kişidir” dedi.
Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz da şunları kaydetti: “Yeni bir cumhuriyet var o dönemde ve cumhuriyet zor bir durumda. Büyük bir genç nüfusunu kaybetmiş. Bu ülkenin yeniden canlanması ve ayağa kalkması tarih bilinci olan insanların istediği yegane şey. Fethi Gemuhluoğlu bu rüyaya yeniden insanları dürterek adeta hayata getirmeye çalışıyor. Böyle bir dönemde Fethi abi hazırlık gayreti içerisine ve gençlerin uyanışına vesile oluyor. Sanki Fethi abi gençlerin tomografisini çekiyordu. Yani baştan ayağı onu anlıyordu. Ondaki yeteneği keşfediyordu. Seçtiği gençleri kendisi çağırıyor. Bir yerde bahsedilen bir genci getirtiyor. Sıradan bir insanla karşı karşıya değiliz. Bu coğrafyaya, topraklara her yüzyıl birkaç tane gönderilmiş Sarı Saltuk, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus, Harakani çizgisindeki modern derviştir.”