Esenler Belediyesi, Tanzimat döneminin en önemli devlet ve ilim adamı, mütefekkir, hukukçu, tarihçi ve şair Ahmet Cevdet Paşa’yı düzenlediği bir panelle andı.
Esenler Belediyesi, Osmanlı Devleti’nin son dönemine tanıklık eden ve Mecelle’yi kaleme alarak İslam hukukunu iyi bir dille kitaplaştıran Ahmet Cevdet Paşa için “Ahmet Cevdet Paşa ve Mecelle” adlı panele ev sahipliği yaptı. Moderatörlüğünü İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz’ın üstlendiği programda Ahmet Cevdet Paşa’nın hayatı, çok yönlü kişiliği ve Mecelle adlı eseri ele alındı. Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın ve Prof. Dr. İsmail Kara’nın konuşmacı olarak yer aldığı programda katılımcılara “Cevdet Paşa’nın Layihaları- Devlet Din Islahat Hukuk Maarif” adlı kitap hediye edildi. Program, Esenler Belediyesi yayın organı Şehir Ekranı TV’de canlı olarak izleyicilerle buluştu.
Programın moderatörlüğünü üstlenen İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, “Ahmet Cevdet Paşa, eğitimden tarihe, hukuktan siyasete varıncaya kadar pek çok alanda 19. yüzyıl Osmanlı dünyasında hem teorik hem pratik olarak bir sistem ortaya koyması açısından çok önemli fikirleri ve icraatları olan bir insandır. Esenler Belediyesi doğum yıl dönümü münasebetiyle ülkemizin önde gelen ilim adamlarını ağırlayarak bu anlamda çok önemli bir hizmet yapıyor. Ben hem hocalarımıza, hem belediyemize çok teşekkür ederim” dedi.
Ahmet Cevdet Paşa’nın büyük bir hukukçu ve tarihçi olduğunu aktaran Prof. Dr. Mehmet İpşirli ise “Cevdet Paşa’nın tarihçiliğe getirdiği yeni ufuklar var. Birçok tarihi eserler yazmış. Bütün eserleri arasında şaheser olarak 12 büyük ciltlik Tarih-i Cevdet gelir. İslam tarihini ve peygamberler tarihini yönelerek Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa kitaplarını yazdı. Maalesef günümüzde Ahmet Cevdet Paşa’nın o muhteşem Türkçesini anlayamayan pek çok insanımız var. Dilimiz öylesine felakete gidiyor ki Cevdet Paşa’nın o mükemmel dilini lise ve üniversite talebeleri anlamayacak duruma geldi” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, Ahmet Cevdet Paşa’nın çok zeki ve çalışkan olduğunu aktararak “Cevdet Paşa’nın çok önemli iki özelliği var: Bunlardan birincisi çok zeki olması. İkincisi ise zeki insanlarda az bulunan biz özellik olan çok çalışkan olması. Zekiliği ve çalışkanlığını birleştirerek ilmin merkezi olan İstanbul’da çok kısa sürede pek çok hocadan ders alarak hem kendisini çok iyi geliştiriyor, hem çevresine kendini çok iyi tanıtıyor” diye konuştu.
Ahmet Cevdet Paşa’nın Mecelle’yi hazırlarken iki cepheden hücuma maruz kaldığını da aktaran Aydın, “Fransız Büyükelçiliği, sürekli Cevdet Paşa’nın aleyhine çalıştı. Böyle bir eserin ilk 3- 4 kitabı yayınlanınca çok beğenildiği için şeyhülislamlık da şahsi bir kıskançlıkla ki hatıratında Hasan Fehmi Efendi’den çok bahseder. O da aleyhte çalışmıştır. 4. kitaptan sonra Cevdet Paşa’yı Mecelle cemiyetinden uzaklaştırdılar. Cevdet Paşa olmadan bir kitap hazırlandı ama hiç beğenilmedi. Cevdet Paşasız olmayacağı anlaşılınca Cevdet Paşa tekrar başkanlığa getirildi. Mecelle Cemiyeti Başkanı olarak 16 kitaplık Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye’yi hazırladı. İslam hukuk tarihinde siyasi otoritenin öncülüğünde hazırlananmış ilk kanun olması açısından da önemlidir.
Prof. Dr. İsmail Kara, Ahmet Cevdet Paşa’nın unutturulan bir isim olduğunu belirterek şunları söyledi:
“II. Meşrutiyet’ten sonra Ahmet Cevdet Paşa, uzun bir müddet unutulmaya terk edilen kasıtlı olarak unutturulan bir isimdir. Bunun herkesin anlayabileceği iki sebebi var: Biri Sultan Abdülhamid ile çok yakın olması. Bu İttihatçılar için ve II. Meşrutiyet sonrası siyasi ve kültürel ortamında bir insanın kenarı atılması için yeterli sebep olmuştur. Bu konuda Cevdet Paşa tek örnek değildir ama en önemli örnektir. İkinci sebep ise Mithat Paşa meselesidir. Mithat Paşa’nın yargılanması ve ölümüne, öldürülmesine doğru giden süreçte mahkemede birinci derecede rol almasıdır.”