14-22 Ocak 2023 tarihleri arasında Adana’da yapılan 15.TÜYAP Kitap Fuarında katılımcı olarak bulunmuştum. Akasya Yayınlarından neşredilen “Bu Kitapta Sen Varsın” adlı ilk eserimizle okurlarımızla buluşma fırsatını bulduk. Geçirdiğimiz dokuz günlük fuar süresi tecrübelerimize tecrübe ekledi ve gerçekten çok farklı pencereler keşfettik bakmak için.
Yazar ve şair kimliğiyle bilinen Şener İşleyen kardeşimle karşılıklı stantta eserlerimizi imzalıyorduk. Bugün kıymetli kardeşimin “Pîrahan” adlı eserini okumaya başladım. Dili, betimlemesi harika. Daha on ikinci sayfasının başında okuduğum ilk cümlede kitabı kapattım ve adeta fırtınalar içine girdi yüreğim. Beynim bir anda yanma derecesine geldi diye hissettim. Gerçek anlamda yürekten kopup gelen ifadeler -ki samimi insanların özellikleridir- muhakeme ve izan sahibi insanlara çok etki eder. Başta da ifadeleri sunan kimselerin gönül dünyalarının berraklığına bağlıdır.
“Sarhoşluk! Evet ya! Her günah sarhoş etseydi n’olurdu halimiz?” Evet ifade tam da böyle. Ya Rabbi ne de etkili ve muhasebeye mahkûm kılan bir cümle. Biz ki bugünün dert yanlıları olarak ne dünlerden ibret alıyor ne de gelecek için iyi niyet ve güzelliklerle dolu olacak yarınlar üzerine umut taşıyabiliyoruz. İşimiz gücümüz “riv riv riv” maalesef. Ya kardeşim biz ne zaman bu kadar kör, sağır, dilsiz, kalpsiz, vicdansız, izansız ve merhametsiz olduk. Eğer herkes kendi günahlarının hamallığını yapsaydı beli iki büklüm değil kırk kat olurdu ve olduğu yere çakılırdı. Ama bunu akıl edemeyip de başkalarının eksikliklerini, kusurlarını, ayıplarını ve yanlışlarını gözetleyen ve insanlar arasında yaymak için fırsatlar kollayan insanlar olunup çıkıldı. Bazen leş kargası, bazen kan emici sırtlanlar, bazen vahşi köpekler, bazen zehirli kobralar, bazen artıkçı çakallar ve bazen de kendini kurnaz zanneden tilkiler misali hep başka postlara bürünüldü de asıl insan olmanın mutluluğuna ulaşılamadı. Bu gidişle de ulaşılacağa benzemiyor. Niye derseniz? Herkes memnun görünüyor hayatından. Nasıl mı?
-Gıybet eden, kendince geçerli bir kılıfa demir atarak dilini kirletmeye devam ederken kalbini de zifte batırıyor.
-Kıskançlıktan tırnaklarını yiyerek değil de kalbindeki iyi olan şeyleri yakıp kül ederek hayatında sarhoşluğu hayat merkezine alan zavallılar var.
-Gerek kendine gerek ailesine gerek toplumuna ve gerekse de kendisince üstlendiği misyonuna ihaneti zevk ile gerçekleştirenlerle doldu hayat. Üstelik bir de bunlar, takdir ve taltif bekleyerek de adeta hezeyanların kuklası olup çıktılar.
– “Din kardeşliği” âyetini dille söyleyip gönül ve davranış diliyle yok sayan sözde mürekkep yalamış ve dini terminolojiyle de “ilim tahsil etmiş” nice kitap yüklü merkep misali yaşayanlar var.
-Bile isteye iradeyle, göz göre göre tercihle, zevkle ve tatmin olmaz bencillikle, üçüncü sınıf pavyon çalışanı ağzıyla “hayatta ben de varım” diyerek övünenler var övünenler.
-Lafa ve laf kalabalığına gelince kadim dostlukları olan insanları bile birbirinden soğutup ayıracak, birbirine düşman ettirecek kadar dilbaz insanlar var bu hayatta. Tek dertleri “ben” olan kimseler bunlar. Konuşmalarına baktığınız zaman sürekli övgüleri ve methiyeleri kendilerinedir. Bir tek onlar bilir, bir tek onlar anlar, bir tek onlar haklıdır ve bir tek onlar saf ve temizdir. İnanın bunları kurgulayarak yazmıyorum. İnanın bunlar öylesine yazılmış şeyler de değil. Biliyorum ki bir çoğumuz bu gibi sahnelerle ve sahne tozlarını yalayarak erdemli olduklarını düşünenler ve haykıranlar var. Adeta feveran ediyorlar. Amaaa…
Şener İşleyen kardeşimin de dediği gibi; “Sarhoşluk! Evet ya! Her günah sarhoş etseydi n’olurdu halimiz?” bizler için bir yaşam felsefesi ve düsturu olmalı. Günahtan/günahlardan kaçmalıyız; ateşten kaçar gibi kaçmalıyız. Küçük büyük demeden kaçmalıyız. Kanımdan olan da olmayan da kim olursa olsun beni yokluğa çekmek isteyen, kitap yüklü merkep haline getirmek isteyen kim olursa olsun onlara doğruluğumuzla “rest” çekmesini bilip hakkı hak bilerek hakka intisap etmeliyiz. Bunu da ancak doğru ve ihlaslı, ilim ehli olan “mürşid-i kâmil” diye tabir edilen bir kimseden doğru ve güvenilir ilmi tahsil etmekle gerçekleştirebiliriz. Çünkü dünyada en önemli şeylerden birisi de kişinin kendini bilmesi, hayatını doğru bir rotaya yönlendirmesi ve kim ve nasıl bir varlık olduğunu bilmesidir. Yani “Sarhoşluk! Evet ya! Her günah sarhoş etseydi n’olurdu halimiz?” cümlesini kalbimize kazıyarak yaşamalıyız.
Kalın sağlıcakla…
Gökmen CAN / Eğitimci Sosyolog