Esenler Belediyesi bünyesinde yayınlarına devam eden Radyo Esenler’in sağlık programı “Bir Nefes Sıhhat” her hafta uzman bir konuk eşliğinde dinleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. “Bir Nefes Sıhhat”te bu hafta Türkiye ve dünyada yaygın görülen akciğer kanseri ve bu kanser türüne dair önemli detaylar Prof. Dr. Şener Cihan ile masaya yatırıldı.
Her Salı saat 15.00’de dinleyiciyle buluşan “Bir Nefes Sıhhat”in bu haftaki konuğu İstinye Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şener Cihan oldu. Akciğer kanserinin ele alındığı programda Prof. Dr. Şener Cihan kanserin yüzde 90’ının çevresel faktörlerden kaynaklandığını vurgulayarak, “Çevresel faktörleri ne kadar önleyebilirsek akciğer kanserini de o oranda önlemiş oluyorsunuz. Herkesin kanser olabilme olasılığı var. Burada devreye erken teşhis giriyor. Kanserden korkmayın geç kalmaktan korkun mantığıyla hareket ediyoruz ve erken teşhis edilen kanser görünce rahatlıyoruz” sözlerini kaydetti.
Yaygın olarak görülmesinin yanı sıra tedavi sürecinin yorucu olan akciğer kanseri ile ilgili onkologların birinci gündeminin bilinçlendirmek olduğunu belirten Cihan, “Onkologların tedavi sürecinde yapacakları belli, bilgimiz ve imkânlarımız yeterli. Asıl önemli konu insanlarımızı bu konuda bilinçlendirmek. Akciğer kanseri ülkemizde erkelerde en sık görülen kanser türü. Fakat bir diğer önemli detay bu kanserin önlenebilir bir kanser türü olması. Koruyucu hekimliği ön plana aldığımızda, insanları bilinçlendirdiğimizde akciğer kanserinin gelişimini önleyebilirsiniz” şeklinde konuştu.
Çevresel risk faktörleriyle oldukça bağlantılı olan akciğer kanserinde birinci faktörün sigara ikinci faktörün ise beyaz toprak olduğunu ifade eden Cihan, elektronik sigara ve sigara dumanıyla ilgili olarak şunlara dikkat çekti:
“Dudak tiryakiliği dediğimiz bir kullanım şekli var. Evet, bu insanların akciğer kanserine yakalanma olasılığı dumanı içine çeken kişilere göre daha azdır ama bu kişilerde bu sefer dudak kanseri ön plana çıkar. Vücuda giren her yabancı maddenin bir kanser oluşturma riski vardır. Dolayısıyla bizim en çok mücadele verdiğimiz nokta bu. Asıl zararlı olan maddenin yerine yalancı bir zararsız bir şey koyduğunuzda bunun olumsuzlukları da söz konusu olabiliyor. Ben elektronik sigara kullanıyorum bana kesinlikle bir şey olmaz gibi bir şey söz konusu değil”
Kanserlerin yüzde 90’ının çevresel, yüzde 10’unun kalıtsal faktörlerden oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Şener Cihan, “Kanserin olma olasılığını hiçbir zaman yüzde 0’a indiremiyoruz ama olasılığı düşürebiliriz. Risk hepimiz için var. Kimsenin vücudu diğerlerinden daha farklı değil. Bazılarında genetik geçişli kanser olasılığı yüksek olabilir ama herkesin kanser olabilme olasılığı var. Burada devreye erken teşhis giriyor. Kanserden korkmayın geç kalmaktan korkun mantığıyla hareket ediyoruz ve erken teşhis edilen kanser görünce rahatlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Akciğer kanserlerinin büyük bir kısmının farklı bir sebeple hastaneye başvuran kimselerde ortaya çıktığını kaydeden Cihan, “Burada altını çizerek söyleyeceğim nokta şu; günlük olmasa bile rutin takipler yapılmalı, kendi risk faktörlerimizi bilmeli ve gittiğiniz bir sağlık kuruluşunun görüşü kafanızı karıştırdıysa mutlaka başka bir güvenilir sağlık kuruluşuna daha gidilmelidir” dedi.
Cihan sözlerini şöyle sürdürdü:
Onkologların en çok zorlandığı konu insanlardaki hem teşhis hem tedavi noktasındaki ön yargı. Bu gibi durumlarda ise hastaların başvurdukları merdiven altı tedavi yöntemleri oluyor. Böyle bir tedavi yöntemi yok. Bundan kaçının. Hiçbir yan etkisi olmayan onkolojik bir tedavi mümkün değildir. Bunu size alternatif olarak sunan birisiyle karşı karşıyaysanız lütfen oradan kaçın. Bu kadar net söylüyorum. Bizim hedefe yönelik tedavi dediğimiz tümör hücresini bulan ve onu öldüren akıllı ilaçların bile yan etkileri var. Çünkü o tümör hücresini öldürürken o reseptör normal hücrelerde de var bir kısmında onu da etkiliyor ve yan etkilerini görebiliriz” ifadelerini kullandı.