CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları tarafından yönetilen 11 Büyükşehirin AK Partili Grup Başkanvekilleri İstanbul’da bir araya geldi.
CHP’li Başkanlar tarafından yönetilen İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir, Adana, Mersin, Hatay, Muğla, Tekirdağ ve Aydın Büyükşehir Belediyelerinin AK Parti Grup Başkanvekilleri İstanbul’da buluştu. İstanbul AK Parti Grup Başkanvekili M.Tevfik Göksu önderliğinde toplanan başkanlar birlikte ortak açıklamalarda bulundular.
Grup Başkanvekillerinin ortak açıklaması şu şekildedir:
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimlerde, milletimiz yaşadıkları şehirleri yönetme yetkisini beş yıllığına yeni yöneticilere verecektir. Mevcut yöneticilerin 5 yılını da değerlendirecek olan milletimiz, şehirlerinin geleceğini düşünenlerle, kendi geleceklerini düşünenleri elbette ki ayırt edecektir.
5 yılın sonunda görmekteyiz ki, söz konusu 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, kendilerine verilen yönetim yetkisini şehirlerimizin ihtiyaçları için değil, kendi kişisel gelecekleri için kullanmışlardır. Milletten oy alabilmek için verdikleri sözler, seçim tanıtım broşürlerinde kalmıştır.
Göreve geldikleri günden itibaren; beceriksizliklerine bahane arayan CHP’li Başkanlar, algı ve yalana başvurmuş, iletişim illüzyonları ile günü kurtarma çabasına girmişlerdir.
Derdi millet olmayanın yaptığı işlerde samimiyet olmaz
CHP’li Başkanların şehirlerine hizmet konusunda samimi olmadıklarını verdikleri sözleri tutmamalarından anlıyoruz.
Ankara’da “belediyenin öz kaynaklarıyla 58 km metro yapacağım” diye yola çıkanların, bugün 1 km metro hattını bile tamamlamamış olması işte bu samimiyetsizliğin göstergesidir.
Hatay’da çöplerin toplanması, ilaçlama yapılması, park ve bahçelerin bakımı gibi en rutin belediye hizmetlerinin bile yapılamıyor olması beceri noksanlığıdır. Asrın felaketiyle sarsılan Hataylılar, belediyecilik anlamında yalnız bırakılmıştır. Hatay Büyükşehir Belediyesinin, yaraların sarılması konusunda devletin kurumlarına ayak uyduramaması problem körlüğüdür.
4,5 milyarlık devasa bütçesi olmasına rağmen, altyapıya dair hiçbir çalışma yapmayan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, şehrin geleceğiyle oynamaktadır. Eskişehir’in ulaşım sorunuyla ilgili devletimizin ve bakanlıklarımızın yaptığı yol, köprü ve alt geçit gibi hizmetlerin dışında hiçbir çalışma yapılmaması, CHP’li Başkanların iş yapma niyetsizliğini ortaya koymaktadır.
Ege’nin İncisi İzmir’i pis kokuyla özdeşleştiren CHP’li yönetim, 25 yıldır İzmir’in altyapısına dair kafa yormamıştır. Arıtma tesisleri çalışmayan, çevre yatırımları yapılmayan İzmir’de, körfez alarm vermektedir. Yenilenmesi gereken 33 bin konuta rağmen hala 700 konutun dönüşmüş olması, İzmirlilerin can güvenliğinin hiçe sayıldığını göstermektedir. İzmir gibi önemli bir kentimizin, 25 yılda bir arpa boyu yol almamış olması, CHP zihniyetinin acziyet ve beceriksizliğinin en önemli delilidir.
Depremzede vatandaşlarımızı kapı dışarı etmekle ün salan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinde de durum farklı değildir. Tekirdağlılara verilen sözlerin hiçbiri tutulmadığı gibi, geldiğimiz noktada Tekirdağ’ın yaklaşık 100 mahallesi susuzluğa mahkûm edilmiştir. Şarköy’de 13, Hayrabolu’da 6, Malkara’da 6, Saray ilçesinde 7 mahalleye hala tankerlerle su taşınıyor olması, CHP belediyeciliğinin eski gelecekten öteye geçemediğini göstermektedir.
Yaz nüfusu 1,5 milyon olan, turizmimizin göz bebeği niteliğindeki Bodrum’da bile düzenli katı atık tesisi kuramayan Muğla Büyükşehir Belediyesi, CHP belediyeciliğinin bir başka örneğidir. Cennet vatanımızın medarıiftiharı olan şehirlerimiz, CHP’li başkanların elinde her geçen gün heder olmaktadır. Su isale hatlarının yamalı bohçaya döndüğü Muğla’ya gelen yerli ve yabancı turistler bile su sıkıntısı çekmektedir. CHP zihniyeti ve CHP belediyeciliği, gittiği her yeri kurutmaktadır.
Ulaşımda ve toplu taşımada sayısız sorunla boğuşan turizmin başkenti Antalya’da durum farklı değildir. CHP’li yönetimin hiçbir altyapı yatırımı yapmadığı şehirde, Antalya gibi marka bir şehir de her geçen gün geriye gitmektedir. Ve bu durum Antalya markasına her geçen gün daha da zarar vermektedir.
Söz vermesine rağmen 5 yılda belediye hizmet binasını bile faaliyete geçiremeyen Mersin’de de verilen sözler unutulmuştur. Kendinden önce yapılan planları revize edeceğim diye eline yüzüne bulaştıran Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı, şehri uzun süre plansız bırakmıştır. CHP’li Başkan, ulaşım, altyapı ve kentsel dönüşümle ilgili hiçbir sözünü tutmamıştır. Bu da CHP zihniyetinin güvenilmez olduğunun bir başka ispatıdır.
Yukarıda örneklerini verdiğimiz şehirlerimizin hepsi, geleceğe emin adımlarla yürümesi gereken, isimleri gibi büyük şehirlerimizdir. Ancak her bir şehrimiz pişmandır, üzgündür ve bu kentler CHP’li yöneticiler tarafından umutsuz bırakılmışlardır.
En büyük pişmanlık, en büyük hayal kırıklığı, en büyük aldatılmışlık duygusu ise maalesef İstanbul’da yaşanmaktadır. Zira İBB Başkanı, İstanbul’un büyüklüğüne mütenasip işler yapmak yerine, adeta İstanbul’un büyüklüğüyle yarışır yalanlar üretmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı göreve geldiği günden bu yana tek bir an olsun İstanbul’u gündemine almamıştır. Siyasi hırslarının peşinde koşmayı tercih eden İBB Başkanı, İstanbullulara verdiği sözlerin %91’ini tutmamıştır. Bunun yerine büyükşehrin, küçük hesaplar peşinde koşan başkanı olmayı tercih etmiştir.
“Borçlanmak İstanbul’a ihanettir’’ diye göreve gelen CHP’li İBB Başkanı, 2019 yılında yaklaşık 28 milyar TL olan İBB’nin borcunu, 2022 yılı sonunda 103 milyara çıkarmış, belediyeyi borçlanamaz hale getirerek İBB’yi iflas ettirmiştir.
“Öz kaynakları iki katına çıkaracağım” diyen CHP’li İBB başkanı, 5 yılın sonunda belediyenin özkaynaklarını yaklaşık 4 kat düşürmüştür. Yani İBB’yi 4 kat küçültmüş ve belediyeyi finansal olarak yönetilemez hale getirmiştir.
2017 yılında İBB bütçesinin %56,9’u yatırıma ayrılırken, 2020-2022 yıllar arasında bütçedeki yatırım oranları %36 seviyelerine gerilemiştir. Bir başka deyişle, İstanbul’daki yatırımları 3’te 1 oranında küçültmüştür.
Göreve gelir gelmez, deprem bütçesini 6 kat düşüren CHP’li İBB yönetimi, İstanbul’un en hayati meselesi olan depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm konusunda her yıl bir tweet atmaktan başka bir şey yapmamıştır. CHP’li İBB Başkanı için deprem sadece bir iletişim konusu olmuştur. “100 bin konut dönüştüreceğim” diyen CHP’li Başkan, bırakın yeni konut üretebilmeyi, AK Parti döneminde yapılan Bayrampaşa KİPTAŞ konutlarının teslimini bile yapmayı becerememiştir.
Raylı hizmetler başta olmak üzere, yol kavşak, otopark, yeşil çevre yatırımlarının tamamı geriye gitmiştir. 100 bin araçlık otopark sözü veren CHP’li Başkan, 5 yılın sonunda 1 adet otoparkın sadece ihalesini yapabilmiştir.
İETT otobüslerinin bakımı için yapılan 6,9 milyar liralık ihalenin 4,1 milyar liralık kısmı, CHP Milletvekilinin mali müşaviri olduğu bir firmaya verilmiştir. Sırf yandaş olduğu için tercih edilen firma, otobüslerin bakımını yapamamış, milyonlarca İstanbullu yollarda sıkıntı çekmiştir ve çekmeye devam etmektedir.
5 yılda çevre-yeşil konusunda elle tutulur hiçbir yatırım yapmayan CHP’li İBB yönetimi, arıtma tesisi projelerini durdurmuş, İstanbul’a dikilen ağaç sayısını %75 azaltmış ve İstanbul’un geleceğine kastetmiştir. Dünyada iklim krizlerinin ve su savaşlarının konuşulduğu bir dönemde, İstanbul gibi bir metropol için, bir bardak yeni su kaynağı üretmemişlerdir.
Bu yönetim kuraklığı ve İBB Başkanının beceriksizliği son zamanlarda gerginliğe sebebiyet vermiş, belediyenin mutfağında musakka şovla başlayan tevazu görüntüleri yerini kameralar önünde partisinin yöneticilerini dahi azarlama kibrine dönüşmüştür.
Bu yönetim kuraklığı ve İBB Başkanının beceriksizliği son zamanlarda gerginliğe sebebiyet vermiş, belediyenin mutfağında musakka şovla başlayan tevazu görüntüleri yerini kameralar önünde partisinin yöneticilerini dahi azarlama kibrine dönüşmüştür.
İstanbul için sürdürülebilir kalkınma hedefi oluşturamayan, ortaya çıkan sorunlara çözüm üretemeyen İBB Başkanı, sürdürülebilir olduğunu düşündüğü yalanlara başvurmuştur.
Kamuoyu önünde bir kez daha yüksek sesle ifade etmek isteriz ki; CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilen diğer 10 büyükşehir belediyesinde olduğu gibi, İstanbul’u yöneten CHP’li İBB Başkanı da 5 yıl boyunca beceriksiz, samimiyetsiz, vizyonsuz ve müsrif bir yönetim sergilemiştir.
Beceriksizlikten daha acı olan konu ise, İstanbul’un ve İstanbulluların türlü algılarla aldatılması ve istismar edilmesidir. CHP’li İBB Başkanı kendi siyasi çıkarları uğruna, İstanbul gibi kadim bir kenti, “pazarlık masalarında meze” yapmıştır. İstanbul’un kaynaklarını ve İstanbul’un itibarını kendi siyasi beklentisi uğruna heba etmeye kalkmıştır.
CHP’li İBB Başkanı, göreve geldiği günden bu yana hiçbir zaman İstanbul’u gündemine almamıştır. İstanbul’a başkanlık yapmak yerine önüne gelen her makama aday olmuştur. Aday olduğu hiçbir makama gelemeyen ve hevesi hala kursağında olan CHP’li İBB Başkanının tek derdi, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin masası ve kasasıdır.
Bizler CHP’li Başkanlar tarafından yönetilen 11 Büyükşehrin AK Parti Grup Başkanvekilleri olarak İstanbul’dan bir kez daha sesleniyoruz; 5 yıllık görev sürelerinin sonuna yaklaşan CHP’li başkanlar şehirlerine hiçbir katkıda bulunmamıştır. Gösterdikleri zayıf performansla aslında belediyeciliğin AK Parti’nin işi olduğunu tüm Türkiye’ye göstermişlerdir. Geride kalan 5 yıl, Türkiye’ye bu gerçeği gösterirken, bu şehirlerimiz için ise maalesef kayıp dolu yıllar olmuştur.
11 Büyükşehir sınırları içinde yaşayan tüm vatandaşlarımıza sesleniyoruz; Lütfen müsterih olunuz. Şehirlerinizin kaybettiği yılları geri kazandıracak ve şehirlerinizi geleceğe taşıyacak irade, samimiyet ve heyecan, AK Parti kadrolarında vardır. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı vizyonuyla yeni bir şahlanışa kalktığı bu günlerde, yaşadığınız şehirler de bu şahlanışa dâhil olacaktır. Milletimizin takdiri, bizlerin de samimi gayretleri ile bu şehirler yeniden ayağa kalkacaktır.