4. Sanayi (Endüstri) Devrimi
Dünya çok hızlı değişimler geçiriyor. Yüz yılları bulan değişimlerden sonra, özellikle son yıllarda çok hızlı değişimlere şahit oluyoruz ve olmayada devam edeceğiz.
Yazının bulunmasıyla başlayan süreç, bilim ve teknikte önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Yine ateş, tekerlek, para, matbaa, kağıt, pusula, barut, ateşli silahlar gibi icatlar, yerleşik hayata geçiş, buhar makinesı, mekanik ve seri üretim, elektrik ve elektronik, askeri teknolojiler, uzay teknolojileri ve dijital teknolojiler bilim tarihi açısından çok önemli iz bırakan gelişmelerdir.
Dünya Ekonomik Forumu Davos’un gündemi olan 4. Sanayi Devrimi ilk olarak 2011 yılında Almanya da gündeme geldi ve gerekli çalışmalar başlatıldı.
Yeni dönem 4. Sanayi-Endüstri Devrimi-Maker=Kendin Yap
(Nesnelerin Interneti-Hizmetlerin Interneti- Siber-Fiziksel Sistemler), yeni nesil yazılım ve donanımlar, cihaz tabanlı internetin kullanılacağı yeni bir devrim olarak ifade edilmektedir. Endüstri 4.0 stratejisi gerçekleşirse, üretim süresi, maliyetler ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarı azalacak, üretim miktarı ve kalitesi artacak, önemli kolaylıklar sağlayacaktır.
Bu hızlı, karmaşık ve çok önemli değişime ayak uydurmalıyız, bilgi üretmek ve bu bilgileri katma değeri yüksek teknolojik ürüne ve seri üretime dönüştürmeliyiz. Rekabetin her alanda ve acımasızca yaşandığı günümüz dünyasında daha iyi, daha güçlü ve daha büyük olmaya çalışmayanlar yok olmaya mahkûmdür.
Dünya yeni bir düzlem değiştiriyor. Bu değişim daha büyük, daha hızlı ve daha karmaşık olacak. 4. Sanayi Devrimine hazır olmalıyız. Değişimi önce zihinsel olarak gerçekleştirmeliyiz. Kamu, özel sektör ve üniversiteler bu değişime öncülük etmelidir.
Müslümanlar ve Türkler 3 sanayi devriminde yer almadılar, batıda’ki coğrafi keşifler, reform, rönesans ve sanayi inkılabı ile bilim ve teknikteki gelişmeler takip edilmedi ve 300 yıldır bilime katkı yapılmadı. 1500’lerde Endülüs, 1600 da Osmanlı da ilerleme durdu ve 1700’lerden sonra ise gerilemeye başladı, bunun sonunda müslümanlar çok ağır bir bedel ödediler ve ödemeye devam ediyorlar.
Zirvede kalmak, zirveye ulaşmaktan daha zordur, bir an bile boşluk ve rehavet kabul etmez, sürekli yenilenmek ve daha iyi olmak zorunludur. kâinatta kuraldır, duran geçilir ve gerilemeye başlar, yerini de koruyamaz.
Ar-Ge, Inovasyon ile Strateji geliştirmeliyiz, yenilik kültürü ve etkili iletişim ile her alanda en iyi ve en güçlü olmak zorundayız.
Unutmayalım, daha iyi olmaya çalışmayanlar, iyi olarakta kalamaz.!
Şener MENGENE
Gazeteci-Yazar