ADIYAMANLILAR VAKFI’NIN “GÖNÜL ŞEHRİ ADIYAMAN” PANELİ YOĞUN KATILIMLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Adıyamanlılar Vakfı’nın düzenlediği “Gönül şehri Adıyaman” paneli, 1453 Çırpıcı Tesisleri’nde gerçekleştirildi.
Kurulduğu 1996 yılından bu yana geleneksel hale getirdiği paneller dizisiyle hem ülkeyi hem de Adıyaman’ı ilgilendiren konuları, kendi alanlarında yetkin, birbirinden değerli bilim adamlarıyla masaya yatıran Adıyamanlılar Vakfı, geleneksel panel dizisine bu sene de devam etti.
”Gönül Şehri Adıyaman” temasıyla düzenlenen paneller dizisinin ilki, Zeytinburnu’ndaki 1453 Çırpıcı Tesisleri’nde gerçekleştirildi.
Panele; Adıyamanlılar Vakfı Genel Başkanı Sait Aybak, Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, Bağcılar Belediyesi Başkan Yardımcısı Osman Güneş, Adıyamanlılar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri, Komisyon Başkanları, STK temsilcileri, bursiyerler ve basın mensupları katıldı.
Adıyaman’ın tarihi, turistik ve kültürel eserlerinin tüm yönleriyle ele alındığı ve Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Sabri Orman moderatörlüğünde düzenlenen panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Bekir Karlığa, Yeni Dünya Vakfı Başkanı ve Adıyamanlılar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Mahmut Göksu ile Dr. Nazif Çetin katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Adıyamanlılar Vakfı Genel Başkanı Sait Aybak, panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Vakıfların önemine vurgu yapan Aybak,” Vakıf medeniyeti, geleneklerimizde yer edinen yegâne kuruluşlardır. Dünyanın kuruluşundan bu yana, vakıflar ihtiyacı olanlara aynı ve nakdi yardım, yolda kalmışlara konak, işsizlere iş, aşsızlara aş ve kimsesizlere yoldaş olmuştur. Dinimizi düsturu gereği, yardımlaşmaya ve ihtiyacı olana destek olmayı görev saymıştır. Vakıflar, devletin ulaşamadığı ya da eksik kaldığı hizmetlerin tamamlanmasında önemli bir rol üstlenmiştir. Yine farklı hizmetler üstlenme adına medeniyetleri tanıtma, yeni nesillere vizyon üretme, sosyal alanda çok büyük ve büyük hizmetler vermektedir.” dedi.
DURSUN: TEVAZUYU, GAYRETİ, SAMİMİYETİ HİÇBİR ZAMAN ELDEN BIRAKMAMALIYIZ
Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ise, Adıyamanlılar Vakfı’nın her zaman öğrenciler için en iyiyi, güzeli hedeflediğini belirterek şöyle devam etti:
“Adıyaman’a dair, Adıyaman’ın yaptıklarına dair, Adıyamanlılar Vakfı’nın yaptıklarına, yapacaklarına dair şeylerle ilgili buradayız. Adıyamanlılar Vakfı ve Adıyamanlılar, esasında İstanbul’da herkesin övgüyle bahsettiği insanlar. Her yerde bunun biz de kıvancını yaşıyoruz. Tevazuyu, gayreti, samimiyeti hiçbir zaman elden bırakmamalıyız. Yapmış olduğumuz işleri de çok iyi yapmalıyız. Bize bir emanet teslim edilmişse, bize bir görev verilmişse bize bir yerde hizmet verilmişse o işi de hakkıyla en iyi şekilde yapmalıyız. Adıyamanlılar Vakfı’nda uzun yıllar bulunmuş, oradaki huzuru, hizmeti tatmış, sizden biri olmanın mutluluğunu yaşadığımı çok açık bir şekilde belirtmek isterim. Adıyamanlılar Vakfı’nda, Adıyaman Dernekler Federasyonu içerisinde bulunmanın emin olun karşılığını süreç içerisinde gördük. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bize bir emanet tevdi edildi. Daha çok gayret edeceğiz. Kimseyi mahcup etmemeliyiz. Kimse bizimle ilgili farklı bir şey söylememeli. Bu panel yapılıyor ama bence bir işin devamlılığı bence çok önemlidir. Adıyamanlılar Vakfı, daha öncelerinde Adıyaman’da yapardı. Maksat Adıyaman’a bir hareketlilik getirmekti. Adıyamanlılar Vakfı hizmetlerini devam ettirme gayretini her zaman gösterdi, bundan sonra da gösterecektir. Kıymetli öğrenciler var. Adıyamanlılar Vakfı, öğrencilerle ilgili her zaman en iyi şeyi yapmaya gayret etmiştir. Özellikle burs bulma konusunda herkes büyük çaba harcıyor, buna yakından şahit oldum.”
ÖZKARTAL: 2019 VE 2020’Yİ SAFVAN BİN MUATTAL YILI İLAN EDİYORUZ
Adıyamanlılar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Ömer Özkartal ise, panellerin öneminden bahsetti. Adıyaman’ı en iyi şekilde tanıtmak için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayan Özkartal,” Medeniyetler kavşağı Adıyaman dediğinizde bu işin mutfağında birileri var. Sevgi ve muhabbet olmadan hiçbir şey olmuyor. Adıyaman’a bir şeyler katmak için de fedakârlık lazım. Bizim amacımız şu; hocalarımızın anlattığı şekilde Adıyaman’da her şey var ama tanıtım eksikliği var. Biraz daha organize olmamız lazım. Göreceksiniz her şey daha güzel olacak. Biz Adıyaman’da var olan değerlerimizi dünyaya ve Türkiye’ye tanıtmak için 2019 ve 2020’yi Safvan Bin Muattal yılı ilan etmek istiyoruz bu 3 panel sonrasında. Her yıl Eylül ayının 20’si veya onuncu ayın onu arasında ‘Safvan’da buluşalım’ programı yapacağız. Çiğ köfte festivalini de o tarihe alarak hem çiğ köfteyi hem de Adıyaman’ı hem de böyle yıldız bir sahabenin Adıyaman’da olduğunu deklare ederek, Adıyaman’a var olan bu güzellikleri bütün Türkiye’ye tanıtmak istiyoruz. Çıkış noktamız bu.”
ORMAN: ADIYAMANLILAR VAKFI BİRÇOK YERE MODELLİK YAPIYOR
Panelin moderatörlüğünü yapan Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Sabri Orman ise, paneli düzenleyen Adıyamanlılar Vakfı’na teşekkür etti. Vakfın çalışmalarını takdirle izlediğin belirten Orman şöyle devam etti:
“Burada, salonda bulunan iki grupta mütalaa edilebilir. Bir; öğrencilerimiz var. Hepsine başarılar diliyorum. Diğer grup ise vakıf yönetimi ve buna katkıda bulunanlar. Bu da hayatta insanın sahip olabileceği en güzel durumlardan birisidir. Onlar fedakârlıkta, katkıda bulunuyorlar. Maddi ya da başka şekilde. Bunun ödülünü de ilk olarak dünyada karşılığını görüyorlar. Binlerce insan yetiştiriyorlar. Bunun başarısını görebiliyorlar. Bu hayatta bir insanın dâhil olabileceği en güzel mazhariyetlerden bir tanesidir. İnanan insanlar olarak inanıyoruz ki esas büyük ödül öte taraftadır. Her sene olduğu gibi bu sene de aramızda çok değerli konuşmacılar var. Adıyaman genellikle insanlarda sempati uyandıran bir şehir. Adıyaman’ın en değerli varlıklarından biride imajıdır. Çok onurlu, imaja sahiptir. Adıyaman’la ilgili zikredilmesi gereken ikinci şey ise Adıyamanlılar Vakfıdır. Bu vakfı da model bir çalışma olarak görüyorum. İnanıyorum ki şimdiye kadar da, bundan sonra da birçok başka yere modellik yapmıştır ve yapacaktır.”
KARLIĞA: DOĞU İLE BATI’NIN BULUŞMASINDA EN ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİSİ DE ADIYAMAN’DIR
“Adıyaman Medeniyeti ve Tarih” başlığı altında konuşan Prof. Dr. Bekir Karlığa, Adıyaman’ın deyim yerindeyse ‘medeniyetin kalbinin attığı’ yerde yer alan bir şehir olduğunu söyledi.
Adıyaman’ın bulunduğu bölgenin bir medeniyet beşiği ve açık hava müzesi niteliğinde olduğuna dikkati çeken Karlığa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Medeniyet çok kapsamlı, çok geniş bir kavram olarak karşımızda durur. Medeniyet bir yandan mimari eserler, mekanlar, tarihi eserler diğer yandan da bunları besleyen değerler manzumesi ile bağlantılı olarak gelişir. Medeniyetin ömrü insanlığı ömrü ile başlamıştır. Bölgemiz, insanlığın medeniyet tarihi ile yaşıt bir tarihtir. Medeniyet bu topraklarda kuruldu, bu topraklarda yeşerip gelişmiş ve buradan dünyaya dağılmıştır. Şehirlerin kurulmasıyla beraber yavaş yavaş medeniyet de ilerlemeye başladı. Taşları yontarak evler yaptılar. Şehirler inşa ettiler. Medeniyetimizin, bölgemizin, yetiştiğimiz bölgenin değerlerini, nimetlerini iyi takdir etmeliyiz ve sahip çıkmalıyız. Medeniyet sadece bir yerleşik hayattan ibaret değil. Medeniyet, farklı kültürlerin dinlerin, dillerin, faklı insanların bir araya gelerek oluşturduğu bir şey. Doğu ile Batı’nın buluşmasında en önemli noktalardan birisi de Adıyaman’dır. Nemrut Dağı ve çevresidir. Bu bölgemiz tarihin bütün medeniyetlerinin uğrak noktası olmuştur. Dicle-Fırat Havzası medeniyetlerin merkezidir. Bizim bölgemiz aynı zamanda İslam medeniyetinin de en zirveye çıktığı yerlerden birisidir. Çünkü Müslümanlar Bağdat’tan Suriye’den kuzeye doğru, Anadolu içlerine, Orta Asya’ya doğru harekete geçtikleri zaman geçiş yolları bu bölgedir. Buradan aldığımız bilgileri, birikimleri nesillere aktarmalıyız.”
GÖKSU: GÖNÜLDE SAMİMİYET VE HASBİLİK VAR
Panelde “Adıyaman’ın Sosyal Yapısı ve İnanç Değerleri” başlığında konuşan Adıyamanlılar Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Mahmut Göksu, Adıyamanlılar Vakfı’nın kurulduğu günden bu yana son derece başarılı etkinliklere imza attığına vurgu yaptı.
Adıyaman’ın “gönül şehri” olmasında gönüllük öne çıktını dile getiren Göksu,” Memleket meselesi gönül meselesi, belediyecilik gönül meselesi. Vakıflar, dernekler gönül meselesi. Gerçekten gönül olmadan hiçbir şey olmuyor. Gönülde samimiyet vardır. İyi niyet vardır. Hasbilik vardır. Allah rızası için birbirini sevmek vardır. Gönül yapmanın yolu iyi niyetten, hasbilikten geçiyor. Adıyaman’ın gönül şehri olmasının belki de en büyük nedenlerinden bir tanesi bu duyguların Adıyaman’a sinmiş olmasından kaynaklanıyor.” Şeklinde konuştu.
Samsat ilçesinde meftun bulunan Sahabe Safvan Bin Muattal Hazretleri hakkında da bilgi veren Göksu, şunları kaydetti:
“Hz. Safvan Bin Muattal biraz sert mizaçlı ama Peygamber Efendimizi onun gönlü güzeldir buyuruyor. Onun gönlünün güzelliği Adıyaman’a sinmiş, onun ruhaniyetiyle Adıyaman güzel bir memleket havasına dönüşmüş diye düşünüyorum. Safvan Bin Muattal hicretin 4. yılında kendi aşiretini, akrabalarını bırakarak, Müslüman olan, Hz. Peygamberin rahlei tedrisinden geçerek ona inanan, onun davasını üstlenen büyük bir sahabedir. Müslüman olduktan sonra daha sonra birçok gazveye, muharebeye katılıyor., Hz. Ömer döneminde, fetih hareketleri kapsamında Safvan Bin Muattal komutasında bir ordu geliyor. Savaş esnasında orada şehit düşüyor. Bir rivayete göre de Adıyaman’da 40 gün kalarak vefat ediyor. Dolayısıyla Safvan Bin Muattal, Adıyaman’da geçmişi olan, Hz. Peygamber’in gönlünü kazanmış ondan da öte iftiraya uğramış ve Allah tarafından temize çıkartılmış büyük bir sahabe olarak Adıyaman’ın en nadide, en seçkin, en mümtaz, yıldız bir misafiridir. Böyle yıldız bir misafiri 1400 yıldır bağrında tutan Adıyaman’ın güzelliğine inanıyorum ki bu büyük şahsiyetin ruhaniyeti vardır.”
Dr. Nazif Çetin ise,” Adıyaman’ın Turizmi ve Ekonomisi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Adıyaman’ın mali durumu hakkında da bilgi veren Çetin,” Mevduatlar neden önemlidir. Çünkü herhangi bir yerde banka mevduatları belli düzeyin üzerindeyse o zaman orada yatırım yapılması ya da yatırımların genişletilmesi daha kolay olur. Türkiye’de Gayri Safi Yurt içi hâsıla 10 bin dolar.2002’de 2500 dolar, 2008’de, sadece 6 yıl sonra büyük bir başarı ile 4 katına çıkıyor.2018 yılına geliyoruz hala 10 bin dolar. Eğer 15 bin dolara çıksaydı Türkiye şimdi yüksek gelir grubunda yer alıyor olurdu.” Değerlendirmesinde bulundu.
Panelin ardından panelistlere plaket takdim edildi. Program, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.