Esenler Belediyesi tarafından ülkemizin kültürünü, örf ve adetlerini ortaya koymak amacıyla hayata geçirilen “Anadolu’dan Esenler” belgesel projesinin 2’nci bölümü, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un katıldığı gala ile kamuoyuna tanıtıldı.
Esenler Belediyesi tarafından ilki geçtiğimiz yıl hayata geçirilen “Anadolu’dan Esenler” belgesel projesinin 2’nci bölümü, düzenlenen gala ile meraklılarıyla buluştu. Programa TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, AK Parti Esenler İlçe Başkanı Av. Umut Özkan, dernek başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda Grup Meşkhane ise Anadolu’nun farklı yörelerine ait ezgileri seslendirdi. Programda, Esenler’de dernekleri bulunan 12 şehrimizin 125 köyünün tarihi ve doğal güzelliklerini yürekleri ısıtacak karelerle ekranlara taşıyan “Anadolu’dan Esenler” belgeselinin gösterimi yapıldı. Program sonunda Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Şentop’a belgeselin tamamının yer aldığı özel bir hediye takdim etti. Program Esenler Belediyesi yayın organı Sivil Toplum Kanalı’nda da canlı olarak yayınlandı.
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Bir özetini, kolajını izlediğimiz belgesel çok etkileyici. Esenler’e gelip yerleşmiş olan bütün kardeşlerimizin köylerini ve oraya dair bilgiyi, gelenekleri ve kültürü bir araya getiren çok güzel bir çalışma. Ben Belediye Başkanımız M. Tevfik Göksu başta olmak üzere emeği geçen tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. İnşallah başka iller, ilçeler de benzer çalışmayı yaparlar. Tabi biz kendi hayatımızın olağan akışı içerisinde çok farkında olmuyoruz. Yaşadığımız şeyler de hafızalarımızda bulunuyor ama zaman geçtikçe insan ve toplum hafızası nisyan ile maluldür. Bunlar yavaş yavaş unutulmaya başlıyor. Ben hukuk tarihi çalışmış birisi olarak bunun kıymetini biliyorum. Bundan 50 sene sonra bugünlerde olan bitenin, yaşananların çoğu unutulacak. En azından teferruatı, detayları unutulacak. Dolayısıyla bunları kayıt altına almak, hele hele günümüzde bu kadar büyük imkânlar varken tarihe bir not düşmek gerekiyor. Biz yaşadığımız şeyleri de toplayıp beraber götürerek yeni şeyler yaşıyoruz. Yani yürüdüğümüz yol da bizimle beraber geliyor” şeklinde konuştu.
Şentop, çalışmanın çok kıymetli olduğunu vurgulayarak “Türkiye geneline, fikir ve ilham olacak bu çalışmayı TRT Belgesel’de değerlendirmek kıymetli olur. Esenler’de 60 yıl önce İstanbul’un iki köyü mevcuttu. Şimdi ise İstanbul’un en gelişmiş, bilhassa yeni kuşaklara, yeni imkânlara da fırsat veren, alan oluşturan, yaşanacak merkezlerden biri haline geldi. Esenler’i ‘Memleketlerin memleketi’ olarak tanımlayabiliriz” şeklinde konuştu.
Şentop, konuşmasında 14 Mayıs seçimlerine ilişkin ise şunları söyledi:
“Türkiye olarak çok önemli dönemler içerisinden geçiyoruz. Dünyanın önemli bir kavşak noktasındayız. Tarihin akışını bir nehrin akışına benzetirsek bazı yerlerde suyun debisi artar. Oralar hep dönemeç, kavşak yerleridir. Bu yüzyıl, daha önceki yüzyıllardan çok daha fazla ve çok daha önemli olayların yaşandığı bir yüzyıl. Bu seçim çok önemli diyoruz ama her seçimin bir ana fikri var. Bu seçimin de temel bir fikri var. Yapacağımız seçimde tek bir mesele var: Recep Tayyip Erdoğan devam edecek mi? Gerisi teferruat. Bazen bir şahsın ismi, sadece bir isim değildir. Bir mefkûreyi, bir ideali, bir tasavvuru ifade eder hale geliyor. Tayyip Erdoğan ile kastettiğimiz Türkiye’dir. Cumhuriyetin ilanının 100. yılındayız. 80 yıldır Türkiye kendi meseleleriyle, kendi içine kapanmış bir Türkiye idi. Kendisinin dışındaki meselelere, olaylara başını kaldırıp bakabilecek bir takati yoktu. O Türkiye 20 yıldır adım adım gelişti. Elini kolunu hareket ettirdi. Başını kaldırdı. Etrafına bakan, tam bağımsız, sadece milletin menfaatini hedefleyen bir Türkiye haline geldi. Milletimiz yeniden tam bağımsız Türkiye’nin kurulması yönünde Sayın Cumhurbaşkanımızı ve onu güçlü şekilde tutacak parlamento çoğunluğunu tesis edecektir. Ben buna inanıyorum.”
Programda konuşmalarını gerçekleştiren Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, “Esenler, sosyolojik olarak baktığınızda Türkiye’nin 81 ilini, Balkanlara doğru gittiğinizde de bir hayli göçmen nüfusunu içinde bulunduran özel bir demografiye sahip ilçemiz. İnsanların acılarını ve yorgunluklarını hiç dikkate almadan unutamadığı tek yer doğduğu yerdir. Aslında birçok insan geldiği yerden belki fakirlikle, yoklukla, imtihanla, hüzünle ayrılmıştır ama ne olursa olsun o doğduğu yeri unutamaz. Geçtiğimiz yıl yapmış olduğumuz “Anadolu’dan Esenler” galasında Sivas’ın bir köyünden 63 yaşında, Almanya’da yaşayan bir ağabeyimize mikrofonu tuttuklarında, orada mülakatı yapan belediye ekiplerimize şöyle bir ifade kullanmıştı: ‘Şu gördüğünüz taşlar, ağaçlar belki sizler için bir şey ifade etmiyor ama o taşlar, o ağaçlar benim için o kadar değerli. Çünkü burası benim doğduğum köy’ diyor. Gerçekten insanın doğduğu yeri sevmesi fıtratının bir sonucudur. Onun için Hz. Peygamber Mekke’den ayrılırken geriye dönüp ‘Ey Mekke, vallahi yaratılmışlar içerisinde en çok seni sevdim. Eğer kavmim beni sürmeseydi buradan ayrılmazdım’ diyor. Çünkü Mekke’de doğmuştu. Mekke de fıtratı gereği onun en çok sevdiği bir yerdi. İşte biz de düşündük ki en çok sevdiğimiz yerlerin hatırasını, kültürünü, nesilden nesile aktarılması gereken geleneğini, o toprakların tınısını, o toprakların muhabbetini çocuklarımıza anlatmamız ve aktarmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“225 köyü bitirdik. Bugün de 300 küsur köyümüzün belgeselini hazırladık. Şu an 138 köyümüz kaldı. Onlar da bittiğinde bütün Anadolu turunu bitirmiş olacağız. Bu çekimler bizzat o köylere gidilerek yapılıyor. Bu çalışma büyük bir emeğin ürünü.”