Normal yüz kızarması: Yüz kızarması utanma, mahcup olma, suç işleme, kızgınlık, telaş, heyecan gibi duygu durumlarında görülebilir. Bu durumlarda adrenalin hormonu artar, vücut ısısı artar ve sempatik sinir sistemi uyarılır. Yüzdeki damarlar genişler. Yüzde yanma ve kızarıklık görülür.
Anormal yüz kızarması:
1.Birincil(nedensiz) anormal yüz kızarması:
Sempatik sinir sistemi fazla çalışan veya aşırı duyarlı olan kişilerde görülür. Bu kişilerde sempatik sistem aşırı duyarlıdır.10-20 yaş arası anksiyete, sinirlilik, hormonal aktiviteye bağlı olarak daha sık görülür. Erkek ve kadınlarda eşit oranda görülür. Bazı kişilerde yüz kızarıklığına bölgesel aşırı terleme(yüz, koltuk altı, el terlemesi) eşlik edebilir.
2.İkincil(nedeni olan) anormal yüz kızarması:
Bazı hastalıklar, durumlar, ilaçlar ikincil yüz kızarıklığına neden olur.
Hastalıklar:
-Kızıl hastalığı: Kızıl özellikle 3-7 yaş aralığında ki çocuklarda görülen bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Adını genelde hastanın vücudunda, özellikle dil, yüz, koltuk altları ve kasık bölgesinde kırmızı lekeler oluşturmasından alır. Ancak bu lekelerin hiç oluşmadığı enfeksiyonlar da görülür. Yetişkin yaşlarda da hastalığa yakalanmak mümkündür. Ateş (38 °C ila 40 °C), halsizlik, boğazda ağrı, yutkunmada zorluk, kızarıklıklar, normalden kırmızı yüz, ağız çevresinde solukluk, gövde ve karın derisinde tavuk derisi gibi pürtüklü görünüm, karın ağrısı, bulantı ve kusma, dilin çilek gibi kızarması ve beyaz paslı dil görülür. Antibiyotiklerle tedavi edilir. Edilmezse %10 oranında kalp ve böbrek tutulumu görülür.
-Eritema enfesiyozum: Çocukluk çağının viral döküntülü hastalıklarındandır. 5. hastalık olarak da geçer. Etkeni Parvovirüs B 19’dur. Daha fazla 5 yaş üstü çocuklarda hastalık yapar. Aşısı yoktur. Çok bulaşıcı değildir ve çoğu kez tehlikeli değildir. Hasta ile temastan yaklaşık 5- 15 gün sonra yüzde tokatlanmış yanak görüntüsü yapan tipik döküntü ortaya çıkar. Yüzdeki döküntü ortaya çıktıktan 3–4 gün sonra hafif ateş olabilir. Döküntü alın ve çeneye de yayılabilir, ama ağız etrafı soluk kalır. 1- 2 gün sonra kollar, bacaklar ve gövdede bu kez dantel gibi ve kaşıntılı döküntü oraya çıkar. Bu döküntü 3 hafta kadar sürdükten sonra söner. Bu süre boyunca döküntü sıcak banyo, güneş, sürtünme vs ile belirginleşebilir. Kan sayımında lökosit sayıları ve hematokrit-eritrosit düzeylerinde de geçici bir düşme görülebilir. Ateş düşürücüler ve kaşıntı için losyonlar dışında tedavisi yoktur. Ergenlik çağında 5. hastalık sırasında eklemlerde şişme ve ağrı olabilir. Bunun için ibuprofen verilebilir.
-Mitral kapak darlığı: Al yanak, mor dudak, koşmada nefes darlığı, öksürük, çarpıntı, yorgunluk, güçsüzlük, ağızdan kan gelme, ses kısıklığı, ayaklarda şişlik, bayılma, inme gibi bulgular görülebilir.
-Sistemik Lupus Eritematozus: Malar raş(kırmızı yanak), diskoid raş, güneşe duyarlılık, ağız içi ülserler, eklemlerde şişlik, vücut zarları tutulumu, böbrek, nörolojik bulgular(Nöbetler, inme), kan bozuklukları, antikor pozitifliği gibi bulgular görülür.
-Polistemi vera: Kanda kırmız hücre sayısının artışına bağlı olarak yanak, burun, kulak memesi ve avuç içinde kırmızımsı görünüm vardır. Bazı hastalarda ayaklarda yanma ve ayak bileği eklemlerinde şişlik görülür. Bazı hastalarda sıcak banyo sırasında ciltte kaşıntı görülür. Baş ağrısı, baş dönmesi, aşırı terleme, kulaklarda çınlama, görme bulanıklığı, sersemlik hissi kan akımının yavaşlamasına bağlı olarak görülür. Kan hematokrit düzeyinin %60’ın üzerinde olması tanı koydurucudur. Tedavide kan alma, asipirin ve hidroksiüre kullanılır.
-Gül hastalığı(rozasea): Genetik faktörler, stres, parazitler, bakteriler hastalığın oluşmasında etken olabileceği düşünülen şüpheli sebeplerdir. Yüzde kızarıklık ve sıcaklık hissiyle kendini gösteren rozasea’da, en etkili tedavi yöntemi hastalığa neden olan etkenlerden korunmaktır. Sıcaktan, güneşten, saunadan ve yanlış kozmetiklerden uzak durmak gerekir. İltihabi lezyonların az olduğu durumlarda antibiyotikli kremler kullanılır, iltihabın yoğun olduğu lezyonlarda ise ağızdan antibiyotikler kullanılabilir. Rozasea hastalığı nedeniyle genişleyen damarların tedavisinde lazer yöntemine başvurulur.
-Karsinoid sendrom: Feokromasitoma, nöroblastom ve apendixdeki karsinoid tümörler buna neden olur. Nadir görülür, yüzde kızarıklığa neden olur. Yüzdeki kızarıklığa karın ağrısı, çarpıntı ve ishal eşlik edebilir.
-Hiperhomosisteinemi: Bu hastaların yanakları kırmızı, tombuldur. Gevşek, gözleri kayan hafif zeka geriliği olan çocuklardır. -Konjenital eritropetik porfirya veya eriropetik protoporfirisi olan çocuklarda yanaklarda kızarıklık, safra kesesi taşı, dalak büyümesi görülür. İlaçlar: -Sivilce tedavisinde kullanılan ilaçlar,
-Monosodyum glutamat içeren besinler(Salam, sosis, kola, hamburger gibi),
-Şeker hastalığında kullanılan klorpropamid, -Meme kanserinde kullanılan tamoksifen,
-Osteoproz tedavisinde kullanılan raloxifen, kalsitonin,
-Anjina ve hipertansiyon tedavisinde kullanılan kalsiyum kanal blokerleri, gliseril trinitrat, izosorbid dinitrat,
-Prostat kanserinde kullanılan(buserelin, triptorelin, goserelin)
NOT: Al Fadimem, bal Fadimem…
Uzm. Dr. Ali AYDIN