Bu haftaki yazımı anneler gününe özel yazmak istedim. Anneler, değerli varlıklarımızdır. Bizim için çok değerli ve önemlidirler. Bizi yetiştiren, bugünlere getiren, 9 ay karnında taşıyan bu da yetmezmiş gibi yıllarca kahrımızı çeken, yemeyen yediren, içmeyen içiren, uyumayan uyutan, yıllarca sırtında taşısa dahi “of” demeyen annelerimiz.
Onları yazmak için makaleler yetmez, yazılar yetmez, en güzel kelimelerin bittiği varlığımızdır analarımız/annelerimiz.
Bilindiği üzere her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü ‘Anneler Günü’ olarak kutlanır. Bu anlayışı her ne kadar batılı devletlerden alsak da dinimizin gereği olarak annelerimizin önemi büyüktür. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de onlarca ayet, anneliğin önemi üzerine yazılmıştır. Kadın anlamına gelen “Nisa” suresi bunun en güzel örneğidir.
ANNELİK NEDİR, NEDEN KUTLANMAKTADIR?
Yabancı sevdalılığı günlerimize de el attı. Her şeyin yurt dışından ithal edildiği gibi ‘Anneler Günü’nün de dışarıdan ithal edilmesi çok üzücüdür. Yüce Dinimiz bin 500 yıl öncesinde Anneliğin önemine dikkat çekmiştir. Dinimiz anneler için gün kısıtlaması yapmamıştır. Bütün günlerin annelere özel vurgusu yapılmıştır.
Cenab-ı Allah (c.c.), Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetlerinde, anaya babaya itaat edilmesini emreder. Çünkü anne ve baba, evladı için bütün zorluklara katlanarak, soğuk sıcak demden çalışır, alın teri akıtır, göz nuru döker. İcabında gece uykularından vazgeçerek yemeyi içmeyi bile terk eder. Yavrusuna bir sineğin konmasına bile tahammül edemeyen anne- babaya nasıl itaat ve hürmet edilmez.
Anneler günü kutlama tarihçesine baktığımızda internet sitelerinde şu bilgilere ulaşmak mümkündür:
“Anneleri anmak ve onurlandırmak amacıyla tüm dünyada farklı zamanlarda kutlanan özel gündür. Anneler günü, anneleri onurlandıran özel bir gündür. Değişik günlerde ve değişik ülkelerde kutlanır. Bu günde anneler çeşitli hediyeler alır. Bu günü farklı ülkelerdeki insanlar yılın farklı günlerinde kutlarlar.
Anneler günü geleneği, Antik Yunanlıların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlardı.
ABD’de Anna Jarvis’in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişledi”
Dikkat edilirse bizler her ne kadar sembolik dahi olsa yabancıların annelerini kutluyoruz. Peki soruyorum size, siz annenizi 365 günde sadece Mayıs ayının ikinci Pazar günü mü hatırlarsınız?
Ne deniyor: “Anneler günü annelere özel bir günmüş” halbuki bizim zihniyetimizde bütün günler annelerimize özeldir. Asıl amaç nedir sizce?
Amaç, kapitalizmdir. Yani anneleri hatırlamak/hatırlatmayı bahane ederek, piyasada insanların birbirlerine bakarak alışveriş yapmalarını sağlamaktır.
Biri annesine bir eşya, hediye almazsa toplum tarafından da dışlanacaktır.
Dinimiz gereği zaten hediyeleşme olgusu vardır. İnsanlar her zaman birbirlerine hediye alırlar. Fakat aşırıya kaçmamak şartıyla, israf etmemek şartıyla…
Bir bakın bakalım çevrenize, çiçekçiler, mağazalar, alıveriş merkezleri tıklım tıklım dolacağını göreceksiniz.
Tüm esnaf bugünü bekliyor.
Elbette alış veriş yapılmalı fakat bu alışveriş sadece israfa yöneliktir.
Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği bugünlerde inanın ne yazacağımı bilemiyorum. Bu vesile ile;
Başta rahmetli annem olmak üzere (tüm kadınlarımızın) Anneler Gününü tebrik ediyorum.
Onlar başımızın tacı, gözümüzün nurudur.
Anneler Gününüz bugüne özel değil bütün günlere özel olsun diyorum.
Ellerinizden öpüyorum.
Halil CANDAN