Türkiye’nin kaderini değiştiren yeni bir referandumdan çıktık. Deyim yerinde ise, aylardır bu referandum ile yatıp bu referandum ile kalkıyorduk. Tüm önemli işlerimizi ertelemiştik. “Referandumdan sonra” lafı nerde ise bir darbı mesel haline gelmişti…
Ülke olarak birden fazla büyük işlerimizi aynı anda yapamıyoruz galiba. İşlerimizi ve projelerimizi bu seçim sonuna erteledik ve çok şükür bitti.
Eminim, bu referandum sonucunda tüm partilerimizin ders çıkarması gereken çok noktalar vardır. Uzmanları ve danışmanları ile durum tespitleri yapılıyordur. Ülkemizin menfaatine olan durumları gözden geçiriyorlardır, hedef bu değil mi? zaten, daima ileri inşAllah…
Artık sakinleşmeliyiz.
Felaket tellallarına kulaklarımızı tıkamalıyız.
Ülkemizde yaşayan her fert bizim için önemli olduğunu tüm cihana duyurmalıyız…
Sosyal medyaya bakıyorum da, ne kadar da küfürbaz bir millet olmuşuz. Sağa sola sataşmalar, küfürler, atışmalar, hakaretler…
Çok çabuk hukuksal problemlerimizi çözüp, bu tip insanların en ağır cezayı almalarını sağlamalıyız. Yoksa çamur at, tutmaz ise izi kalır hesabına döner ki, bu da çok masum canların yanmasına neden olur. Belgesiz ve şahitsiz hiçbir konuda taraf olmamalıyız.
Tabiki eleştirmeliyiz, muhalefet de olmalı ki daha güzel neticeler alınsın. Ama bu eleştiriler kesinlikle hakaret sınırlarına varmamalı…
Seçimler en demokratik hakkımızdır, ülkemizin eksiklerini gidermek için oylarımızı kullanırız ve düşünürüz ki bu seçimin sonucunda kim kazanırsa saygı duyarız. Demokrasi bunu gerektirir. Hem ekonomik hem de teknolojik anlamda daha iyiye gitmemiz lazım. Hedefimiz bu olmalı, manevi iklimimizi de canlı tutmalıyız ki güçlü ahlaklı nesiller gelsin, bu ülke hep dimdik ayakta dursun…
Seçimler ayrışmamız için değil,
Birbirimizi daha iyi tanımamız içindir.
Seçimler ötelemek için değil,
Daha yakınlaşmamız içindir…
Ülkemizi sevmeliyiz, ülkesini sevenden terörist olmaz, darbeci ise hiç olmaz, bu vatana layık ve güvenilir bireyler yetiştirmeliyiz ki yarınlarımız daha sağlam olsun…
Kalbinde Allah korkusu olandan, bu ülkeye zarar gelmez. Karıncayı bile incitemez. Günahlarına ağlar ama başkasına zarar vermez, veremez…
Ayrımcı siyaset bize fayda getirmez. Aksine bizi daha da felaketlere götürür. Bu ülkenin iktidarı da, muhalefeti de tansiyonu düşürücü açıklamalar yapmalı ve artık icraatlara yönelmelidir ki herkes işine baksın.
Ülkemi seviyorum, ülkemi seveni de seviyorum. Beni seveni de seviyorum, beni sevmeyen var ise “bende bir kusur var ki sevmiyor” diye kendim ile hasbihal ediyorum. İşte bu düşünceler ve yaşantılar bizleri ayrıştırmaz aksiye birleştirir.
Biz sadece Türkiye değiliz ki, vurdumduymaz olalım. Başkasından bana ne diyelim. Irak bizi izliyor, Suriye mazlumları bizi bekliyor, Filistin bizsiz olmaz diyor, Afganistan’ı ya da ismini sayamadığım şu an başka mazlum ülkeleri…
Biz ülke olarak sadece kendimiz için yaşamammış ki, tarih bize böyle bir misyon vermiş. İslamiyet ile şereflenen bu millet yüzyıllardır hep mazlumların yanında olmuş, daha önce Fransızların yanında olmuşuz, şimdi de Suriyelilerin, ya da başka mazlum bir millete kucak açmışız…
Seçim tansiyonu düşmeli, çılgın projeler hayat bulmalı. Herkes çalışmalı ki layık olduğumuz noktaya ulaşabilelim. Geçen her saniye aleyhimize işliyor haberiniz olsun…