Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, bahis oyunlarının bağımlılık yoluyla kişiyi etkisi altına aldığını belirterek “Şans oyunlarına yaş ve miktar sınırlandırılması getirilmelidir” dedi.
Bahis ve şans oyunları üzerine açıklama yapan Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir, “Türkiye’de binlerce insanın bahis illetinden yuvaları yıkıldı. Bahis oynayan kişinin kendisi ile birlikte ailelerini de felakete sürüklüyor” dedi. Resmi raporlara göre Türkiye’de 5 milyon kişinin sanal olarak bahis oynadığını, bu kişilerin harcadığı miktarın 50 milyon TL olduğunu, bu miktarın da 40 milyar TL’nin yasal olmayan oyunlarda harcandığının altını çizen Demir, “Son verilere göre Türkiye’de her 13 kişiden biri yani 6-7 milyon kişi bahis oynuyor. İngiliz araştırma şirketinin Türkiye bahis raporunda 2018 yılında sanal kumar oynayanların sayısının 4,3 milyon civarında olduğunu, bahiste harcanan paranın 65 milyar TL civarında olduğunu, bunun 50 milyar TL civarındaki miktarının sanal bahis ise geri kalanının resmi bahis yollarıyla harcandığını, 2019 tahminlerinin de 75 milyar TL civarında olabileceğini belirtmişlerdi” şeklinde konuştu.
“Bahis bağımlılığının, uyuşturucu bağımlılığından farkı yok”
Araştırmacı-Yazar Demir, bahis oyunlarının kişiye, aileye ve topluma psikolojik, sosyolojik ve ekonomik çok büyük zararları olan bir bağımlılık olduğunun altını çizerek, “Bahis benzeri sanal kumar oyunlarına bağımlı olan kişilerin bu bağımlılığı maddi kayba, iflasa, borç batağına yol açar ve bu kayıplar yüzünden psikolojik, ailevi ve toplumsal sorunların ortaya çıkmasıyla boşanma, aile içi şiddet, ailenin çok zor geçim şartlarına düşmesine, aile içi güvenin kaybolmasına ve dağılmasına kadar gittiğini görmekteyiz. Bunun yanında bahis oynayan iş adamlarının son zamanlarda arması ve bunların bu illetten dolayı iflas etmeleri sadece kendilerini değil, yanında çalışanların da işsiz kalmasına neden olmasından ötürü ekonomiye büyük bir zarar vermektedir” ifadelerini kullandı.
“Yasal şans oyunlarına yaş ve miktar sınırlandırılması getirilmeli”
Demir, “Bahis oyunlarının uygulanmasında düzenleme yapılmasının toplumun refah ve huzuru açısından ne kadar önemli olduğunu görmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.