EK BESİN(GIDA) VERİLİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR
-İlk dört ayda anne sütü tek başına yeterli besini sağlar. Yenidoğan bebeğin kalori ihtiyacı vücut ağırlığına göre düşünüldüğünde erişkinin üç katıdır. Yeterli kalori alımı santral sinir sisteminin gelişimi için gereklidir. Dört altıncı aydan sonra anne sütü çocuğun ihtiyacını karşılayamayabilir. Ancak anne sütünde bulunan butirik asit, kaprilik asit, CGFM sfingolipidleri, linoleik asit kanseri engellediğinden anne sütüne en az 2 yıl devam edilmelidir. Ek gıdalar yeterli miktarda verilemeyen ve kilo alma problemi gözlenen bebeklere “EK GIDAYA GEÇİŞ DÖNEMİNDE” devam formülaları(mamaları) kullanılabilir.
-Dört-altıncı aylar arasında meyve (elma, şeftali gibi) ve yoğurt az miktarda başlanabilir. Pirinç kolayca sindirilebilir ve nadiren allerjik reaksiyonlara neden olur. Önceleri sulu muhallebi şeklinde verilebilir. Sebze püreleri; patates, havuç, kabak ve pirinç ile hazırlanabilir. Çorbalara bir miktar sıvı yağ(zeytin yağı) ilavesi bebeğin enerji ihtiyacını tamamlamada yardımcı olur. Yaşamın altıncı ayından itibaren yumurta sarısı az miktarda başlanabilir ve miktarı artırılarak 8-10 günde tam yumurta sarısına çıkılır. Yedinci – dokuzuncu aydan itibaren haftada iki üç kez tam yumurta verilebilir. Ispanak, turp ve pancar yüksek nitrat içeriği nedeni ile “ek gıdaya geçiş” döneminde önerilmemektedir. Yedinci aydan itibaren etli dolmalar, etli sebze yemekleri ve baharatsız ızgara köfte verilebilir. Bu dönemde nişastalı besinler (pilav, makarna, ekmek gibi) verilmeye başlanabilir. Dokuzuncu aydan başlayarak çocuk birçok yiyeceği ısırarak yiyebilir ve bir yaşında aile sofrasındaki yiyecekleri yiyebilir
-Her yeni gıdaya tek tek başlanmalı ve çok az miktarda (bir yemek kaşığı) verilmelidir. Bebeğin alımına uygun olarak 3-4 gün içinde miktarı artırılmalıdır. Yeni bir gıdaya bu üç günün sonunda başlanmalıdır. Böylece çocuğun bir besin maddesine olan allerjisi tespit edilebilir.
-İlk kez verilecek besinler bebek açken denenmelidir.
-Bebek istemediği bir besini alması için zorlanmamalı bir süre ara verilip iki-üç hafta sonra tekrar denenmelidir.
-Ek gıdalar tek öğün olarak başlanır. Bebek altı aylık olduğunda; anne sütüne ek olarak günde 2- 4 kez öğün olarak ek gıda alabilir.
-Ek gıdalara geçerken önce tekli besin grubu (yoğurt, sıkılmış meyve suları) kullanılır, daha sonra çoklu karışımlara (sebze çorbası, kabak dolması) geçilir.
-Bebeğe verilecek ek besinlerin protein, demir, çinko, vitamin D ve vitamin A’dan zengin olmasına dikkat edilmelidir.
-Bebeklere doğal ve taze hazırlanmış besinler verilmelidir. Konserve, dondurulmuş yiyecekler, katkı maddeli hazır besinler bebeğe verilmemelidir.
-Bebek için hazırlanan besinler iki saat içinde tüketilmelidir. İki saatten uzun süre oda ısında bekletilen yiyecekler kullanılmamalıdır. Uygun saklama koşulları yoksa (buzdolabı gibi) beslenme sonrası artan miktarlar atılmalıdır.
-Besinler hazırlanmadan ve bebek beslenmeden önce eller mutlaka yıkanmalıdır. Bebeğe verilecek besinler hazırlanırken gıda hijyenine uyulmalıdır.
-Besinlerin hazırlanmasında kaynatılmış su kullanılmalıdır.
-Tüm besinler sadece kaşık ile verilmelidir. Ek gıdaların verilmesinde biberon kullanılmamalıdır. Koyu kıvamlı besinler emzikten emilirken boğulmaya neden olabilir. Aynı zamanda biberon ile ek gıdaların verilmesi uygun olmayan beslenme alışkanlıklarının gelişmesine neden olur ve kaşıkla beslenme alışkanlığının gelişmesine olanak vermez.
-Bebeği beslemek için kullanılacak kaplar ve kaşıklar temiz olmalıdır. Kullanılan kapların gıda artıklarının kalmasının önlenmesi ve kolay temizlenmesi için köşesiz olması gerekmektedir. Bu malzemeler bir tencere içinde ağzı kapatılmış olarak en az beş dakika süre ile kaynatılmalı ve ağzı kapalı olarak soğutulmaya bırakılmalıdır. Böylece sıcak buhardan da faydalanılır. Kaynatılamayacağı ve kolay temizlenemeyeceği için plastik kaplar ve biberonlar kullanılmamalıdır.
-Meyve ve sebze pürelerini hazırlarken vitaminlerin kaybolmaması için cam rende kullanılmalıdır.
-Beslenme saatleri hem anne hem de çocuk için mutlu geçmelidir. Beslenme saatlerinde anne rahat olmalı ve acele etmemelidir. Çocuk çok hızlı ya da çok fazla beslenmiş ise kusabilir. Gerekli temizlik yapıldıktan sonra beslenmeye devam edilmelidir.
-Anne sütünün D vitamini yetersizdir. Bu nedenle ilk bir yıl içinde tüm çocuklara 400 IU D vitamini verilmesi ve çocukların güneşe çıkarılmaları gerekmektedir.
-İnek sütü barsaktan gizli kanamaya neden olması, demir içeriğinin yeterli olmaması, içerdiği yabancı proteinlerle allerjilere neden olması nedeni ile ilk bir yıl içinde önerilmemektedir.
-“Ek gıdaya geçiş” döneminde uygun ek gıdaların verilmemesi sonucu bu dönemde anemi sık görülmektedir. Süt çocukluğu döneminde görülen ve üç aydan uzun süren kansızlığın tedavi edilse bile okul çocuğunun performansını etkilediği gösterilmiştir. Bu nedenle dördüncü aydan itibaren zamanında doğan bebeklere 1 mg/kg/gün demir desteği önerilmektedir. Formüla mama alan bebeklere demir desteğine gerek yoktur. Ayrıca C vitaminin yeterli tüketilmesi demir emilimini artırır.
-Süt çocukluğundaki ve çocukluk çağındaki hatalı beslenmenin hipertansiyon(tansiyon yüksekliği), obesite(şişmanlık), besin allerjisi ve ateroskleroz(damar hastalığı) gibi erişkin döneminin bazı kronik hastalıklarına neden olduğu öne sürülmüştür. Ek gıdalara başlanma döneminde çocuğun tuz ihtiyacı yoktur ve tuzsuz besinleri kolayca alabilir. Bu nedenle ilk bir yıl içinde bebeğin yiyeceklerine tuz katılmaması önerilir. Bu dönemde tuzlu besin alan çocukların hayatlarının ileri dönemlerinde de aşırı miktarda tuzlu besin tükettikleri bulunmuştur. Anne sütü ile beslenme dönemindeki şişmanlığın erişkin dönemdeki obesite(şimanlık) ile ilişkisi olmadığı bulunmuştur. Anne sütü ile beslenme çocuklarda geçici şişmanlığa neden olur. Ailede allerji öykü olan bebeklerde emzirme döneminde annenin diyetinden allerjen besinlerin çıkartılması ve çocuğa da bu besinlere başlamanın geciktirilmesi gerekmektedir(Örneğin balığın 18. aydan sonra başlanması gibi)
Uzm. Dr. Ali AYDIN