Bu haftaki sohbetimizin konusu “Çay” olsun. Çay içelim çay tadında konuşalım.
Çay, sohbetin bahanesidir. Hani “herkese benden çay” vardır
bir de “bu çaylar benden”, “üstad ne zaman bir çayımızı içersin” “çaya bekleriz mutlaka” “bir çay alır mısınız” ….
Bir de ekonomiye mal olmuş çay’lı deyimler vardır. “bari bir çay parası ver” “çay param bile yok” ve her esnafın bir “çay masrafı” vardır. Bu liste uzar gider… Doğusu batısı kuzeyi güneyi yok her yerde çay hayatımızın merkezindedir..
Çay , mahalle kahvelerinin tek içkisi, kafelerin demirbaşı ve tüm evlerin olmazsa olmazıdır.
Pazarcılar bile mallarını satarken “çaya çorbaya limon” derler. Limonu satmak için çay olmalı…
Acemi birliğinde eğitim molasında askerin ilk aradığı şeydir çay.
Çay, Güneydoğu’dur, Akdeniz’dir, Marmara’dır, İç Anadolu’dur….
Ramazanda yemekten sonra ilk aradığımız içecek. Özlem dolu buluşmalar sonrası içilen bir lezzet harikasıdır.
Yemeklerden önce, sonra, molada çay…
Türkiyeliler’in ortak paydası yani..
Bu ülkede bir çobana ya da bir Cumhurbaşkanına misafir olun içeceğiniz ilk içki çaydır . İkram listesinin birinci sırasındadır.
Otobüs yolculuklarında , mola anında içilen çaylar, yolculuğu çekilir hale getirir.
Bilirsin kış gelince en çok,Hüseyin Dayı’nın
Kahvesini severdim,
Yerim sobanın arkasıydı,
Kar tanelerine karışırdı sigaramın dumanı!
Musa’nın üç tekerlekli arabası kapıda olurdu,
Nuri de katılırdı bazen bize…
Hani tavşan kanı çayların ustası
Hani hafta sonu adresimiz
Çay paramız olmasa da korkmadan gittiğimiz çaycı
Hüseyin Dayı ‘da öldü!
Hem de kar altında donarak!
Oysa tek kızını görmeye gidiyordu!
Üç gün sonra buldular cesedini,
Eski dostlar yok, çok uzaklardayım!
En çok baharı özledim,
Ama bahar hiç gelmedi!
Senin gibi…
Gördüğünüz gibi çay şiire yakıştığı gibi, anıları ,dostlukları ayakta tutuyor.
Sıcacık bir çay, Bir Şubat gecesi; Gediz’in fırtınalı Akkaya’sında, Siirt’in Kurtalan’ında, Selendi’nin Eskin’inde, Van’ın Başkale’sinde , Balıkesir’in Bandırma’sında ayaza, fırtınaya, yalnızlığa meydan okumaktır …
Savaş Ay’ın “Kapıyı anahtarla açmayı sevmiyorum” şiirinde ;
bir başına yaşayanlara köpekler bile havlamaz bahçede.
çay pişmez, yemek yenmez, sigaranın bile tadı kaçar.
dışarıda itiş kakış kalabalıklarda yitip gider evin sahibi.
kendini arayıp bulamaz… hele bir de evde çay koyyy… diyecek kimsesi yoksa…” derken, çayın yalnızlığa nasıl mükemmel bir yoldaş olduğunu anlatır…
hangi şair çaysız şiir yazabilir bu yüzden şiir dinlerken de çay keyfi bir başka…
şiir yazarken çayı soğuyan şaire , kahveci “neden soğutuyorsun çayı şair?” der .
şair “çayı soğuk içtiğimi bilir şiirler” der…
Gümüşlük’de bir dolunay gecesi, gözlerinde ay ışığı ve deniz buluşurken çay yoksa; gümüş rengi gece yarım ve eksiktir.
Sadece ülkemizde değil Ortadoğu’nun tümünde çay en çok tercih edilen içecektir.
Onlarca sayfa yazsak çayı anlatmaya yetmez en iyisi tadında bırakalım.
Çaylar bizden…
İbrahim EROĞLU
Eğitimci-Gazeteci-Yazar