İLK KONUK “CİĞERCİ BASRİ” OLDU
Çay ve Simit sohbetlerinin ilk konuğu, İstanbul’da 5 (beş) şubesi bulunan ve Ciğerci Basri olarak tanınan Basri ULUÇ oldu.
Battalgazi Derneği Çay ve Simit Sohbetleri’ni başlattı. Battalgazi Torunları, her pazar saat 07:00’de dernek merkezinde buluşuyor. Bir hafta derneğin proje ve faaliyetleri değerlendirilirken ertesi hafta rol model niteliğinde bir misafir ile buluşma gerçekleştiriliyor.
Sivil toplum kuruluşlarının toplumdaki rolüne ve önemine değinen Battalgazi Derneği Genel Başkanı Ahmet TİMURTAŞ “Sivil toplum kuruluşlarında gönüllülük esastır. Gönüllük ise maddi ve manevi açıdan fedakârlıkta bulunmayı gerektirir. Hepimizin hayatta farklı görev ve sorumlulukları bulunuyor. Kimimiz çalışıyor, kimimiz ise okul hayatına devam ediyor. Sorumluluklarımız sadece görevimizi en iyi şekilde yerine getirmekle bitmiyor. Toplumsal faydaya katma değer üretecek gönüllülük faaliyetlerinde bulunmalı ve bu etkileşimler sayesinde milli ve manevi değerleri gelecek nesillere aktarmalıyız” dedi.
Görev sorumluluklarımızı planlı bir şekilde yerine getirirsek hem iş, hem okul hem de aile hayatında aksaklıklara mahal vermeyiz diyen Başkan TİMURTAŞ “Ecdadımız hiçbir zaman güneşin üzerlerine doğmasına müsaade etmemiştir. Sabah namazını kılmış ardından Bismillah diyerek işbaşı yapmıştır. Hafta içi ortak bir gün ve saat belirlememize iş veya okul sorumluluklarımız imkân tanımıyor. Tabi planlama yapılırken iş ve okul dışında aile kavramını da göz ardı edemezdik. Kimsenin mazeret üretemeyeceği ve aileden değil de uykudan fedakârlık edeceği gün ve saati dikkate alarak bu organizasyonu başlatmış bulunuyoruz” dedi.
Gençlerin kariyer hedeflerine ulaşmalarında destekleyici kurumlardan birisi olmayı hedef olarak belirleyen Battalgazi Torunları, üyelerini rol model şahsiyetlerle bir araya getirerek mentörlük hizmeti de sağlamış oluyor.
CİĞERCİ BASRİ KİMDİR ?
Battalgazi Torunları ile tek tek tokalaşıp, tanışan Ciğerci Basri “Pazar günü henüz güneş doğmamış iken sıcak yatağından kalkıp bir araya gelen gençlerle birlikte olmak tarif edilemeyecek kadar kıymetlidir” dedi.
Çay ve simit eşliğinde gerçekleşen sohbetin ardından “Ciğerci Basri kimdir” sorusu soruldu ve söz misafire bırakıldı.
1957 yılında Malatya İli Doğanyol İlçesinin Gevheruşağı Köyü’nde dünyaya geldiğini ifade eden Basri ULUÇ sözlerine şu şekilde devam etti;
“Köy okulunda okuduğum dönemde köylülerimizin kırtasiye ihtiyaçlarını karşılayarak ticari hayata atıldım. Okul sonrası hem kırtasiye hem de bakkaliye işletmeye başladım. 1971 yılına kadar aileme bu şekilde katkı sağlamaya çalıştım.
1971 yılında İstanbul’a geldim. İlk 4 (dört) ay bir sütçüde çalıştım. Köyde yaptırdığımız evin borcunu ödemek için daha çok çalışmak zorundaydım. Sütçünün yanından ayrılıp bir handa çay ocağı işletmeye ve odabaşçılık yapmaya başladım.
1977 yılında vatani görevimi yerine getirmek için Kıbrıs’a gittim. Temiz ve disiplinli çalışmalarımdan dolayı ticari faaliyetlerde bulunmama askerlik dönemimde de rıza gösterildi.
1979 yılında vatani görevimi tamamladıktan sonra köyüme döndüm. 1980 yılında tekrar İstanbul’a geldim. Ciğercilik üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. Kapalı Çarşı’da bir yer kiralayarak başladığım ciğercilik serüvenimde yemediğim ciğeri kimseye yedirmemeyi düstur edindim. Bunun neticesinde 5 (beş) şubesi bulunan Ciğerci Basri marka haline geldi” dedi.
Tekstil, inşaat, emlak ve borsa işleri ile de meşgul olup iyi neticeler aldığını belirten Ciğerci Basri’nin gençlere nasihati “işinizin başında değil, bizzat içersinde olun” oldu.