El, ayak, ağız hastalığı, ilkbahar ve sonbahar döneminde özellikle 5 yaş altı çocuklarda sık görülen viral bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. 5 yaş altındaki çocuklarda daha sık görülmesine rağmen hem daha büyük çocukları hem de yetişkinleri de etkisi altında alabilen çok bulaşıcı bir hastalık olduğunu dikkat çeken Hastane Derindere Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Wassim Bekraki, hastalığa karşı alınması gereken önlemleri anlattı.
Bu belirtiler alarm veriyor
Bu hastalığın ana özellikleri birden başlayan yüksek ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık ve halsizlik bulguları ile birlikte ağız içinde ve ağız çevresinde, ellerde ve özellikle avuç içinde, ayaklarda ve özellikle ayak tabanında görülen döküntüler ile karakteristik olan bir hastalıktır… Çoğu hastada ilk gün yüksek ateş ile doktora gidilirken daha döküntülerin oluşmadığı ve ağız içinde akut farenjit manzarası görüldüğünden tetkik bakılmazsa yanılgıya düşüp tedavide hiç etkisi olmayan antibiyotik tedavisi başlatılır. Ama 24 saat ile 48 saat içinde ateşin düzelmeye başlaması ve bununla birlikte döküntülerin bariz hale gelmeye başlaması, ağız içinde aftların da oluşması ile ağrılı ve zor beslenme dönemi başlaması ile tekrar doktora başvurulur ve el ayak ağız hastalığı olduğu anlaşıldığında semptomlara yönelik tedavi başlatılarak ve eğer ereksiz yere verilmişse antibiyotik tedavisi kesilir. Döküntülerin özelliğine bakıldığında suçiçeği döküntüsüne benzeyen ama daha küçük içi sıvı dolu veziküller şeklinde veya kırmızı yuvarlak lezyonlar şeklinde olabilir. Bu döküntüler hem ağrılı hem de kaşıntı eşlik edebilir. Bu hastalık aileleri özellikle beslenme bakımından çok zorlasa da kendi kendini sınırlayan ve ağır hastalık tablosuna neden olmayan viral bir hastalıktır. Hastalar genellikle 7 ile 10 gün içinde gelişen tüm bulguların kaybolması ile tamamen iyileşirler.
El Hijyenine Önem Verilmeli
El ayak ağız hastalığı ile enfekte olan çocuğun salyası, dışkısı ve idrarı gibi olan salgıları ile temas sonucu bulaşabilir. Bu da solunum yolu ve ağız yolu ile bulaşma meydana gelebilir. Özellikle eller kilit görev görür. O da salgı teması, oyuncaklar ve eller ile bulaşabileceğinden hasta çocuklar ile aynı ortamı paylaşmak, kalabalık ortamlarda bulunmak hastalığa yakalanma riskini arttırır.
Hastalıktan korunmanın ana kuralları:
Bol Su ve Sıvı Tüketilmeli
Hastalığın tedavisi için özel bir ilaç yoktur ve verilen ilaç tedavisi sadece semptomları azaltmaya yöneliktir. Çoğunlukla hastalığın hafif semptomlar ile seyretmesi ve kendi kendine düzelmesi görülmektedir. Ateş olduğunda ateş düşürücü ve ağrı kesici verilebilir. Ağız içindeki aft ve boğaz ağrısı yüzünden bozulan beslenme için ağız spreyleri ve vitamin desteği ile beraber mümkün olduğunca ısıtılmamış ve çiğneme gerektirmeyen sıvı gıdaların tüketilmesi önerilir. Bol su ve sıvı, vücut direncini arttırdığı gibi hastalık ile mücadele eden vücudu daha dinç tutacaktır. Bu yüzden ve aynı zamanda sıvı kaybını engellemek adına hastalık süresince oral alımı bozulan çocuklara sıvı desteği yapılmalıdır. Döküntüler için rahatlatıcı kremler kullanılabilir.