Aciller içerisinde en sık karşılaşılan dermatolojik hastalık ürtiker ve anjiyoödemdir. 5 çocuktan birinde ürtiker görülür. Her insan yaşam boyunca bir kez ürtiker geçirir.
Ürtiker plaklarının oluş mekanizmasında kapiller damar çevresinde bulunan mast hücrelerinden salınan histamin vb. maddeler sebep olur. Bunlar damar geçirgenliliğini arttırarak cilt ve cilt altında ödeme sebep olurlar ve ürtiker belirtilerine neden olurlar
Lezyonlar 1-2 saat ile 12 saat arasındaki bir sürede kaybolur, fakat diğer bölgelerde yenileri oluşmaya devam eder. Ürtiker akşam saatlerinde daha çok oluşup, sabah saatlerinde genellikle kaybolur. Ürtiker daha derin dokuları tutarsa buna anjiyoödem denir. Bunda dudaklarda, göz kapaklarında, el ve ayak tabanlarında şişmeler meydana gelir. Deri dışında sindirim sistemi ve solunum yolları tutulumu olursa karın ağrısı, midede dolgunluk hissi, ishal gelişir. Solunum yollarında ise seste çatallanma hissi, yutkunurken takılma hissi, nefes darlığı ve hastada panik hali görülür. Anjiyoödemde hayati tehlike olabildiğinden acil müdahale gerekir. Kas içi prednol ve kas içi adrenalin enjeksiyonu ile tedavi edilir. Çok nadirende anaflaksi ve hipotansiyon oluşabilir. Anaflakside yüzde, alında karıncalanma, yüzde, dudaklarda, ses tellerinde gelişen şişlik, boğuk ses, nefes alamama, tansiyon düşmesi, bayılma, kalp hızının yavaşlaması görülür. Kas içi prednol ve kas içi adrenalin enjeksiyonu ve damardan acil sıvı yüklemesi ile tedavi edilir.
Ürtikerler genellikle süresine göre sınıflandırılırlar. 6 haftaya kadar olan ürtikerlere akut ürtiker, 6 haftadan uzun sürenlere ise kronik ürtiker denir. Akut ürtiker daha çok gençlerde ve çocuklarda görülürken, kronik ürtiker genelde erişkinlerde görülür ve uzun yıllar ataklar halinde devam edebilir. Kadınlarda 2 kat daha sıktır. Kronik ürtikere nedeni %50-90 olguda saptanamaz. Kronik ürtikerde muhakkak çölyak hastalığı, guatr, helikobakter pylori enfeksiyonu, dermatitis herpetitiformis hastalığı, parazitozlar, endokrin hastalıklar(feokromasitoma, karsinoid tümör) dışlanmalıdır. Geçmeyen cilt lezyonu olan hastalarda mastositoz, karın içi tümör, akciğer tümörü, beyin tümörü, nöroblastom, lösemi, lenfoma, tifo, riketsia ve vaskülitler(lupus, poliaretritis nodosa, Churg Strauss Sendromu) dışlanmalıdır.
Ürtikere en sık neden olan ilaçlar penisilin, sefalosporin, ampisilin-sülbaktam, TMP-SMX gibi antibiyotikler, tiazid diüretikleri ve ateş düşürücü olarak kullanılan nonsteroid anti inflamatuar ilaçlardır. İlaçların içindeki katkı maddeleri de ürtikere, kurdeşene neden olabilmektedir. İlaçlar hemen alındıktan sonra alerji yapabildiği gibi 15 gün sonrasına kadar ürtikere neden olabilir Hatta bazı tansiyon ilaçları, antiepileptikler 3 ay sonrasına kadar alerji yapabilir. Bu nedenle kullanılan ilaçların sorgulanması çok önemlidir. İçinde tiamin bulunan vitaminler, doğum kontrol hapları, radyolojide film çekiminde kullanılan radyokontrast maddeler, vankomisin gibi bazı ilaçlara daha önceden alerji gelişmese bile ürtikere neden olabilmektedirler.
Solunumsal Alerjenler
Polenler, küf sporları, tüylü hayvan kepekleri, çeflitli organik tozlar ve astım veya alerjik rinit nedeni olabilecek tüm solunumsal alerjenler seyrek de olsa akut veya kronik ürtiker nedeni olabilirler.
Böcek Sokmaları:
Sivrisinek, pire gibi böceklerin pikürleri(ısırıkları) çoğu kişide yerel küçük bir ürtikere neden olur. Bu reaksiyon genellikle çocuklar ve açık tenli kişilerde daha şiddetli olabilir. Nadiren eşek arısı, bal arısı sokmaları yaygın ürtiker veya anjiyödeme neden olabilmektedir. Böcek ısırmalarına bağlı ürtiker özellikle vücudun açık bölgelerinde yani boyun, kol ve bacaklarda görülmektedir.Bu sokmalar hayatı tehdit edebilir.Bu tür hastalarda hiposensitizasyon(duyarsızlaştırma) denenmeli ve hastalar olası böcek ısırıklarına bağlı gelişebilecek ciddi alerjilerde kullanabilecekleri kalem şeklinde olan adrenalini yanında bulundurmalıdırlar.
Fiziksel Kökenli Ürtikerler
Dermografik Ürtiker
Mekanik sürtünmeye bağlı olarak gelişen ürtikere dermografik ürtiker denilir. Genellikle sürtünmeden 5-10 dakika sonra kaşıntı ile beraber çizgisel bir kızarıklık ve şişlik görülür. Bu durum 30 dakika kadar devam eder ve solarak kaybolur. Nadiren kalıtsal olanlar yaşam boyu devam eder. Bazı olgularda altta yatan psişik bir neden olabilir. Sedatif(uyku veren) antihistaminiklerin (hidroksizin) kullanımı tercih edilmelidir Çok nadiren dermografizm(kızarıklık) yarım saati geçer. Bu durumda beyin tümörü düşünmek gerekir.
Kolinerjik Ürtiker
Otonom sinirlerden salınan asetilkolin aşırı bir yanıta neden olur. Stres, sıcak banyo, aşırı sıcak, egzersiz ve terleme neden olan durumlardır. Ataklar çok kısa sürelidir ve lezyonlar 15-20 dakika içerisinde sönerler. Sebep olan faktörlerden kaçınılmalıdır. Antihistaminikler, antikolinerjikler fayda sağlayabilir.
Basınç Ürtikeri
Uzun süreli basınç altında kalan alanlarda görülür. derin ödemle karakterize ürtikeryal bir reaksiyondur. Kemer bölgesi ve ayaklarda görülür. Lezyonlar genelde ağrılıdır, kaşıntıda görülebilir. Antihistaminikler genellikle etkisiz olup sistemik kortikosteroidler ile daha iyi sonuç alınmaktadır.
Soğuk Ürtikeri
Soğukla temas sonrası görülür.Buz küpü testi ile ürtiker açığa çıkarılabilir.Antihistaminikler içinde özellikle siproheptadin önerilmektedir.
Solar Ürtiker
Güneşle temas eden alanlarda birkaç dakika içinde ortaya çıkan lezyonlarla karakterizedir. Nadir görülür. .
Aquajenik Ürtiker
Su ile temas eden alanlarda görülen bir ürtiker formudur. Ter ve gözyaşı bile reaksiyonu ortaya çıkarabilir. Son derece nadir görülen bir tablodur.
Kalıtsal Hastalıklar
Familyal soğuk ürtikeri, herediter vibratuar anjiyoödem ve herediter anjioyödem kalıtsal hastalıklardır. Nadirdirler. Herediter anjiyoödem (Quincke ödemi) ölümcül seyredebilmesi nedeniyle en önemli olanıdır. Nadir görülen bu otozomal dominant hastalık kompleman komponent inhibitörü C1 INH eksikliği veya işlevsizliği sonucu gelişmektedir. Laringeal(ses teli ödemi) yaşamı tehdit edebilir. Beraberinde kaşıntılı lezyon bulunmaz, bağırsak duvar ödemi sıktır. Çocukluk veya gençlikte başlangıç gösterir. Çoğu olguda ailede hastalığı olan birey vardır.
Diğer Ürtikere neden olan durumlar
Stres de ürtikere neden olan faktörlerden biridir.
Hava Şartları
Bazı durumlarda hava şartları da ürtikere neden olabilmektedir. Örneğin ilkbaharda polen alejisi olan birinin çiçeklerin bol olduğu bir yerde gezmesi gibi. Ya da köyde bir çocuğun samanlığa dirgenle saman atması gibi…
Çocuğunuzda ürtikeri ilk gördüğünüzde öncelikle aile hekimi ya da çocuk hekimine başvurabilirsiniz.Ürtiker tekrarlarsa, çok ciddi boyutta olursa ya da 6 haftadan uzun sürerse çocuk alerji uzmanına başvurmalısınız.
Kontakt(temas) Ürtikeri: Tüylü hayvan kepekleri, yün, yumurta akı, bitkiler ve ilaçlarle temasa bağlı olarak gelişir. Genellikle temastan hemen sonra, bazı olgularda ise geç reaksiyon şeklinde 1-2 gün sonra ortaya çıkar.
Psikojenik Ürtiker
Psikiyatrik problemi olan kişilerde görülür.
Edinsel Angioödem (Calwell sendromu, angiyonörotik ödem)
Arı sokması, ilaçlar, hiposensitizasyon injeksiyonları, yiyecekler (yumurta, kabuklu deniz ürünleri, fındık) sorumlu olarak bulunur. Kadınlarda daha sık olup sıklıkla ürtiker lezyonları, ağız, dudakta şişlik ve ses tellerinde şişlik görülür.
AYIRICI TANI
-Ürtikeryal vasküli(48 saati geçen ürtikeryal lezyonlarda vaskülitler açısından deri biyopsisi yapılmalıdır)
-Büllöz pemfigoid
-Eritema multiforme,
-Pitriyazis rosea,
-Gebeliğin Ürtiker ve Anjiyoödemi
-Kaşıntılı ürtikeryal papül ve plaklar,
-Çoklu böcek ısırıkları
-Granüloma annülare(Deride siğil tarzında döküntü görülür),
-Sarkoidoz, deri lenfoması
DERİ TESTLERİ
Ürtiker nedeninin belirlenmesinde deri testleri böcek sokmaları dışında nadiren yararlıdır.Solunumsal alerjilerin belirlenmesinde veya diyet düzenlenmesi ile herhangi bir sonuca varılamayan olası besin alerjilerinde denenebilir. Besin alerjileri sıklıkla IgE’ye bağlı reaksiyonlar olduklarından deri testiyle besin alerjisine bağlı bazı akut ürtikerlerin ortaya konabilmesi mümkündür. Deri testleri yaygın olarak “prick test” şeklinde gerçekleştirilmektedir. Cilt içi uygulama şeklinde gerçekleştirilen testlerin çok duyarlı kişilerde anafilaksi riski taşıdığı unutulmamalıdır.
TEDAVİ
En iyi tedavi etken nedenin saptanarak giderilmesidir. Ancak bu her zaman mümkün olamadığından ilaç tedavisi gereklidir. Ürtiker olgularında ana tedavi antihistaminiklerdir. Şiddetli akut ürtiker olgularında kas içi feniramin maleat, kas içi 2 mg/kg metil prendizolon(m2’ye maximum 60mg) uygulama etkilidir. Daha sonra ağızdan tedaviye geçilebilir ve öncelikle sedatif etkili antihistaminikler( Diphenhydramine, clemastine fumarate veya hidroksizin) Diphenhydramine, clemastine fumarate veya hidroksizin en etkili ilaçlardır. Sedatif etkili antihistamikler hastalığın neden olduğu anksiyeteyi azaltır. Terfenadine, loratadine, astemizol, setrizin gibi yeni kuşak antihistaminikler beyne geçmediğinden uykuya neden olmaz.
Şiddetli akut ürtiker olgularında özellikle gözlerde kapanma, şişlik veya genital bölgede şişlik, ses kısıklığı durumunda kas içi feniramin maleat, kas içi 2 mg/kg metil prendizolon(m2’ye maximum 60 mg) ve kas içi 0.25-0.5 mg adrenalin uygulanmalı, tansiyon damardan hızlı verilen izotonikle düzeltilmelidir. Hasta 24 saat hastanede izlenmelidir.
Kronik ürtiker olgularında H1 antihistaminik tedavisine H2 reseptör antagonisti (cimetidine, ranitidine) ilavesi yararlı olabilmektedir. Özellikle hidroksizin ile cimetidine kombine edildiğinde serum hidroksizin serum düzeylerini belirgin derecede yükseldiği ve tedavi etkinliğinin arttığı gözlenmiştir. Bir trisiklik antidepresan olan doxepin, aynı zamanda H1 antihistaminik etkiye de sahip olup özellikle temel antihistaminikler ile kombine edildiğinde etkilidir.
Ben sende kendimi aramışım,
Ben bende seni kaybetmişim,
Neden daha fazlasını arayayım,
Oysa ben seninle aynıymışım..ŞEMS
Uzm. Dr. Ali AYDIN