“Divan-ı Hikmet Okumaları”nda konuşan Prof. Dr. Musa Yıldız, “Divan-ı Hikmet, İslâm medeniyeti açısından baktığımızda büyük ölçekte taşıyıcı metindir ama Türk kültürü açısından baktığımızda bir kurucu metindir” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Divan-ı Hikmet Okumaları” Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Ahmet Yesevî Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, programda Divan-ı Hikmet’in ilk hikmetindeki kıtaları inceleyerek, bir medeniyetin temel metinleri üzerine açıklamalar yaptı.
HER KÜLTÜR VE MEDENİYETTE ÜÇ METİN VARDIR
Her medeniyette üç temel metin olduğunu söyleyen Yıldız, “Her medeniyet ve her kültürde üç temel metin vardır: Bunlardan birincisi kurucu metinler, ikincisi taşıyıcı metinler ve üçüncüsü ise öğretici metinlerdir. Kurucu metinler Kur’an ve sünnettir. İkinci metinler Kur’an ve sünnetin anlaşılması için yazılmış eserlerdir; Divan-ı Hikmet gibi, Mesnevi gibi, Yunus Emre Divanı gibi ecdadımızın Kur’an ve sünneti insanlar anlasın diye kaleme aldıkları metinlerdir. Öğretici metinler ise; sözlü kültürle yayılan, bizim geleneğimizde her ne kadar yazılı olsa da, köylere kadar ulaşmış Ahmediye türünde eserlerdir” diye konuştu.
TÜRK KÜLTÜRÜ İÇİN KURUCU METİNDİR
Divan-ı Hikmet’in Türk kültürü açısından kurucu metin olduğunu söyleyen Yıldız, “Divan-ı Hikmet, İslâm medeniyeti açısından baktığımızda büyük ölçekte bir taşıyıcı metindir ama Türk kültürü açısından baktığımızda ise bir kurucu metindir. Yani bizim bir kurucu metnimizdir Divan-ı Hikmet, o kadar önemli bir eserdir” ifadelerini kullandı.
İRFAN GELENEĞİMİZİN ÖNEMLİ BİR ESERİ
Her medeniyette yer alan üç metinden bahsettikten sonra, bilgi söz konusu olduğu zaman da üç tür gelenekten bahsedildiğini dile getiren Yıldız, “Bu geleneklerden bir tanesi bilgi ya da bilim üretme geleneğidir, bunu bilim tarihi ele alır. İkinci geleneğimiz ise tefekkür ve felsefe geleneğidir. Kavramlar, soyut kavramlar, temalar ve bunlarla ilgili bilgiyi üreten tefekkür ve felsefe geleneğidir. Üçüncü gelenek ise, insanı insan olmak bakımından ele alan ve onun manevi değerlerinin derinliğini düşünen irfan geleneğidir. İşte Hoca Ahmet Yesevî’nin söylediği hikmetler ve daha sonra öğrencileri tarafından yaygınlaştırılan Divan-ı Hikmet de bizim irfan geleneğimizin önemli bir eseridir. Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerî de Fuad Köprülü hocamızın ifadesiyle, bizim ilk mutasavvıfımızdır” dedi.