6 Şubat depreminin yıl dönümünde, hayatını kaybeden vatandaşlar için Esenler’de 10 bin hatim okundu. Okunan hatimlerin duası, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen özel bir programla yapıldı.
Esenler Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından organize edilen programa, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Belediye Başkan Yardımcısı Kenan Yaşar ve Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Cemal Bolat katıldı. Esenler halkının yoğun ilgi gösterdiği programda, depremde hayatını kaybeden vatandaşlar dualarla anıldı.
İNSAN HAYATI ÇOK KIYMETLİ
Deprem haberini aldığı ilk anı ve doğduğu şehre gittiğinde hissettikleri anlatarak konuşmasına bağlayan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, “6 Şubat, insanlık tarihinde bugüne kadar kara parçasında yaşanmış en büyük felaket olarak hafızalara kazındı. Deprem gerçeğini iliklerimize kadar hissettik. Yaratılmışların en şereflisi olan insanın acı ve hüznüne şahitlik ettik. Ben Adıyamanlıyım. Sabah doğduğum şehre gittiğimde, şehrin yüzde yetmiş beşinin yok olduğunu gördüm. Haberi aldığım gibi ablamı aradım. Bana söylediği ilk şey ‘Şehir yok oldu’ oldu. Ekibimizle birlikte hemen deprem bölgesine gittik. Hayatım boyunca birçok felaket bölgesine gittim, çok fazla şey gördüm. Ama o sabah, doğduğum şehrin manzarasını görünce insanın gerçekten ne kadar aciz olduğunu bir kez daha anladım” dedi.
DEPREM, NE ROZETE NE DE MEMLEKETE BAKAR
Deprem gerçeğine dikkat çekerek gerekli önlemlerin alınması ve kentsel dönüşümün hızlandırılması gerektiğini vurgulayan Göksu, şunları söyledi:
“Çok büyük bir acı yaşadık. İnsan, yaşadıklarından ders almalıdır. Yaşadıklarımız, duyduklarımızdan daha büyük bir tavsiyedir. Biz elimizden geleni yapmaya çalıştık. Gece gündüz demeden konteyner şehirler kurduk, her gün 10 bin kişiye yemek verdik, EDİM Sosyal Marketimizi bölgeye taşıdık. Allah’a çok şükür, ihtiyacı olan hiç kimseye ‘hayır’ demedik. Peki, bu İstanbul’un başına gelirse ne olacak? Deprem, kimsenin ne rozetine ne de memleketine bakıyor. ‘Nerelisin, hangi partilisin?’ diye de sormuyor. Tedbir alınmadıysa vurup geçiyor. Yaşadıklarımızdan çıkaracağımız en büyük ders, tedbir almaktır. Aksi takdirde, çok fazla dizimize vurmak zorunda kalırız. Kültürümüzde çok kıymetli bir söz vardır: ‘Ahirette iman, dünyada mekân.’ Bizim için mekân, merhameti ve hayatı temsil eder. Ancak, varlığını sonsuza kadar sürdürecek bir mekan yoktur. Her yapının belirli bir ömrü vardır. Bu noktada sizlere de büyük sorumluluk düşüyor. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Devlet, bu konuda çok büyük destekler sunuyor. Hep birlikte hareket edip elimizden geleni yapacağız.”