“Sağlıklı Yaşam” seminerinde konuşan Diyetisyen Miray Yıldırım, “Yüzyıllar önce beslenme kültürümüze baktığımızda fast food yoktu. Beslenme kültürümüzü günümüzde yaşatsaydık, çok fazla kalori alımımız olmazdı” dedi.
Esenler Belediyesi’nin Medipol Üniversitesi işbirliğiyle düzenlediği ve toplum sağlığıyla ilgili her ay farklı bir konunun ele alındığı “Sağlıklı Yaşam” seminerleri, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Programda konuşan Diyetisyen Miray Yıldırım, sağlıklı beslenme ve obezite konularıyla ilgili katılımcılara bilgi verdi.
FAST FOOD TÜKETİMİ OBEZİTEYİ ARTTIRDI
Beslenmenin sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek adına vücudun gereksinim duyduğu besinlerin yeterli miktarda alınmasına yönelik bilinçli bir davranış olduğunu söyleyen Yıldırım, “Yaşam kalitesini yükseltmek için yapmamız gereken beslenme olayını, vücudun ihtiyacından fazla yaparsak yaşam kalitemizi yükseltmek yerine daha da düşürür ve beraberinde kronik rahatsızlıkları getirir.” açıklamasında bulunarak konuşmasına şöyle devam etti:
“Beslenme problemleri sonucunda ortaya çıkan rahatsızlıklardan bir tanesi de obezitedir. Türkiye’deki verileri incelediğimizde son zamanlarda obezite oranında bir artış olduğu görülmektedir. Obeziteyi belirleyen, vücutta yer alan yağ kitlesinin beden kitle oranındaki dengesidir. Alınması gerekenden fazla kalori alımı obezitenin başlıca sebepleri arasında yer alır; ama en önemli sıkıntı kendi beslenme kültürümüzden ayrılmamız. Yani bizim yüzyıllar önce beslenme kültürümüze baktığımızda fast food kültürümüz yoktu. Fast food dışında abur cubur tüketimi de günümüzde oldukça fazla. Beslenme kültürümüzü günümüzde yaşatsaydık, çok fazla kalori alımımız olmazdı. Benim danışanlarım genelde bana şu argümanla geliyorlar, ‘Miray Hanım benim anne babam, dedem de çok yemek yiyorlardı; ama onlar kilo almıyordu.’ Bunun sebeplerine baktığımızda ilk olarak anne babalarımız veya dedelerimiz köyde yaşıyorlardı. İstanbul gibi metropol bir şehirde yaşamanın getirdiği hareketsizlik onlarda yoktu ve otomatik olarak yediklerini yakıyorlardı. İkincisi de ne yediğimiz? Köyde yaşayan ve tarlada çalışan anne babalarımız veya dedelerimiz abur cubur yemiyorlardı. Biraz fazla yemek, biraz fazla ekmek yiyor olabilirdi; ama tarlada çalışırken onları yakıyorlardı. Tüm bunlara ek olarak sosyallik etkeni var. Biz ilk olarak yemek yemeyi bir ihtiyaç olarak görüyoruz; ama sosyalleşmeyi dışarıda yemek yemek olarak algılıyoruz.”
HAZIR HAMBURGER KİMYASAL DOLU
Dışarıda satılan ve evde yapılan bir yemek kıyaslandığında, çocukların özellikle dışarıda satılan hamburgeri tercih etmesinde hamburgerin içinde yer alan kimyasalların etkili olduğunu ifade eden Yıldırım, “Dışarıda satılan gıdaların ve paketli gıdaların içinde monosodyum glutamat isimli bir madde var. Bu madde hazır paketli gıdaların içinde oldukça fazla bulunuyor ve o yüzden bir paket yedikten sonra ikinci paketi de yiyoruz. Tamamen ticari mantıkla üretilen bir şey. O yüzden evde yaptığınız bir hamburger veya keki sürekli yemek istemiyorsunuz; ama dışarıdan aldığınız bir yiyeceği aldıkça alasınız geliyor. Bunun sebebi işte monosodyum glutamat dediğimiz madde. Tabi diğer katkı maddelerini de unutmamak lazım.” dedi.