Hamilelik Sırasında Siyatik: Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Siyatik nedir?

Vücuttaki en uzun ve en kalın sinir siyatik sinirdir. Vücutta sağ ve sol siyatik sinir olmak üzere 2 adet siyatik sinir bulunmaktadır. Tıp terminolojisindeki siyatik sinirin adı nervusischiadicus olarak bilinir. Siyatik sinir, bel bölgesinde bulunan lomber ve sakral omurgada beş (L4, L5, S1, S2 ve S3) sinir kökünün birleşmesi ile meydana gelmektedir. Sonrasında piriformis kasının altından ve kalçada leğen kemiğinin içindeki delikli bölgeden geçerek bacağın arka bölgesine doğru uzanır. Sonrasında da aşağı doğru ilerleyerek dizin hemen altında sonlanmaktadır. Diz eklemi bölgesinde siyatik sinir dallara ayrılır ve ayağa kadar ulaşır. Bu sinirler bulundukları bölgelerin motor ve duyu fonksiyonlarını yerine getirmektedir.

Siyatik, siyatik sinirin geçtiği alan boyunca herhangi bir yerde tahriş ve / veya sıkışmasından kaynaklanan ağrıyı, tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Siyatik sinirin bel bölgesinde bulunan köklerinin çeşitli nedenlerle sıkışması ya da gerilmesi sonucu kalçaya doğru yayılan bel ağrısı, siyatik sinir boyunca kasıktan bacağın arka kısmına ve buradan da ayağa kadar yayılan ağrı oluşur. Şiddetli siyatik olgularında bacakta ve ayakta güç kaybı oluşabilir. Ayrıca diz ve bilek refleksleri de azalabilir.

Hamilelik sırasında siyatik nedenleri nelerdir?

Siyatik ağrısının çoğudisk fıtığı gibi lomber omurga problemlerinden kaynaklanır. Ayrıca spinal kanal daralması(stenoz), osteoartrit veya dejeneratif disk hastalığı gibi kemik değişikliklerinden veya spondilolistezis (bel kayması) adı verilen omurgayı etkileyen başka bir durumdan da kaynaklanabilir. Bu durumlar siyatik sinir üzerine baskı uygulayarak semptomlara neden olabilir.

Hamilelik sırasında disk fıtığı nedeniyle siyatik yaygın değildir. Ancak, siyatik benzeri semptomlar hamilelikte bel ağrısı ile yaygındır. Aslında, kadınların yüzde 50 ila 80’inda hamilelikleri sırasında bel ağrısı görülür.

Hamilelikte,pelviste bulunan kasların ve eklemlerin rahatlaması ve gevşemesi doğumun mümkün olabilmesi için gereklidir. Bunun için vücutta salgılanan relaksin hormonu ligamentlerin gevşemesine neden olarak siyatik sinirinin çekilmesine neden olabilir. Siyatik benzeri semptomlarınoluşmasıhamilelikteki bu değişikliklerden kaynaklanabilir. Pelvik kemik ağrısı, sakroiliakeklem problemleri ve kalçalardaki kaslardan birisi olanpiriformiskasında oluşan problem (piriformis sendromu), hamilelik sırasında siyatik ağrının yaygın nedenleridir.

Bebeğin ağırlığı da sakroiliak eklem problemine veya piriformis sendromuna eklenebilir.Çünkü fetüs pelvis ve kalça eklemleri üzerinde ekstra baskı oluşturur. Bazen fetüsün pozisyonu da siyatik sinire baskı yapabilir.

Hamilelik sırasında siyatik ağrı belirtileri nelerdir?

Siyatik ağrı belirtileri şunları içerir:

• Kalça veya bacağın bir tarafında ara sıra veya sürekli ağrı
• Siyatik sinir yolu boyunca ağrı, kalçalardan uyluğun arkasına ve ayağa doğru oluşan ağrı
• Etkilenen bacak veya ayakta uyuşma, iğnelenme veya halsizlik, yürüme, ayakta durma veya oturma zorluğu

Hamilelikte siyatik ağrısı nasıl tedavi edilir?

Eğer yukarıda anlatıldığı gibi siyatik belirtileriniz varsa, öncelikle kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalısınız. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı muayenesi sonrasında ağrı tedavisi için ağrı uzmanlarına başvurabilirsiniz. Gebelikte ağrı tedavisinde ilaç kullanımı kısıtlı olduğu için ilaçsız bir tedavi yöntemini tercih etmelisiniz.

Hamilelik sırasında siyatik ağrı tedavisi, masaj, kuru iğne tedavisi ve fizik tedaviyi içerir. Hamilelik sırasında sinir üzerindeki baskıyı azaltmak için bacak, kalça ve kalça kaslarını germeye yardımcı olan egzersizler yapılabilir. Yüzme gibi egzersizler de yardımcı olabilir. Yüzmenin iyi gelmesinin nedeni, suyun bebeğinizin ağırlığını desteklemeye yardımcı olmasıdır.

Hamilelik sırasında oluşan siyatik sinir bozucu olabilir. Germe, kas gerginliğini azaltarak ve kalça, bel ve bacaklardaki hareketi artırarak siyatik ağrıyı artırabilir. Uzun süre oturma veya ayakta durma siyatik ağrısını daha da kötüleşebilir. Bu yüzden gün boyunca pozisyonumuzu sürekli değiştirmelisiniz.

Doç. Dr. Habib Bostan

Bakırköy/İstanbul