İstanbul’un, ilk dijital belediye radyosu Radyo Esenler, bu hafta dinleyiciyle buluşan “Bir Nefes Sıhhat” programında hasta hakları konusunu ele aldı. 26 Ekim Hasta Hakları Günü’ne özel olarak düzenlenen programda, hasta hakkı bilincinin oluşturulması, savunulması ve daha pek çok konu ele alındı.
Esenler Belediyesi yayın organı Radyo Esenler’de dinleyicisiyle buluşan “Bir Nefes Sıhhat” programının bu haftaki konukları avukat Betül Topal ve Hasta Hakları Aktivistleri Genel Başkanı Orhan Demir oldu. 26 Ekim Hasta Hakları Günü’ne özel olarak dinleyiciyle buluşan programda, 2009 yılından beri hasta hakları konusunda çalışan Demir ile Topal, hasta hakları bilincinin arttırılması ve hakların savunulması konusunda destekleyici ve bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Programda hasta haklarının hukuksal terminolojideki karşılığını anlatan Av. Betül Topal, “Her bireyin bir hekime ya da sağlık kuruluşuna başvurması temel ihtiyaçtır. Hekim ve sağlık kuruluşlarından talep edebileceğimiz haklar vardır. Hasta hakları ile ilgili bir yönetmeliğimiz mevcut fakat bir kanunumuz bulunmuyor“ şeklinde açıkladı.
En çok şikayet aldıkları konunun bilgi eksikliği olduğunu belirten Topal sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Hastanedeki personellerden ya da hastaların durumlarıyla ilgili gerekli bilginin yeteri kadar açıklanmaması şikayetlerin artışına sebep oluyor. Burada sağlık çalışanlarının iş yoğunluğunu da düşünmemiz gerekir ama hukuki olarak mahkemelere yansıyan bilgi eksikliği. Çünkü bu hasta hakları yönetmeliğinde de vardır. Size uygulanacak tedavinin detaylı şekilde anlatılması, risklerin belirtilmesi ve izinlerin alınması gerekir” diye konuştu.
Hasta haklarının alt kuşak haklardan biri olduğunu kaydeden Orhan Demir, “Hasta hakları, insan hak ve hürriyetlerinin sağlık hizmetlerine uyarlanmasıdır. Sonuç olarak hastanın hakkı ihlal edildiğinde insan hakları ihlal edilmiş demektir. İstanbul’da aktif olarak 6 tane hasta hakları birimi var. Derneği kurduğumuz günden itibaren hasta hakları kurumlarının aktif olarak işlemesini sağladık. Her birimde görevlilerimiz var. Örneğin sezaryen doğum ve mahremiyet ile ilgili birçok rapor çalışmalarımız var” dedi.
Hasta ve hasta yakınlarının , uygulanan haksızlık karşısında dik durması gerektiğini söyleyen Orhan Demir , “İnanç diyor ki bir haksızlıkla karşılaştığınız zaman mücadele edin. Bu bir başkası için de olabilir, kendiniz için de olabilir. ‘Elinizle buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle ona da gücünüz yetmiyorsa kalbinizi buğz edin’der. Fakat bir kişi ne zaman hastaneye gider? Korkusu ve kaygısı olduğu zaman. Özel hastaneye acile gittiğiniz zaman sizden ücret alınmaması gerekiyor ama bir taraftan sizin o çaresizliğiniz, mecburiyetiniz hemen ekonomik ranta çevriliyor. Sizi o çaresizliğiniz üzerinden birisi para kazanma çabası içine giriyor. Bu ahlaksızlığın en dip noktası. Adaletin gecikmesi gibi mevzular olsa bile, hak arandıkça hakların elde edileceği felsefesiyle hareket etmeliyiz. İnsanlar hakkını elde edemeyeceğini bilse bile hakkını aramaya devam etmesi ve birbirlerine destek olması gerekir” ifadelerini kullandı.