Farkında olsak da olmasak da kimyasallar yaşantımızın her alanında gün geçtikçe artık daha fazla yer almaktadırlar. Hidroklorik asit hayatımızda önemli bir rol oynamaktadır. Hidroklorik asit, hidrojen ve klor elementlerinden oluşan, oda sıcaklığı ve normal basınçta sıvı halinde bulunan kimyevi bir bileşiktir. Yerleşim ve yaşam alanlarının (Ofis, ev) temizliğinde sıklıkla kullanılan hidroklorik asidin çamaşır suyu ile beraber kullanılması zehirlenmelere kapı aralayabilir. Peki, hidroklorik asidin halk arasındaki ismi nedir?
Islak zeminlerin (banyo veyahut tuvalet) fayanslarının temizliği ve parlatılmasında kullanılan hidroklorik asit halk arasında tuz ruhu diye anılır Endüstri Devrimi esnasında, endüstrideki ehemmiyeti keşfedilen asit, önce Leblanc işlemi, sonrasında Solvay işlemi ile endüstri alanında üretilmeye başladı. Üretilmesi sonrasında çok geniş bir kullanım alanı ortaya çıktı. Hidroklorik asit, tarihte yeni kolaylıkların bulgununda ehemmiyetli roller üstlendi. Son zamanlarda PVC’den demir-çeliğe, organik madde imalatından gıda sektörüne kadar hemen hemen tüm alanlarda hidroklorik asit kullanılmaktadır. . Hidroklorik asit fiyatı diğer kimyasallara göre uygun olduğundan sanayide yaygın şekilde tercih edilir. Sanayinin temel kimyasallarından biri haline gelmesi, hidroklorik asitin önemini günden güne artırdı.
Bir çok asit gibi hidroklorik asit, sağladığı kolaylıkların yanında, zehirli bir maddedir ve insan dokuları başta olmak üzere çoğu yüzeye büyük tahribat verir. Bu yüzden bu asit ile çalışılırken azami dikkatli olunması ve güvenlik tedbirlerini en üst düzeyde tutulmalısı gerekir. Asit, toksik olmasının yanında, gözler ve cilt için tahriş edicidir, ciltte yanıklara kapı aralamaktadır ve solunum sistemi için tahriş edici özellik taşımaktadır.Kapalı ortamlarda kullanımında özellikle dikkat gerekir.
Hidroklorik Asit Tarihçesi
Hidroklorik asitin bulunuşunda karşımıza tarihin en önemli kimyageri , kimyanın babası olarak adlandırılan Cabir bin Hayyan çıkmaktadır. Hidroklorik asit, ilk kez MS 800’lerde Cabir bin Hayyan tarafından, sofra tuzunun sülfürik asit (“vitriol”) ile karıştırılmasıyla ele geçirildi. Cabir, keşfettiklerini derleyerek daha sonraları 20 değişik kitapta topladı. Bu 20 kitap, asırlar süresince hem simyanın hem de asitlerin temel kitapları arasında bulundu. Cabir ciddi ve çalışkan bir bilim adamıydı. Cabir’ın bulgularından biri de, hidroklorik asit ve nitrik asitin karışımıyla hazırlanan kral suyudur. Kral suyu, uzun yıllar süresince, simyada ehemmiyetli bir yer edindi. günümüzde de önemli kullanım alanları vardır.
Orta Çağ’da hidroklorik asit, Avrupa’da acidum salis veya tuz ruhu isimiyle bilinmekteydi. Türkiye’de de kullanılan tuz ruhu tabiri bugün yalnızca temizlik emelli alanlarda kullanılır. Yeniden Avrupa’da kullanılan bir başka kullanım olan muryatik asit terimi, son zamanlarda hâlâ kullanılmaktadır. sanayi devrimi sonrası Avrupada hidroklorik asit yeni yöntemlerle üretildi. 17. asırda Johann Rudolf Glauber isimli Alman kimyager, Mannheim işlemi’nde sodyum klorit tuzunu ve sülfürik asiti kullanarak sodyum sülfat ve hidrojen klorür gazı çıkarmayı muvaffak oldu. İngiliz bilim insanı Joseph Priestley de 1772 seneninde saf hidrojen klorür ele geçirmeyi muvaffak oldu. Yeniden bir başka İngiliz kimyager Humphry Davy, asit özelliğinin hidrojenin varlığından ileri geldiğini tespit ederek asitlerle anhidritlerin değişik olduğu neticenine vardı.
Endüstri Devrimi sürecinde, yeni ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçları gidermeye yönelik çalışmalar neticesinde yeni yöntemler keşfedildi. Sodyum karbonat (soda) gibi alkaliler ve yan ürünlerine olan talebin neticesi Nicolas Leblanc ismindeki Fransız kimyager, bu alandaki endüstri dalları için teşebbüste bulundu. Leblanc işlemine göre kireç taşı, kömür ve sülfürik asit kullanarak tuzun alkali olabileceği söz konusuydu. 1863’teki Alkali Yasası’na ve başka Avrupa ülkelerindeki bilim insanlarınca duyuru edilen benzer yasalara göre, reaksiyonmaya giren aşırı hidrojen klorür, havaya karışmaktaydı.
Üretimlerin masraflarını azaltmak için 20. asrın başında Leblanc işlemi, yerini hidroklorik asit yan ürünleri olmaksızın Solvay işlemi’ne bıraktı. Bu işlem, Leblanc işlemine göre çok daha ucuz ve çok daha kolay ele geçirilebilir bir yoldu. Başta 20. asırdaki sanayi dallarında görülen aşırı talep artışı olmak üzere, giderek hidroklorik asit, sanayinin bir hayli alanında ehemmiyetli yer edinmeye başladı. 1988’den beri hidroklorik asit, Birleşmiş Milletler’in Narkotik örgütleri tarafından 2. Tablo göstergeci olarak, narkotik teşhislerinde kullanılmaktadır.
Hidroklorik asit yurdumuzda üretilmektedir. O yüzden hidroklorik asit fiyatı dış etkenlere çok bağlı değildir. Yine de hidroklorik asit fiyatı döviz kurlarından etkilenmektedir. Hidroklorik asit üretimi sırasında bazı girdi kalemleri (örnek enerji) döviz bazlı olduğundan bu tür fiyat dalgalanmaları kaçınılmazdır.
Kaynak: http://www.pozitifkimya.com/hidroklorik_asit_-03-tr-1-22.html