İŞÇİ DAVALARI
İşveren olmak zordur… Personel maaşları, yüklü vergiler, uzun tatiller… Bir işveren vekili olarak Türkiye şartların da işletmeci, sanayici, imalatçı olmanın zorluklarını çok iyi anlayabiliyorum. Yıllardır şirketlere danışmanlık verip, hukuki sorunlarını çözmeye çalışıyorum.
Ne yazık ki, çok sayıda adil karar çıkmayan iş davasına rastladım. Dört çocuk annesinin günlük 17 saat çalışıyorum dediğine de bir gece bekçisinin 24 saat aralıksız 11 yıldır çalışıyorum dediğine de tanık oldum. Ne yazık ki iş davalarında tanık esaslı delil niteliğinde olduğundan, iki tane tanık gösteren işçilerin haksız olarak kazandıkları davalar oluyor. Bu davalar sonucunda, işçinin hayat boyu kazanamayacağı paralara hükmediliyor. Toplu iş davaları neticesinde iflas veren şirketler oluyor. Ekonomiyi ayakta tutan şirketlerimiz ya iflas ediyor ya küçülmeye gidiyor. Tazminat davalarında uygulanmakta olan sebepsiz zenginleşme kurumu, işçi tazminatlarında uygulanmıyor. İş kazalarında çıkan tazminatlar çok yüksek rakamlara denk geliyor.
İş yerinde hırsızlık, iş kanununa göre “Ahlak ve İyi niyete aykırılık” teşkil eder ve bu halde işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. İş yerinde hırsızlık yapan işçiyi ay sonu işten çıkaran işveren 6 günlük yasal işten çıkartma süresini aştığı için tazminat ödemek zorunda kaldı. Ben müvekkillerime her zaman işten çıkartmak istediğiniz biri olursa o süreci benim yönetmemi öneriyorum. İşverenlerin daimi olarak hukuki danışmanlık alması iş davalarında çok önemlidir.
İş davalarında sıkça karşılaştığım durum işçilerin “Alacağım kalmamıştır.” Şeklinde bir kağıt imzaladıktan sonra, gidip dava açıp sonrasında da davayı kazanıyor olmasıdır. İş davalarında tazminatlar işten çıkma ve işten çıkarılma halleri için düzenlenmiştir. İşveren olarak iş davalarını kazanmanın püf noktası burasıdır. İşten ayrılan işçiye çıkmak veya çıkarılmak şeklinde değil ikame yani anlaşma şeklinde ki prosedürü uygulamak gerekir. Ayrıca, İş davalarında fazla mesailerle ilgili işverenler mutlaka parmak basma sistemi kullanmalıdır ki Yargıtay da kararların da tanık beyanlarının bu sistemin önüne geçemeyeceğini benimsemiştir.
İş davalarında her zaman işçi kazanır düşüncesi yerleşmişse de süreci iyi yöneterek davayı kazanmak mümkündür. Ekonominin kalbi, işverenlere verdiğim öneriler umarım faydalı olmuştur.
Av. SANDRA TARANCİ