Gündemden düştüğü sanılan iki konu yeniden siyasi kulislerde dalgalanmaya başladı. Bunlardan birincisi 2018 yılının Temmuz ayında erken seçim yapılacağı, diğer bir ikincisi de kabinede yeniden değişikliğe gidileceği iddiası. Şu sıralar hem Ankara hem de kamuoyunun sürekli gündeminde olan belediye başkanlarının değiştirilmesinde radikal adımların atılması, ‘sert ve keskin’ kararların uygulamaya konulmasının arkasında, erken seçim yapma planının yattığı ve ülkeyi seçimlere götürecek hükümetin de bu nedenden ötürü revize edileceği konuşuluyor.
İddiaya göre, AK Parti’nin son yaptırdığı anket çalışmalarında, kararsızların oyu dağıtılınca yüzde 50 bandını yakalayabileceğini gördü. Çıkan bu sonucun önümüzdeki 2 yıllık süreçte daha iyiye evrilmeyeceği, dünya konjonktürüne bağlı olarak hem siyasette hem de ekonomi de yaşanacak gelişmelerin bu oranı yakalamayı güçleştireceği iddia ediliyor. 2019’a kadar olan bu süreçte güç kaybının önlenmesi, Meral Akşener’in yeni kuracağı partinin tabanda karşılık bulmasına fırsat tanınmaması gerektiği dillendiriliyor. Bu aşamada MHP’nin var olan sınırlı desteğini de güveniliyor.
Hüriyet’ten Nuray Babacan’ın haberindeki detaylara göre; 2019 Mart’taki yerel seçimden önce 2018 Temmuz sonunda ‘Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim yapılabileceği’ iddia ediliyor. Buna paralel olarak da kabinede revizyona gidileceği savunuluyor. Kabinede, yapılacak ikinci bir değişiklik fikrinin çılgınca olduğunu dile getirenler olmasına karşın, en az 3-4 bakanı kapsayacak yeni bir revizyonla ‘seçim kabinesi’ oluşturulacağı da dile getiriliyor. Tüm bu iddialarla ilgili olarak ise parti kurmayları, erken seçim olmadığına dair yapılan açıklamalara atıfta bulunarak, önümüzdeki iki yıl ekonominin hesaba katılarak planlandığını, yatırımlar ve teşviklerin sonuçlarının bu süreçte görülebileceğini, bu aşamada yapılacak bir erken seçimin avantaj değil, dezavantaj getireceğini öne sürüyor.