KADIOĞLU’NDAN İSTANBUL DEPREMİ AÇIKLAMASI
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “İstanbul’da bütün olarak 174 kilometre kırılmayı bekleyen bir fay hattı var. Bu fay hattı bütün olarak kırılırsa, 7.5 üzerinde çok büyük bir deprem olacak. Bu depremde İstanbul’da 30 bini aşkın insanın öleceği düşünülüyor” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün “2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı”na özel düzenlediği “İslam’da Bilim ve Teknoloji” programı Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Programda “Afet Affetmez” konulu bir söyleşi gerçekleştiren İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, deprem ve iklim değişikliği konuları üzerine konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ AFETİ ARTTIRIYOR
İklim değişikliğinin de bir afet olarak adlandırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Doğal afetlere bakıldığında her an gerçekleşebilir olmaları ile öne çıkıyorlar fakat iklim değişikliğini de bir afet olarak ele alabiliriz. İklim değişikliğinin ne olduğunu anlamak da önemli. Baktığımız zaman, şimdi yaza doğru gidiyoruz, yazın sıcak hava dalgalarıyla başımız derde girecek ama Türkiye’de bunun bir adı yok. Bu bir afet olarak görülmüyor, sıcak hava dalgaları Türkiye’de bir afet değil. Sıcak hava veya iklim değişikliği sebebiyle rüzgar fırtınaları, sel, dolu, yıldırım gibi doğal afetler artıyor. İklimin değişmesiyle birlikte afetler artıyorsa, biz iklim değişmesini de bir afet olarak ele almalıyız.” dedi.
EN İYİ VE EN KÖTÜ SENARYOYU AÇIKLADI
İstanbul’da bütün olarak 174 kilometre kırılmayı bekleyen bir fay hattı bulunduğunu söyleyen Kadıoğlu, “Bu fay hattının bazı parçaları yaklaşık iki yüz yıldır kırılmadı, bazı parçaları ise beş yüz yıldır kırılmadı. Eğer bu yüz yetmiş dört kilometre fay hattı bir bütün olarak tek parça halinde kırılırsa, İstanbul’daki en büyük deprem olacak. Dört çeşit senaryomuz var depremle ilgili, en kötü senaryo, fay hattının bir anda bütün olarak kırılması. Bu deprem 7.5 üzerinde çok büyük bir deprem olacak. En iyi senaryo ise; adaların önünde sadece küçük bir parçanın kırılması. En kötü senaryonun en iyimser hesaplarına göre, İstanbul’da deprem olursa otuz bin kişinin öleceği düşünülüyor. Tabii bu rakam çok iyimser bir rakam” diye konuştu.
DEPREM ANI, TATBİKATTAKİ GİBİ KOLAY DEĞİL
En kötü senaryoya göre hazırlık yapıp en iyi senaryonun olması için dua etmemiz gerektiğini söyleyen Kadıoğlu; “Dikkat etmeniz gereken ve genellikle gözden kaçan bir nokta var, bizi kurtarması beklenen insanlar da afetzede olacak. Bu insanların ailesi de afetzede olacak. Bu yüzden deprem olduğunda hemen bir kurtarma ekibinin gelip bizi kurtaracağını düşünmeyin, bu yanlış bir beklenti olur. Zaten Türkiye’nin en büyük problemi bu. Deprem tatbikatlarında kurtarma ekibi helikopterden atlıyor, binanın tepesinden inip sizi kurtarıyor. Tatbikat yaparak size güven vermeye çalışıyorlar ama bize güven vererek kandırmamaları gerekiyor. Bu yanlış bir tutum. Kartal’da yıkılan binayı normal bir zamanda dört günde kaldırdılar. Deprem anında tatbikat yaparken olduğu gibi bir kolaylık beklemeyin” şeklinde konuştu.