Küresel Stratejilerde Yeni Dönem!
Birinci Dünya Savaşında sonra, Dünya böyle büyük bir rekabet ve paylaşım gerçekleştirmedi. Çok büyük bir değişim ile karşı karşıyayız ama bunun yeterince farkındamıyız, bilemiyorum.!
ABD Başkanlık seçimleri Cumhuriyetçi Trump’ın zaferiyle sonuçlanırken, Ulusalcı ve Neoconlar’ın küreselcileri sürpriz bir şekilde yenmesiyle dünya siyaseti’de yeni bir boyut kazanmış oldu. Trump’un seçim dönemindeki fevri çıkışları ABD’nin kurumsal hafızasında törpülenecek ve söylediklerinin çok az bir kısmını gerçekleştirecektir.
Obama ile Demokratların iki dönemde ve iki yüzlü politikalarından en fazla zararı Türkiye, Güney Kore ve Japonya görmüş, izlenen politikalar müttefikleri fazlaysıyla rahatsız ettiği gibi rakipler Rusya, Iran ve Çin’i memnun etmişti.
Yeni dönemde Trump ve üst aklı yeni dönemde Ortadoğu’da Rusya ile olumlu yada olumsuz bir sonuca giderek, ağırlığı pasifiğe verecek gibi görünüyor. Iran’a yaptırımların devam etmesi ve nükleer antlaşma’nın tekrar gündeme gelmesi Iran’a geçici bir gözdağı olarak algılanabilir. Çin’in uyanışı ABD’yi tahtından ederken, ekonomik, diplomatik ve askeri anlamda yeni bir cazibe merkezi olarak dikkat çekmektedir.
Avrupa da bankalar krizi ciddiyetini korumakla birlikte, Ingiltere’nin ayrılması ile kan kaybı artırmaya devam etmektedir. Avrupa’nın geleceği aydınlık görünmüyor. Ukraynanın üye yapılması çözüm olamadığı gibi AB’yi Rusya ile bir savaşın eşiğine getirebilir. Doğrusu; “Türkiye ve Rusyanın” Birliğe dahil edilmesi olmalıydı.
Bizim evde ise durum biraz karışık görünüyor. Başkanlık Sistemi, Terörle Mücadele, Suriye ve Irak operasyonları ciddiyetini koruyor. Atlantik, Avrupa ve Avrasya arasında diplomatik olarak bir tercih yapma durumunda kalabiliriz. Burada sert bir geçiş yaşanırsa, küresel ve konjonktürel risklerin artmasını tetikleyebilir. Ordumuzu Nato konseptine, kanunlarımızı AB müksetebatına göre dizayn ettik. Bu konuyu tekrar gözden geçirmeliyiz. Almanya, Ingiltere ve Rusya Ihracat ve Turizmde oldukça önemli bir konumda bulunmaktır. Avrasya ile ilişkiler orta ve uzun vadede sonuç verebilir. Şangay Birliği, BRICS ile ilişkiler alternatif olarak devam etmelidir. Rusya ve Çin ile imzalanan antlaşmaların akibeti yeni dönemde izlenecek dış politikalara göre belli olacak.
Atlantik ve Avrupa, Türkiye gibi önemli ve stratejik bir müttefiki kaybetmemek için daha cazip seçenekler sunacaktır. Avrasya grubu ile risklerde oldukça önem arz etmektedir. Rusya ile Kırım ve Karabağ, Iran ile Tebriz, Çin ile Doğu Türkistan sorunu ciddiyetini koruyor ve kalıcı çözüm bekliyor. Dış politikada seçeneklerimizi artırmaya ve riskleri minimize etmeye devam etmeliyiz. Atlantik, Avrupa, Avrasya ile D-8 Islam Birliği ve T-8 Türk Birliği gibi seçenekler alternatif olarak değerlendirilmelidir. Türk Birliği kısa ve orta vadeli, Islam Birliği orta ve uzun vadeli olarak hükümet ve devlet politikalarına dahil edilmelidir. Benden söylemesi, demedi demeyin.!
Şener MENGENE