ithinkso – İlke Evin Gencel işbirliği ile yeni bir blog yazısı yayınladı. Prof. Dr. İlke Evin Gencel’in çalışmaları ışığında hazırlanan bu yazıda, deneyimsel öğrenme ve tüketici davranışları arasındaki ilişki incelenerek, markaların reklam stratejilerini daha etkili hale getirmesi için öneriler sunuluyor.
Sizler için blog yazısından önemli köşe başlıkları:
İlke Evin Gencel ve Deneyimsel Öğrenme
Eğitim dünyasında bireyselleştirilmiş öğrenme modelleri, gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Bu dönüşümün merkezinde ise Deneyimsel Öğrenme Kuramı yer alıyor. İzmir Demokrasi Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlke Evin Gencel ve Mustafa Erdoğan’ın yaptığı araştırmalar, Kolb’un öğrenme stili sınıflamasının zaman içinde nasıl evrildiğini ve bireylerin öğrenme süreçlerini nasıl şekillendirdiğini detaylandırıyor. Peki, bu kuram sadece akademik dünyayı mı ilgilendiriyor? Hayır! Deneyimsel öğrenme yaklaşımı, markaların eğitim, içerik üretimi ve pazarlama stratejilerine yön verebilecek güçlü bir araç olarak da karşımıza çıkıyor.
Deneyimsel öğrenme, bireylerin bilgiyi sadece okuyarak ya da dinleyerek değil, bizzat deneyimleyerek, gözlemleyerek ve uygulayarak öğrenmesini temel alan bir yaklaşımdır. Kolb’un ortaya koyduğu model, dört ana aşamadan oluşur:
İlke Evin Gencel’in yaptığı çalışmalar, Kolb’un bu modelinin zamanla daha esnek ve bireyselleştirilmiş bir hale geldiğini gösteriyor. Günümüzde artık dört temel öğrenme stili yerine dokuz farklı öğrenme stili tanımlanmış durumda. Bu da eğitimden pazarlamaya kadar birçok alanda kişiselleştirilmiş stratejiler oluşturmayı mümkün kılıyor.
Pazarlama ve reklam dünyasında, tüketicilerin içeriği sadece pasif bir şekilde tüketmesi yerine, o içeriğin bir parçası olmasını sağlamak büyük bir fark yaratıyor. İşte bu noktada deneyimsel öğrenme modeli, marka stratejileri için güçlü bir araç olabilir.
İnsanlar sadece okumaktan veya izlemekten ziyade bizzat deneyimledikleri bilgileri daha kalıcı şekilde öğrenirler. Örneğin, bir kozmetik markası, ürünlerinin nasıl kullanılacağını anlatan klasik reklamlar yerine, müşterilerin kendi yüzlerinde sanal makyaj denemesi yapabilecekleri artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları geliştirebilir. Bu, markayla etkileşimi artırır ve müşterinin ürünü daha yakından tanımasını sağlar.
Dijital dünyada içerik bolluğu yaşanıyor. Bu nedenle, markaların hedef kitlesiyle etkileşim kurabilmesi ve içeriğin içinde aktif rol almasını sağlaması gerekiyor. Örneğin, bir giyim markası, müşterilerine kendi tarzlarını oluşturabilecekleri interaktif bir kombinasyon aracı sunabilir. Böylece kullanıcılar, sadece bir ürün görmek yerine, kendi tarzlarını yaratma sürecine dahil olabilirler.
Markaların sadece müşterilerine değil, kendi çalışanlarına da etkili eğitim süreçleri sunması gerekir. İlke Evin Gencel’in araştırmaları, deneyimsel öğrenmenin kurumsal eğitimlerde de büyük faydalar sağladığını ortaya koyuyor. Örneğin, bir reklam ajansındaki metin yazarlarının veya grafik tasarımcılarının klasik eğitimler yerine gerçek projeler üzerinde çalışarak öğrenmesi, onların daha hızlı gelişmesini ve daha yaratıcı işler üretmesini sağlayacaktır.
Deneyimsel öğrenme, sadece bilginin aktarılmasıyla sınırlı değildir; duygusal bağ kurmayı da sağlar. İnsanlar bir deneyimi yaşadıklarında, o deneyimle ilgili duygular geliştirirler ve bu da marka sadakatini artırır. Örneğin, bir otomobil markası, müşterilerine test sürüşleri yaptırarak aracı sadece tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda bir deneyim yaşatır. Bu tür dokunuşlar, tüketicinin markaya olan bağlılığını artırabilir.
İlke Evin Gencel’in çalışmaları, öğrenme süreçlerinin kişiselleştirilmesi ve deneyimlerle zenginleştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Reklam ajansları için bu, sadece eğitim alanında değil, içerik üretimi, müşteri ilişkileri ve pazarlama stratejilerinde de yeni bir yaklaşım benimsemek anlamına geliyor.
Sonuç olarak, reklam dünyasında deneyim ve etkileşimi merkeze alan bir strateji, hem müşterileri hem de çalışanları daha bağlı ve memnun hale getirecektir. Deneyimsel öğrenme modelini pazarlama süreçlerine entegre etmek, markaların sadece anlatan değil, yaşatan bir kimliğe sahip olmasını sağlayacaktır.
Kaynak:
https://www.ithinkso.co/blog/ilke-evin-gencek-marka-deneysel-yaklasim
İlke Evin Gencel Kimdir?
Prof. Dr. İlke EVİN GENCEL İzmir Demokrasi Üniversitesi öğretim üyesidir. Doktora derecesini Eğitim Programları ve Öğretim alanında Dokuz Eylül Üniversitesi’nden almıştır. Doktora sonrası çalışmalarını ABD Florida State Üniversitesi’nde gerçekleştirmiştir. Deneyimsel öğrenme, eğitimde program geliştirme, öğretim tasarımı oluşturma ve eğitimde çağdaş yaklaşımlar konularında 100’ün üzerinde bilimsel çalışması bulunan Prof. Dr. İlke Evin Gencel, çok sayıda bilimsel etkinlikte davetli konuşmacı ve eğitmen olarak yer almış, tamamlanmış 12 bilimsel araştırma projesinde görev almıştır. Deneyimsel öğrenme ve sanal gerçeklik teknolojisinin entegresyonu (2019-2021) ve algoritmik düşünme becerilerinin geliştirilmesi (2021-2023) konularındaki uluslararası projeleri başarıyla koordine ederek tamamlamıştır.
ithinkso SEO Ajansı Kimdir?
Geleneksel reklamcılık anlayışı, dijital dünyada hızla değişiyor. Artık sadece yaratıcılık değil, veriye dayalı stratejiler, SEO uyumluluğu ve akademik temelli analizler de markaların başarısını belirliyor. ithinkso, bilimsel makaleler, veri odaklı analizler ve yenilikçi pazarlama stratejilerini bir araya getirerek, markalara benzersiz bir reklam ve SEO danışmanlığı deneyimi sunan bir ajanstır. Reklam, dijital pazarlama ve marka danışmanlığı alanında, deneyimsel öğrenme modelleri, akademik araştırmalar ve yenilikçi yaklaşımlar ile fark yaratıyor.