Bugün haftalık literatürlerimi okurken Düzce Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Dergisinde yayınlanan “Mikroplastikler ve Çevre Etkisi” adlı bir derleme dikkatimi çekti. Mikroplastiklerin sağlımızın üzerine etkisini detaylı bir şekilde incelemişler ve bende okurken çok istifade ettim. Bazı bilgileri sizler ile paylaşmak istedim.
2004 yılında Thompson tarafından ilk defa tanımlanan 5 mm’den küçük plastikler olarak tanımlanan mikroplastikler gerçekten de gün geçtikçe hayatımızı alt üst etmeye devam etmektedir. Mikroplastiklerin kaynakları ise oldukça çok ve çeşitli, tabiri caiz ise her yerden bizlere saldırıyorlar.
Aslında kirletende yine biz insanoğlu. Hoyratça çevremizi kirlettikçe kirletiyoruz.
Mikroplastiklerin kaynaklarına bakacak olursak;
İlk sırada kişisel bakım ve kozmetik olarak kullandığımız şampuanlar, diş macunları, güneş kremleri, yüz temizleme gibi ürünler ile karşımıza çıkıyor.
Bazende
Özel tıbbi uygulamalarda,
Petrol ve gaz araştırmalardaki sıvılarda,
Plastik endüstrisinde,
Evlerdeki ufalanan plastiklerde,
Sentetik tekstil ürünlerinde,
Plastik atıklarda vs.,
Kaynaklarını saysak sayfalarca yazmamız gerekecek galiba.
Eminim sizlerde bu köşe yazımın altına eklemeler yapabileceksiniz.
Ama en kötüsüne geliyorum şimdi,
Bu mikroplastikler sağlımızı nasıl etkilemektedirler? Bu sorunun cevabını yine derleme makalede görüyoruz.
Derlemede oldukça fazla sayıda kaynaklardan alıntılar yapılmış. Okudukça yıllardır verdiğim konferanslarımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görüyoruz ne yazık ki.
Ürperdikçe ürperdim.
Mikroplastikler içtiğimiz sulardan, deniz ve diğer gıda ürünlerinden, deri teması ve solunum yollarından vücudumuza geçebilmektedir.
Bilimsel makalelere göre mikroplastikler, akciğerlerde, kanda, insan dışkısında, bebeklerin plasentasında tespit edildiğine göre artık hiç kimse vücudumuzda mikroplastikler yok diyemezler. Hepimize bir mikrop gibi bulaşmış durumdadır.
Peki, şimdi zararlarına geçelim,
Sharme ve Chatterje 2017 yılında yaptıkları çalışmada tüyler ürperten bir sonuç ortaya çıkarmışlar. “Mikroplastikler vücuda alındığı zaman insan kromozomlarında mutasyonlar oluşturabileceğini, bunun bir sonucu olarak kısırlığa sebep olabileceğini, obeziteye ve hatta kansere dahi yol açabileceğini bildirmişlerdir.
Diğer çalışmada, plastik parçalar ile etkileşime giren hücrelerde immun salınımının indüklendiği, buna paralel olarak inflamasyonun oluştuğu çalışmalarıda yapılmış.
Başka bir çalışmada ise mikroplastiklerin, aynı zamanda çok küçük boyutlarından dolayı translokasyon olayından sonra değişik organizmalarla etkileşime girip iltihaplanmalara sebep olabileceğinden bahsedilmiştir.
Mikroplastikler aynı zamanda cilt üzerinde birikerek bazı dermal sorunlara, atmosferden yoğunlaşarak akciğerlerimizde bazı iltihaplanmalara sebep olabilmektedir deniyor diğer bir makalede.
Miroplastikler ile beraber vücuda gelebilen mikroorganizmaların mikrobiyal yaşam oluşturabilecekleri, hormonal yapıyı bozabilecekleri, beyin gelişiminin bozulmasına etki edebileceği, cinsel gelişimde sorunlar oluşturabileceği de kaynaklar gösterilerek açıklanmaya çalışılmış.
Sağlığımıza bu kadar etkileri olması belkide şuan için hala var sayım gibi gelse de ileri de bir ya da birkaç tanesinin vücudumuza zarar vermesimikroplastik kirliliğinin ne kadar önemli olduğunu ve bu kirlilik ile tüm ülkelerin uğraşması gerektiğini göstermektedir. İsteyen aşağıdaki makaleyi baştan sona detaylı bir şekilde inceleyebilirler.
Zaman çok geçmeden bu mikroplastik problemini çözmemiz gerekmektedir.
Yoksa………………….
Devamını sizin getirmenizi bekliyorum.
Kaynak
Murat Arı, Serdar Öğüt, “Mikroplastikler ve Çevresel Etkileri” Düzce Bilim ve Teknoloji Dergisi, 9 (2021) 864-877.
Prof. Dr. Hamdi TEMEL