Myanmar ve Arakan Müslümanları
Bu yazımda sizlere Myanmar’dan bahsedeceğim. Malumunuz; ne uluslararası basında ne de yerel basında Myanmar’la ilgili herhangi bir habere yer verilmiyor. Dolayısıyla, Myanmar’da yaşanan olaylar, olayların tarihsel gelişimi, sebepleri ve şu anki durumu hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Öncelikle, Myanmar ismi birçoğunuza yabancı gelebilir. Ülke, aynı zamanda Burma ve Birmanya isimleriyle de anılıyor ve Güneydoğu Asya’da, Bangladeş ve Tayland arasında yer alıyor.
Peki, Myanmar’da neler oluyor?
Müslüman çıkışlı kaynaklara baktığımız zaman, Müslümanların vahşi bir şekilde katledildiği yargısına ulaşıyoruz. Budist çıkışlı kaynaklara baktığımız zaman, saldırgan Müslümanların şiddetine son vermek için Müslümanlara karşı mücadele edildiği öne sürülüyor. Bu yazımda Müslüman kimliğimi göz önünde bulundurmadan, tarafsız bir şekilde olaylara bakmaya çalıştım. Sunulan kaynakların doğruluğunu ortaya çıkarmak amacıyla, aşağıdaki sorulara cevaplar bulmayı ve bulunan cevaplar ile genel bir yargıya varmaya çalışacağım:
Arakan Müslümanları, bu ismi yaşadıkları bölgeden almışlar. Arakan MüslümanlarıRohingya ırkına mensuplar, ondan ötürü Bangladeşliler tarafından Rohingyalı olarak adlandırılıyorlar.Tarihine kısaca baktığımız zaman; Bengal’in -bugünkü Bangladeş- İslam’ı 1203 yılında kabul etmesiyle, İslam Arakanlı Müslümanlar arasında da hızla yayılıyor. Hatta 1430 yılında Arakan bölgesinde Arakan İslam Devleti kuruluyor ve 1782 yılında kadar yaklaşık 352 sene bu topraklara hükmediyor. 1782 yılında Budistlerin saldırılarıyla bu devlet yıkılınca, bölgede Budist işgali başlıyor. 40 yıl Budist işgalinin ardından bölgeyi İngilizler işgal ediyor ve 1942 yılına kadar Arakan Müslümanları İngiliz işgali altında yaşıyor. Daha sonra İngilizler Budistlerle Pinlong Antlaşması imzalayıp, bölgeyi Budistlere bırakıyorlar. 1942 yılından itibaren Budist fanatikler Müslümanları öldürmeye başlıyorlar. Yaklaşık 100.000 Arakan Müslümanı bu dönemde vahşice katlediliyor ve yüz binlercesi başka ülkelere sığınmak zorunda kalıyor. Budistler, bu toprakların kendilerine ait olduğunu, Arakanlı Müslümanların İngiliz işgali sırasında bölgeye getirilip, yerleştirildiğini iddia ediyorlar ve Arakan Müslümanlarını kendilerine ait olduklarını iddia ettikleri bu bölgeden sürmek amacıyla akıl almaz işkence ve uygulamalara girişiyorlar. 1950 ile 60’lı yıllar arasındaArakanlı Müslümanlariyi bir şekilde örgütleniyor. Hatta birkaç şehrin kontrolünü ele geçirince, dönemin Burma hükümeti geri adım atıyor ve Arakanlı Müslümanlara kısmi özerklik veriyor. Ne yazık ki 1962 yılındaki askeri darbeyle bu son buluyor. Askeri darbeyle birlikteArakanlı Müslümanlara yönelik baskılar artmaya başlıyor. Özelikle bölgedeki Müslüman nüfusu azaltıp, Budist nüfusu arttırmaya yönelik politikalar uygulanıyor. 1982 Vatandaşlık yasasıyla beraberArakanlı Müslümanların vatandaşlıkları elinden alınıyor. Onları yerleşimci olarak kabul ediyorlar. Myanmar hükümetine göre; Arakanlı MüslümanlarBangladeş’ten gelmiş ve onların topraklarını işgal eden yerleşimciler.
Günümüzde Arakan Müslümanlarına karşı bu baskılar artarak devam ediyor. Öncesinde askeri cuntaArakanlı Müslümanlar arasında El Kaideli teröristler olduğunu öne sürerek, Müslümanlara türlü işkenceler yapıyordu. Bugün ise Myanmar vatandaşlarını kutuplaştırıp, Budistlerin Müslümanlardan nefret etmesini sağlıyorlar. Peki, bunu neden yapıyorlar? Budistlerin Müslümanlar üzerine bu kadar gitmesine sebep olan etkenler nedir? 2016 yılında Müslümanlara karşı saldırıların artmasının görünen sebebi olarak; Müslümanların ağırlıklı olduğu bir köy civarında Budist bir kadının cesedine ulaşılması. Kışkırtmalar sonucunda, Budist fanatikler Müslüman köylerini bastı ve Müslümanları öldürdüler. O kızcağıza ne olduğunu Allah bilir. Bu caniliği Müslümanlar mı yaptı yoksa Müslüman kaynaklı söylentilere göre Budist rahipler bu olayları başlatmak için Müslüman kıyafeti giyip mi bunu yaptılar, bunun cevabını hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Lakin bu olay sonrası Müslümanlara yönelik şiddetin ve saldırıların artmasını çok manidar buluyorum. Görünen o ki birileri bu olayların çıkmasını, Müslümanlara karşı bu saldırıların yapılmasını istiyor. Aksi takdirde, Myanmar’ın Asya’da; gazın, petrolün, mücevherin ve kerestenin bir numaralı merkezlerinden biri olmasına rağmen, aynı zamanda dünyanın en fakir ülkelerinden biri olması başka bir şekilde açıklanamaz diye düşünüyorum.
Myanmar’da etnik ve dini çatışmanın çıkmasının, kimin yararına olacağının yorumunu, siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
Yazar: Hasan GÖNDER