PEYGAMBERİMİZİN ÖVÜNÇ SEBEBİ
“Yunus Divanı”nda konuşan Dr. Mustafa Tatcı, Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) ‘fakr’liğiyle övündüğünü belirterek, “Bu fakr, insanın kendisini her zaman Allah’a muhtaç bilmesidir” dedi.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “Yunus Divanı”, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Programda büyük Türk düşünürü, tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre’nin Divanı’ndan beyitleri incelemeye devam eden Dr. Mustafa Tatcı, dervişin ve derviş olmanın tanımını açıkladı.
DERVİŞİN ALÂMETİ GÖZYAŞIDIR
Dervişliğe ayak basan kişinin hem dünyada hem de ukbâda sultan olduğunu söyleyerek beyitleri açıklayan Tatcı, dervişin aynı zamanda yokluk bilincinde olduğunu ve her an yok olacakmış gibi davrandığını aktararak şunları ekledi:
“Derviş kelimesini harf harf açıklamamız gerekirse eğer; dervişin ‘d’si dünyayı terk eden, ‘r’si riyayı terk eden, ‘v’si vücudu terk eden, ‘y’si yalanı terk eden, ‘şın’ şehveti terk eden demektir. Derviş işte tüm bunları terk eden kişidir. Bu kelimeyi istediğin kadar yıpratmaya çalış yine de yıpranmaz. Derviş yıpranacak bir kelime değildir. Bir kimse dervişliğe ayak basınca, talip olunca çokça ağlaması lazımdır. Dervişin bir numaralı alâmeti gözyaşıdır. Çünkü gözyaşı, günahı döker. Sen gözyaşı döktükçe, gönlündeki suyu çoğalttıkça oralar bağ ve bostan olur, yeşerir. Demek ki derviş olmak için nefsimizi bu kuraklıktan kurtarmalıyız.”
PEYGAMBERİMİZ ‘FAKR’LİĞİYLE ÖVÜNÜR
Programda ayrıca Peygamberlerin övünç sebepleri üzerine de konuşan Tatcı, “Kurân’da 27 tane peygamber var. Bütün peygamberlerin de farklı övünç sebepleri vardır. Kimisinin ümmetinin çokluğu, kimisinin Firavun’a karşı koyması, kimisinin ise sabrı övünç sebebidir. Peygamber Efendimiz (S.a.v)’in övünç sebebi; ‘El fakru fahri’ olmasıdır. Peygamber Efendimiz fakirliğiyle övünür. Efendimiz (S.a.v)’in Kur’ân dilindeki karşılığı ‘fakr’dır. Yok olmayan Hakk’ta var olamaz, demek ki büyüklük fakr’dadır. Bütün Peygamberler o fakr’a doğru gidiyor, Peygamber Efendimiz ise bu fakr’ı gerçekleştirmiştir. Efendimiz (S.a.v) ‘Fakr’ımla övünürüm’ diyor. Yani Allah var, ben yok’um. Zaten en çok bocaladığımız yer işte burasıdır. Tasavvuf nefs terbiyesi verir. Terbiye edilen nefs para, pul, şan şöhrete değil; nefs yokluğuna ulaşır. İşte fakr, insanın kendisini her zaman Allah’a muhtaç bilmesidir.” dedi.