SAÇ HASTALIKLARI
Saç Dökülmeleri
En sık karşılaşılan saç hastalıkları ise saç dökülmeleridir.
Saç dökülmesi en çok tarama ve yıkanma esnasında belirginleşir. Günde 50-100 saç telinin dökülmesi normaldir. Dökülen saçın yerini saç kökünün yeni ürettiği bir saç teli almaktadır.Bu sayının üzerindeki dökülmeler normal değildir ve bir dermatolog tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Her gün kaç saç telinin döküleceği, kişinin toplam terminal saç sayısı, saçlarının yaşam döngüsünün ortalama süresi, genetik özelliklerimiz, metabolik özelliklerimiz ve yanı sıra, saçlarının maruz kaldığı fiziksel etkiler (şampuanlama, fırçalama) gibi faktörlere bağlıdır. Kopan ve kırılan saç telleri de dikkate alınmalıdır, çünkü bunlar görünürde dökülen saç sayısını arttırmaktadırlar. Döküldüğü sanılan saçların çoğu bazı sebeplerden ötürü kırılmış olan saç telleri olabilmektedir. Saç dökülmesi kadınlarda erkeklere göre daha fazladır.
Kadınlarda aylık saç dökülmesi periyodları, adetten hemen önceki günlerde, menapoz dönemlerinde, hamilelik bitiminden 4-6 ay sonrasında görülebilir. Bu tip hormonlara bağlı dökülmeler de fizyolojik sınırlar içindedir. Kadınlarda sık karşılaşılan diğer bir sorun sorunlardan birisi yalancı dökülmelerdir. Bu hastalar, genellikle bize avuç avuç, topak topak, ‘‘lavabo lavabo ve küvet küvet’‘ saç dökülmesinden yakınarak gelirler. Bunlar arasında gerçek saç dökülmesi olanlar çok fazla değildir. Çünkü tanımlanan dökülmeler saç yıkama ve fırçalama sırasında olan dökülmelerdir, yani dökülme aşamasında olan saçların doğal dökülmesidir; yerlerine yenileri gelecektir.
Johnson Blizzard sendromu, telogeneffluvium, anageneffluvium,alopesiareata gibi bağışıklık sistemi bozukluğu sonucu gelişen saç kaybı, androgenetikalopesi, skar bırakan alopesi gibi saç dökülmesine neden olan hastalıklarda vardır. Saç ve tırnaklar deri ekleri olduklarından genellikle saç sorunlarına tırnak bozuklukları da eşlik edebilir. Dolayısıyla saç hastalığı nedeniyle başvuran hastanın tırnak muayenesini de yapmak gerekir. Örneğin Cowden sendromu…
Halk arasında tanınan, iz bırakmayan dökülmeleridir. İz bırakanlar; yanıklar, kellik hastalığı ve daha az tanınan, çok sık görülmeyen bir grup deri hastalığıdır ve çoğu kez saçlı deri içerisinde bölgesel dökülme alanları şeklinde görülür. İz bırakmayan dökülmelerde ise; dökülme nedeni ortadan kaldırılabilirse saçların tekrar çıkma şansı yüksektir. Bunların arasında en iyi tanınanı, erkekler için neredeyse kader olarak kabul edilen doğal dökülmedir (fizyolojik veya androjenik dökülme).İz bırakmayan, parçalı dökülmelerin en önemlisi ”pelade-alopeciaareata” adı verilen ve kesin nedeni belli olmayan hastalıktır.
Ender olarak, hızla ilerleyen ve tüm saçı, hatta kaş, kirpik ve vücut tüylerini de döken daha şiddetli türleri de görülebilir. En çok üzerinde durulan nedenler, psikolojik gerginlik ve sıkıntılardandır. Bununla karışabilecek bir hastalık da, saçlı derinin yüzeysel mantar hastalıklarıdır. Bunlarda da parçalı dökülmeler vardır, fakat üzerindeki kepekler ve kırık saçlar sayesinde ayırt edilir. Psikolojik nedenlere bağlı saç koparmalar, saçları sürekli gererek toplama kalıcı saç kaybına neden olabilir.
Saç dökülmelerine neden olan durumlar:
Tedavi
Saç dökülme sorunu ile karşılaşıldığında tıbbi nedeninin bulunması için mutlaka dermatolog muayenesi önemlidir. Dökülme, eğer hastalık ve ilaç gibi faktörlerden kaynaklanmıyorsa, saçlar için besleyici krem, tonik, şampuanlar gibi destekleyici ürünler yine dermatolog tarafından önerilebilir.
Saç Mezoterapisi
Saç mezoterapisi, saç kıllarının büyümesini uyaran çeşitli vitamin ve minerallerin belirli oranlarda karışım halinde hazırlanması ve bu karışımın saçlı deriye enjekte edilmesi yöntemidir. Çok ince iğneler yardımıyla 1 cm aralıklarla tüm saçlı deriye uygulanır. Bu işlemin, kişinin ihtiyacına göre 2-3 haftada bir, 8-10 seans tekrarlanması gerekebilir. Genellikle 3. seans sonrasında saç dökülmesinin durdurulması ve sonrasında folliküllerden yeni kıl çıkışının uyarılması amaçlanır.
Saçlarda PRP Yöntemi
PRP yönteminde hastanın kendi plazması ayrıştırılarak, hastanın saçlı derisine enjekte edilir. Plateletler ya da diğer adıyla “trombositler” vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını sağlayan büyüme faktörlerini de yapısında bulunduran kan hücreleridir. Uygulama tarzı ve uygulama sonuçları, saç mezoterapisi ile benzer olmakla birlikte mezoterapinin uygulanamadığı hastalara tercih edilir. Özellikle doğum sonrası emzirme dönemi saç dökülmesinin yoğun olduğu bir dönemdir. Bu dönemde emziren annelere PRP yöntemi rahatlıkla uygulanabilir. Saç ekimi öncesinde de özellikle erkeklere saç mezoterapisi ya da PRP uygulamasının saç ekiminde başarı oranını arttırdığı bilinmektedir.
Genetik Saç Dökülmesi:Androgenetik saç dökülmesi: Erkek tipi saç dökülmesi:Fizyolojik saç dökülmesi:
Androgenetik saç dökülmesi(Genetik faktörlerden kaynaklanan saç dökülmesi) tüm dünyada erkek ve kadınlarda en sık görülen saç dökülmesi tipidir. Androjenik saç dökülmesi veya kellik, ya da erkek tipi saç dökülmesi olarak da adlandırılır.
Erkeklerde ise, butip dökülme tipi daha sıktır ve saçların ön ve tepe kısımlarında seyrekleşme, incelme ve son safhada kellik oluşumuna yol açar. Erkeklerde çoğunlukla arka ve yanlardaki saçlar korunur.Buna “androgenetikalopesi” adı verilmektedir. Genellikle 20’li yaşlarda başlar ve yaşla birlikte dökülme artar. 25 yaşındaki erkeklerin %25’inin saçı biraz da olsa dökülmeye başlamıştır. Bu oran 50 yaşındaki erkekler arasında %50’ye çıkar.Tiroid fonksiyon testleri ve hormon tetkikleri istenmelidir.
Dökülmenin aktif olduğu genç yaşlarda haricen sürülen losyonlar ya da ağızdan alınan ilaçlar dökülmeyi azaltabilir, ancak tümüyle durdurmaz.
Kadınlarda saç dökülmesi erkeklerdekinden daha geç başlar. Erkeklerde yaş ilerledikçe androgenetik saç dökülmesinin görülme sıklığı artarken, kadınlarda böyle bir artış gözlenmez.
Kadınlardaki saç dökülmesi geniş alanları etkiler ve saçlı derinin hemen hemen bütünündeki saç yoğunluğu azalır.
Kadınlarda çoğunlukla ön saç çizgisi korunur. Erkeklerde ise ergenliğin başlamasıyla birlikte ön saç çizgisinin gerilemesi karakteristiktir. Bu, kadınlarda erkeklerdekinin yarısı kadar 5-alfa redüktaz enziminin bulunmasıyla açıklanabilir. Aynı zamanda kadınların ön saç çizgisi bölgesinde aromataz adlı enzim daha yüksek miktarda bulunmaktadır. Aromatazdihidrotestosteronu başlıca kadınlık hormonu olan östrojene çevirir ve böylece o bölgede güçlü dihidrotestosteron hormonu azalmış olur. Öte yandan östrojenler androjenlerle rekabet ederek, onların saç kökleri üzerindeki etkilerini azaltabilmektedirler.
Kadınlarda androgenetik saç dökülmesi nadir görülür, saçın tepe kısmında incelme ve seyrekleşme görülür, kellik oluşmaz.Bazen “polikistikover” denilen kistik yumurtalık sorunu ile birliktelik gözlenebilir. Bazen de guatr, böbrek üstü bezi tümörleri, prolaktin (süt hormonu) ile ilişkilendirilir. Neticede hormonal bir hastalık söz konusu olması halinde bu erkek tipi saç dökülmesinden söz edilmektedir.
Hastanın saç ve kafa derisi karakteristiklerinin nakil için uygun olması durumunda kadınlardaki androgenetik saç dökülmesinde saç nakli sıklıkla tercih edilecek tedavidir ve zaman zaman androgenetik saç dökülmesinin cerrahi olmayan tedavisi için; Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanmış olan minoksidil kullanılır.
Bölgesel Saç Dökülmesi
En sık rastlanan bölgesel saç dökülmesine örnek olarak mantar hastalıkları, guatr, kansızlık, tümör, saç kıran, bazı kozmetiklerin fazla kullanılması ve sürekli bir bölgeden saç koparılması sayılabilir.
Halk arasında, mantarlara bağlı olan ”kellik” hastalığı ile karıştırılarak ”saçkıran” veya ”saçkesen” gibi adlarla anılmaktadır. Saç kıran çok sık olarak her iki cinsten çocuk, genç ve orta yaşlı erişkinlerde görülür. Çoğu vaka 3-6 ayda kendiliğinden iyileşir (sirke veya sarımsak sürülmese de iyileşebilir); yani gelip geçicidir ve özel bir tedavi gerektirmez. Bu hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de, bu saç dökülmesinden, yalnızca saçları etkileyen bir otoimmün süreç sorumlu tutulmaktadır. Bu süreçte stres de önemli bir rol üstlenmiştir. Akşam saçlı yatılıp, sabah saçsız kalkma diye tanımlanabilecek bir şekilde ani dökülme olur. Başlangıç genellikle 1 – 2 cm. çapında kılsız, parlak bir alan şeklindedir, bazen yavaş bir yayılma da görülebilir. Hastalarda genellikle madeni para büyüklüğünde, yani 2.5 santimetre çapında bir veya daha fazla dairesel alanda saç dökülmesi görülür.Saçlı deri dışında kaşlarda, sakal ve bıyık bölgesinde ve nadiren vücut kıllarında da bölgesel dökülmeler görülebilir.Tiroid hastalıkları ve kansızlık durumunda da saçkıran oluşabilir. Bölgesel saç dökülmesi de önemli bir saç sağlığı sorunudur.Tedavide saç köklerini uyarmayı sağlayan kremler ve losyonlar kullanılır.İlerlemeye meyilli veya uzun süreli olgularda kortizon tedavisi önerilmektedir. Bu tedavi; saçsız olan alana sulandırılmış kortizonun lokal enjeksiyonu veya mezoterapi tekniği ile prokain enjeksiyonları ya da kalçadan enjeksiyonlar şeklinde olabilmektedir.
Saç Ekimi
Saç dökülmesinin azaldığı dönemlerde tedavi için saç ekimi yapılabilir. Bu yöntemle saçların dökülmeyen ense bölümünden alınan saç kökleri, dökülmüş alanlara uygulanır.
Erkeklerde görülen saç dökülmelerinde erken dönemde yapılan saç ekimi; saç dökülme sürecinin uzun yıllar sürebilmesi, saç ekiminden sonra yeni kel alanların oluşabilmesi ve yeni bir cerrahi işlem gerektirebilmesi nedeniyle önerilmemektedir. Genetik tip saç dökülmeniz varsa, erken dönemlerde losyon, mezoterapi veya PRP gibi enjeksiyon yöntemleri daha uygun olacaktır. Dökülmenin azaldığı ve kel alanların oluşmaya başladığı dönemlerde saç ekimi düşünülebilir.
Saçlarda Kepek
Kepek, kafa derisinin pul pul dökülmesidir. Deri pullar halinde kabarır, kopar ve saça karışır. Saçta küçük beyaz taneler halinde görülebilir, omuzlara dökülebilir. Kepek, bulaşıcı değildir. Pullanma halindeki ölü deri hücreler, her gün deriden atılmaktadır. Kafada saçın varlığı, bu pulların fark edilmeden kaybolmasını önler. Bu yüzden birikip, görünen parçalar halinde koparlar. Derideki hücrelerin dönüşüm hızı iç ve dış birçok faktöre bağlıdır. Güneş yanığı (soyulma şeklinde) bu dönüşümü hızlandırır. Derinin iltihabi hastalıkları (dermatit) sıkıntı ve üzüntülerde güneş yanığı gibi tesir yapar. Bu etkenlere karşı derinin tepkisi değişiktir. Kepeğin nedeni, sebore veya seboreik dermatit (kulaklar, burun, kaşlar, kirpikler, göğüs, omuzlar gibi fazla yağ salgısı olan bir bölgede meydana gelen dermatit) olabilir. Kafa derisinde iltihap varsa ya da sulanıyorsa, bunun tedavisi için doktora başvurulmalıdır.Nizoral şampuan seboreikdermatitde etkilidir.
Kepek olması, kafa derisinin hassas bir dönemde olduğunu gösterir. Saç derisinin uyarılıp, daha fazla hassaslaşmasına yol açacak şeylerden kaçınılması gerekir. Bu nedenle kuvvetli fırçalama ve tarama, pulları parmakla tek tek koparma durumu kötüleştirir.
Kepeklenmeye sebep olan hastalıklar ise;
Saç ekzeması,
Sedef hastalıkları,
Sinirsel ekzama ve mantar hastalığıdır.
Kepek Tedavisi
Saçlar, 2-3 günde bir şampuanla yıkanmalıdır. İlaçlı bir şampuan, kullanılmamalıdır. İçindeki antiseptik madde, kafa derisini tahriş edip durumu kötüleştirebilir. Saçlar asla gereğinden fazla (bir defadan fazla) yıkanmamalı, şampuan saçlarda 1 dakikadan fazla bekletilmemeli, kuvvetle masaj yapıp fırçalanmamalı ve sert bir şekilde taranmamalıdır. Eğer seboreikdermatidiniz varsa, doktor iltihap çözücü bir steroid krem veya losyon önerebilir.
Kişiye bağlı saç dökülmesi
Bilinçli veya bilinçsiz olarak, kişinin kendi saçına verdiği zarar bazen saç dökülmesine neden olabilir.
Bu saç dökülmesi iki şekilde gerçekleşebilir:
Trikotillomani: Bu tip saç dökülmesi daha çok çocukluk çağında görülür. Kız çocuklarda, erkek çocuklara göre daha yaygındır. Trikotillomani sürekli saçlarıyla oynayan veya saçlarını çekiştiren kişilerde görülür. Bu da bu rahatsızlığın psikolojik bir temeli olduğunu düşündürmektedir.
Traksiyon kelliği: Bu tip saç dökülmesine, bazı saç modellerinin veya saça tespit edilen saç sistemlerinin saç tellerine uyguladığı sürekli çekme ve germe kuvvetleri neden olmaktadır.
Saçda kaşıntı
Saçlı deride kaşıntı, kepeklenme, yara, saç dökülmesi ve seyrekleşmeden şikayet ediyorsanız sizin de saçlarınız hasta olabilir.Kaşıntı sık bir sorundur.
Kaşıntıya neden olan bazı faktörler;
Bitlenme,
Saç ekzemaları,
Diabetesmellitus(Şeker hastalığı).
Enfeksiyonlar,
Allerjik reaksiyonlar,
Ekzema ve benzeri döküntüler,
Paraziter hastalıklar,
Otoimmun sistemi ilgilendiren hastalıklar gibi sonradan ortaya çıkanlar yanında doğumsal/kalıtımsal hastalıklar
Tedavi gerektirmeden önce bu hastalıklardan korunmak gerekir.En iyi korunma yolu temizlik ve hijyen kurallarına uymaktır.Hijyen kurallarına uymanız bu hastalıkları geçirme ihtimalinizi en aza indirgeyecektir.
Saçta metabolik nedenlerle oluşan değişiklikler
Beslenme bozuklukları, kontrolsüz diyet yapma, anemi (kansızlık) , hipotiroidizm, protein metabolizma bozuklukları saçta incelme, kırılma, renginde matlaşma/açılmaya neden olur. Kanser kemopterapi sürecinde saçın yapısında geçici veya kalıcı değişiklik yapabilir; saç tedavi sonrası eskisine oranla daha kıvırcık veya daha düz uzayabilir.
Saçta renk değişiklikleri
Edinsel(kazanılmış) nedenler:Yaz aylarında güneş ve deniz suyu saçın renginde açılmaya neden olabilir. Burada kalıcı bir hasar yoktur, ancak haricen zedelendiklerinden ışığı daha fazla yansıtırlar ve dolayısıyla açık renk görünürler. Yüzme havuzu suyundaki bakır saçın yeşilimsi bir röfle vermesine yol açabilir. Harici uygulanan veya sistemik olarak alınan birçok ilaç ( bazı antibiyotikler, sıtma ilaçları vb ) saç renginde değişiklik yapabilir.
Doğuşsal Hastalıklar:Birçok metabolik hastalıkta saç renginde de farklılık olabilir. Beslenme yetersizliğinde normal ve daha açık renk band şeklinde saç teli boyunca görülmesi beslenmedeki düzensizliği yansıtır. Enflamatuar barsak hastalıklarında, barsak ameliyatlarından sonra, pernisiyöz anemi, demir eksikliği anemisi, vitamin A eksikliği, fenilketonüri, menkes hastalığı, üre siklusdefektleri, biyotinidaz eksikliği vb hastalıklarda saçlarda renk değişikliği görülür.
Albinizm:melanin sentez bozukluğu ile giden bu hastalıkta türüne göre tam beyaz saç ve kıllar veya açık sarı, grimsi saçlar olabilir. Jeneralizealbinizm, Griscelli sendromu, Angelman sendromu, Chediak, higashi sendromu gibi.
Yaşla ortaya çıkan beyazlama: başlangıç yaşı değişkendir; yaklaşık 50 yaş civarında insanların %50’sinde grileşme görülürken; 20 yaş öncesi ortaya çıkan vakalar erken beyazlama olarak değerlendirilir. Zaman zaman görülen bir gecede beyazlayan saç vakalarında olası açıklama normal koyu renkli saçın hızla dökülmesi sonucu beyazlamaya başlamış daha dayanıklı saçın geride kalması şeklindedir.
Hipertrikoz
İnce ayva tüyü kılların terminal kıla dönüşüm sonucu oluşan tablodur. Cinsel bölgelerde oluşan formuna hirsütizm adı verilir. Buna virilizasyon eşlik edebilir. Hipertrikozun yaygın veya lokal formları vardır.
Enfeksiyonlar
Saçlı deri enfeksiyonları bakteri, mantar, virüs gibi mikroorganizmalar veya Demodex(uyuz) denilen mikroparazitlerle oluşur ve sıkça saç kaybına yol açmasına rağmen erken tanı ve tedavi ile kalıcı dökülme görülmez.
NOT:yeterli bu kadar not
Bir gün Mevlana fırına ekmek almaya gitmiş. Oradan geçen papaz Mevlana’nın yanına gelmiş. Ya Mevlana Hristiyanlık mı üstün, İslam dini mi üstün diye sormuş. Alçak gönüllü Mevlana yüzündeki hafif tebessümle onu ben bilmem, sadece Allah bilir demiş. Papaz daha sonra benim dinim daha üstün demiş. Bu söz üzerine Mevlana papaz efendi cübbeni verebilir misin demiş. Papazın cübbesini ve kendi cübbesini fırına atmış. Bir süre sonra fırından yanık kokuları gelmiş. Fırıncı cübbeleri fırından çıkarmış. Papazın ki yanmış, ama Mevlana’nın ki yanmamış. Papaz ya Mevlana; beni affet demiş. Bu söz üzerine Mevlana affı ve mağfireti sonsuz Allah’a sığın demiş…
Uzm. Dr. Ali AYDIN