Toplumların zamanla değişmesi, doğal bir süreçtir. Kültürel, ekonomik, politik ve teknolojik değişimler toplumun dinamiklerini etkiler ve bazen bu değişimler olumlu sonuçlar doğururken bazen de toplumsal yapıda bozulmalara yol açar. Türkiye, son yıllarda hızla değişen ekonomik, politik ve sosyal yapısıyla dikkat çekerken, bu değişimlerin getirdiği olumsuzluklarla da mücadele etmektedir. Özellikle artan stres, toplumsal gerilimler ve bireyler arasındaki güvensizlik, “sosyal cinnet hali” olarak adlandırılan bir olguyu ortaya çıkarmıştır. Bu yazıda, Türkiye’deki toplumsal yapının bozulmasına yol açan unsurlar ve sosyal cinnet hali üzerine bir inceleme sunulacaktır.
Neden Bozuluyoruz?
Toplumsal bozulma, toplumun değer ve normlarının zayıflaması ve bireyler arasındaki ilişkilerin zarar görmesi ile tanımlanır. Bu bozulma, birçok farklı dinamikten kaynaklanabilir.
a. Ekonomik Sıkıntılar ve Baş Belası İşsizlik
Ekonomik sıkıntılar, toplumda artan eşitsizlik duygusu ve işsizlik, bireylerin birbirine karşı tahammülsüz hale gelmesine neden olur. Türkiye’de son yıllarda artan enflasyon, düşük gelir gruplarının yaşam standartlarını ciddi şekilde düşürmüş ve ekonomik güvencesizlik hissi yaygınlaşmıştır. Bu durum, bireyler arasında derin çatışmalara, suç oranlarında artışa ve toplumsal dayanışmanın zayıflamasına yol açmıştır.
b. Dinamitlenen Aile Yapımız
Türk toplumunda geleneksel aile yapısı, modernleşme süreciyle birlikte değişime uğramaktadır. Çekirdek ailenin yaygınlaşması, kuşaklar arasındaki bağların zayıflaması ve boşanma oranlarının artması, bireyler arasındaki duygusal destek mekanizmalarının zayıflamasına neden olmuştur. Aile, toplumun temel taşı olarak görülürken, aile içi şiddet ve iletişim eksikliği gibi sorunlar, bireylerin ruhsal sağlığını olumsuz etkilemektedir.
c. Kaybolan Güven ve Kamplaştırılan İnsanlar
Son yıllarda Türkiye’de artan kutuplaşma, toplumun bir arada yaşama isteğini zayıflatmaktadır. Siyasi ve ideolojik farklılıklar, medya ve sosyal medya üzerinden derinleşmekte, bireyler arasındaki güven ilişkileri zarar görmektedir. Özellikle farklı siyasi görüşlere sahip bireyler arasında gelişen düşmanlık, toplumsal barışı tehdit eden unsurlardan biri haline gelmiştir.
Peki, sosyal cinnet haline yönelik göstergeler neler olabilir?
Sosyal cinnet hali, bireylerin içinde bulunduğu yoğun stres ve güvensizlik ortamının bir sonucu olarak ortaya çıkan, şiddet içeren ve anormal davranışların sergilenmesi durumudur. Türkiye’de sosyal cinnet hali, şu şekillerde kendini göstermektedir:
a. Şaşırtmayacak Kadar Sıradanlaşma Haline Gelen Şiddet Olayları
Türkiye’de bireyler arası şiddet olaylarında ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Sokakta, trafikte, evde ya da iş yerinde meydana gelen saldırılar, bireylerin içinde bulunduğu ruhsal çöküşün bir yansımasıdır. Medyada sıkça yer alan cinnet haberleri, toplumda yaygın bir öfke patlaması olduğuna işaret eder. Özellikle ekonomik zorluklar ve geleceğe dair belirsizlikler, bu şiddet patlamalarını tetiklemektedir.
b. Kendimize ve Toplumumuza Karşı Kaldığımız Yabancılaşma Hali
Bireylerin toplumsal yapıdan kopması ve kendilerini izole hissetmeleri, sosyal cinnetin başka bir belirtisidir. Toplumun temel yapı taşları olan güven, dayanışma ve sosyal ilişkilere olan inanç, zamanla zayıflamaktadır. İnsanlar, kendi iç dünyalarına çekilerek toplumsal bağlardan kopmakta ve bu durum ruhsal sorunları artırmaktadır.
c. Reçetelenen ve Reçetelenmemiş Ruh Sağlığı Sıkıntılarının Zirve Yapması
Depresyon, kaygı bozuklukları ve intihar vakalarında artış, sosyal cinnet halinin bireyler üzerindeki etkisini göstermektedir. Türkiye’de ruh sağlığı hizmetlerine erişimin sınırlı olması ve bu konuda farkındalığın düşük olması, bu sorunların çözümünü zorlaştırmaktadır. Ruhsal sağlıktaki bozulmalar, bireylerin topluma ve birbirine karşı olan tahammülsüzlüğünü daha da artırmaktadır.
Enine boyuna düşündükten sonra çözüm yolları neler olabilir ve toplumsal iyileşme nasıl sağlanabilir?
Sosyal cinnet hali, toplumun tüm kesimlerini etkileyen bir sorun olduğundan, çözüm yolları da kapsamlı ve çok boyutlu olmalıdır.
Acil Ekonomik İyileştirme Tedbirleri Sahneye Sürülmeli
Toplumun temel sorunlarından biri olan ekonomik güvencesizlik, bireylerin stres düzeylerini doğrudan etkiler. İşsizlik oranlarının düşürülmesi, adil gelir dağılımının sağlanması ve sosyal devlet anlayışının güçlendirilmesi, bireylerin ekonomik kaygılarını azaltarak toplumsal huzuru sağlayabilir.
Sosyal Birlik ve Dirliğin Güçlendirilmesi Gerekir
Bireyler arasındaki güven ve dayanışma, toplumsal barışın temelidir. Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve eğitim kurumları, bu dayanışmayı yeniden inşa etmek için çeşitli projeler geliştirmelidir. Özellikle gençler arasında sosyal sorumluluk projeleri ve gönüllülük faaliyetlerinin artırılması, bireylerin toplumla olan bağlarını güçlendirebilir.
Reçetesiz Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Projelendirilmesi
Türkiye’de ruh sağlığına yönelik hizmetlerin yaygınlaştırılması, sosyal cinnet haliyle mücadelede önemli bir adımdır. Psikolojik destek, bireylerin stresle başa çıkmalarına ve toplumsal sorunlarla daha sağlıklı bir şekilde yüzleşmelerine yardımcı olabilir. Bu bağlamda, devletin ve özel sektörün ruh sağlığı hizmetlerine yatırım yapması gerekmektedir.
Nihayetinde dostlar, Türk toplumunun mevcut yapısındaki bozulmalar, bireyler arasındaki ilişkileri zayıflatarak sosyal cinnet hali gibi tehlikeli sonuçlar doğurmuştur. Ekonomik, sosyal ve politik alanlarda yapılacak iyileştirmeler, toplumsal barışın yeniden inşa edilmesine ve bireylerin sağlıklı bir toplum içinde yaşamalarına katkı sağlayacaktır. Toplumun tüm kesimlerinin bu sürece katkıda bulunması ve birlikte hareket etmesi, sosyal cinnet halinin önüne geçmek için kritik öneme sahiptir.
Gökmen CAN / Eğitimci Sosyolog