SUYUN BUHARLAŞMASININ ÖNEMİ
Pekiyi hiç düşündünüz mü astığımız ıslak çamaşırlar, yerlere serdiğimiz sergilerdeki incir, üzüm, kayısı gibi meyveler nasıl kuruyor? Bunun sebebi 100°C’de içten kaynayarak buhar haline geçen suyun ayrıca 100°C’nin altında da her sıcaklıkta yüzeyden buharlaşıyor olmasıdır. Şayet suyun bu özelliği olmasaydı göller, akarsular ve denizler buharlaşmaz hava da hep kuru kalırdı. Bulutlar olmaz, yağış olmaz ve dolayısıyla hayat da olmazdı.
Suyun ısınması sonucu yoğunluğu değişir. Rüzgârında etkisi ile okyanuslarda yoğunlukları farklı sular arasında sıcak ve soğuk su akımları meydana gelir.
Mesela Kuzey Kutbuna çok yakın olan Kuzey Avrupa, İngiltere, İzlanda gibi ülkelerdeki bugünkü uygun hayat şartları, Atlantik’teki golfstrim adı verilen, kuzeye doğru akan sıcak su akımının tesiriyle teşekkül etmektedir. Bu su akımı olmasaydı birçok medeni dünya ülkesi bu gün buz dağları ile kaplı olurdu.
Yüzey gerilimi
Bütün sıvılar, yüzeylerini küçültmeye çalışırlar. Yağ, su ve başka sıvılar eğer serbest bırakırlarsa yüzeylerini küçültmek için küre şeklini alırlar. Bunun sebebi ise, moleküllerinin birbirini çekmesinden doğan, sıvı yüzeylerini geren bir kuvvetin bulunmasıdır.
Bütün sıvı yüzeylerini gergin tutan bu kuvvet yüzey gerilim kat sayısı ile ölçülür. Sıvıların bazıları içine kondukları kabı ıslatmazlar: yağlar gibi, yağlı kap içerisinde bulunan su gibi.
Temiz kaplarda ise su, kabı ıslatır. Çok ince borular su içerisine batırılınca, su boru içerisinde yükselir. Bu olaya kılcallık olayı denir.
Kesme şeker çaya batırılınca suyu, bu sebeple emer. Kabını ıslatan diğer sıvılara göre, suyun yüzey gerilim katsayısı daha büyüktür. Bu özellik sayesinde, bitkilerde su yükseklere çıkar. Bitkilerin boyları ne kadar yüksek ise kılcal boruları da o kadar incedir.
Bu özellik, bitkilerin kökünde çalışan bir motor gibi, suyu tepelere çıkarır. Bu, bitki ve dolayısı ile hayvan ve insan hayatı için büyük bir nimettir. Bu özellik olmasa veya suyun yüzey gerilim katsayısı küçük olsa idi, bitkiler ya olmayacak veya bodur kalacaklardı.
Toprak taneleri arasında kılcal boşluklar vardır. Bunlar su ile dolarak, toprakta daima bir miktar su bulundurulur. Bu da bitkilerin su ihtiyacını karşılar, onlara hayat verir.
Suyu kullanırken birde bu noktadan düşünün lütfen…
*Susuz aşk yaşanmaz, Cağaloğlu yayınları, İstanbul 2017 kitabımdan alınmıştır