Prof. Dr. Haşim Şahin’in moderatörlüğünde gerçekleşen “Tarih Ne Diyor?”un bu ayki konuğu Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Tomar oldu. Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerin ve bölgenin geleceğinin masaya yatırıldığı programda konuşan Tomar, “Suriye devriminin başarılı olma şansı var” dedi.
Tarihsel gelişmelerin alanında uzman isimler tarafından ele alındığı “Tarih Ne diyor?” programı, bu ay Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Tomar’ı ağırladı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programın moderatörlüğünü Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Şahin üstlendi. Programda, Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler ve bölgenin geleceği tüm detaylarıyla ele alındı.
Orta Doğu kavramını ele alarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Tomar, “Orta Doğu aslında bizim kavramımız değil. Bunu bir İngiliz, bir Amerikan kavramı olarak düşünebilirsiniz. Biz tarihsel olarak buraya Orta Doğu demiyoruz. Ben İslam coğrafyası diyorum. Çünkü İslam’ın hızla yayıldığı yer burası. ABD keşfedilmeden önce üç kıta vardı: Asya, Avrupa ve Afrika. Bu bölgelerin kavşak noktasında da bizim Orta Doğu dediğimiz bölge yer alıyor. Dolayısıyla burası dünya tarihine baktığımız zaman merkezi bir bölge. Dolayısıyla burada dinler de yayılmış. Günümüzde sadece petrolün varlığından ötürü önemliymiş gibi geliyor ama İslam öncesinde de sonrasında da her zaman çok önemli bir yer oldu ve öyle olmaya devam edecek. Çünkü dünyanın kavşağında bir bölge. Bugün dünyadaki insanların yüzde 60’ı bu bölgeden çıkan dinlere inanıyor. Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık. Buralar aynı zamanda hacılık mekânları” dedi.
Orta Doğu’da artık yeni bir dönemin başladığını da ifade eden Tomar, bölgedeki devletlerin birlik olması halinde emperyal güçlerin engelleneceğini söyleyerek şunları kaydetti:
“1950’lere kadar bölge İngiliz, Fransız gibi güçlerin etkisinde geçti. 50’lerden sonra yani Soğuk Savaş’ın çıkmasıyla bu bölgede bazı devletler denge içinde yürüdüler. Sovyetler Birliği çöktükten sonra 2000’li yıllarda Arap Baharı isyanları çıktı. Bu isyanların çoğu başarılı olamadı. Şu anda bir fırsat penceresi açıldı. Arap devrimleri içinde Suriye devriminin başarılı olma şansı var. Burada temkinli bir iyimserlik içinde konuşuyorum. Suriye’de halk iradesine dayalı bir yönetim kurulursa bunun zaman içerisinde bölgede yayılabileceğini düşünüyorum. Burada önemli bir sorun var: İsrail sorunu. Bu sorun bölgedeki ülkelerin tıpkı Avrupa Birliği’nde olduğu gibi iş birliği yapmasına bakar. Böylece bu bölgeye emperyal güçlerin gelmesi engellenmiş olur. Buradaki devletlerin etnik, mezhebi ne olursa olsun rasyonel bir politikayla ekonomik bir birliktelik yapması gerekiyor. Böyle olması durumunda çok farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.”