Ülkeme Hizmet için “Var mısın”?
Yine bir seçim sürecine girdik.
Beklendiği ve her zaman ki gibi ortalık toz duman. Bu toz duman ortamından başarılı çıkmak ise her babayiğidin harcı değil. Sosyal medya da insanların başkalarının aleyhine küfürlü ve kaba konuşması ise hiç doğru değil. Umarım bu seçim sürecinde insanlar birbirlerini kırmaz, üzmez. Son derece demokratik bir seçim olur. Çünkü seçim sürecinden sonra seçmenler olarak biz bize kalacağız…
Aday adaylığı için istifa eden edene. Demek ki çoğu insanın gönlünden vekillik geçiyormuş.
Kimi aday adaylığı süreçlerinde projelerine güveniyor, kimi parasına, kimi aklına, kimi de dayısına…
Partilerin ise işi gerçekten çok zor. Adaylarını seçme konusunda en az hata yapma riski ile hareket etmek istiyorlar. Ama işleri gerçekten de çok zor. Çünkü insan ile uğraşıyorlar, ellerinde terazileri de yok ki tartarak adaylarını seçsinler.Potansiyel olarak gerçekten çok güçlü adaylar var. Ele avuca sığmayanlar, söz dinlemeyenler…
Aslında vekillik çok büyük sorumluluk ister. Attığınız her adım, aldığınız her karar, hatta yediğiniz her bir lokmanın hesabını verebilmelisiniz hem bu dünya da hem de öbür dünya da. Büyük bir vebal söz konusu. Yanlış söyleminiz, davranışlarınız halk arasında büyük yankılar uyandırır. İnfiallere neden olabilir. Bir konuda muhalefetiniz ile söz düellosuna girersiniz, halk arasında ise bu şiddete dönüşebilir.
Bu nedenlerden dolayı, herkesin bu büyük yükün altına girmemesi, hatta kaçması gerekiyor. Çok büyük meziyetline sahip olmalı ki çevresine bir ışık oluversin.
Çünkü:
Vekil olmak isteyenler vatan aşkı ile yanmalıdır.
Ülkesine ne gibi faydalar sağlayacağı hesaplarını yapmalı ve bir yol haritası olmalıdır.
Aykırı projeleri ile sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı sallamalıdır.
Fedakâr olmalıdır, ülkesi için yeri geldiği zaman sevdalısından da, çocuğundan da vazgeçmeyi göze almalıdır.
Parada pulda gözü olmamalıdır.
İhale peşinde koşmamalıdır.
Makamları ülkesine hizmet için kullanmalıdır.
Tevazu sahibi olmalıdır, seçim süresindeki doğallığını vekil olduktan sonra da devam ettirmelidir. Halkı ile hem hal olmalıdır.
İstişarelere açık, iyi bir dinleyici olmalıdır.
Dertlere derman olmalı, iş bitiricilik vasfı kazanmalıdır. Yapabileceği bir işi yapmalı. Yapamayacak ise “özür dilerim, yapamam” diye yüzüne söyleyebilme medeni cesaretini göstermelidir.
Köylü ile köylü, bürokrat ile bürokrat, iş adamı ile iş adamı gibi olmalı, entelektüel bakış açısına sahip olmalıdır.
Bol kitap okumuş olmalı, bilgi dağarcığı geniş, olaylara bakış açısı rasyonel olmalıdır.
Tarihi, edebiyatı bilmeli, sanattan anlamalıdır.
Bu özelliklerin çoğunluğu taşıyan adaylarımıza sesleniyorum, bu ülke için, hizmet için aday adaylığa “varmısın?”…
Yoksa:
Enaniyetiniz tavan yapmış ise, bu ülkenin bir karış toprağını koruyamıyor veya umurunuzda değilse, tek derdiniz para ya da makam için aday adayı iseniz, zaten yoksunuz…