Öncelikle, 9 Eylül 2024 Pazartesi günü başlayacak olan 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının tüm öğretmen, öğrenci, ailelerimiz ve devletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Daha verimli, daha başarılı, daha etkin ve daha yetkin bir yılın geçmesi makro çapta tüm halkımızın kazanımının olması demektir. Bunun farkında olan emektar bir öğretmen olarak çeyrek asrı geçmiş tecrübelerimizle sabit olan ve hakikaten eğitimin en hassas noktalarından biri olan “üslup” konusunu ele almayı kendime bir sorumluluk addettim. Bu sebepledir ki bu makalemiz özelde eğitimin tüm paydaşlarına ve tüm toplumumuza gelsin diyoruz.
Bildiğiniz gibi iletişim, insan ilişkilerinin temel taşlarından biridir. Bir kişinin ne söylediğinden ziyade, bunu nasıl söylediği, yani “üslubu”, iletişimin etkinliğinin yönünü büyük ölçüde belirler. Üslup, bir mesajın/iletinin algılanma biçimini şekillendirir. Hatta şekillendirmenin ötesinde iletişimde karşı taraf üzerinde derin etkilere sahiptir.
Üslup, bir kişinin duygu ve düşüncelerini ifade ederken kullandığı dilin rengi, keskinliği, tonunu, seçilen kelimelerin varlığı ve kullanılma biçimi, beden dili varlığının yansımalarını kapsar. Aynı mesaj, farklı kimselerin farklı üsluplarıyla iletildiğinde çok farklı anlamlar kazanmaktadır. Mesleğimizle ilgili örnek olaylarda ve en küçük yapı taşımız olan ailemizdeki iletişim ve etkileşim varlığına dikkat ettiğimizde; bir eleştiri yaparken kullanılan sert bir üslup, savunmacı tepkilere yol açabilirken, aynı eleştiri yumuşak ve yapıcı bir dille ifade edildiğinde olumlu bir karşılık bulabildiğini görürüz. Bu da üslubun iletişimdeki başarısını doğrudan etkiler. Her bir ferdin; eş, anne, baba, evlat, öğrenci, işçi, emekçi, hasılı her bir bireyin buna azami dikkat etmesi gerekmektedir.
Şöyle bir soru aklınıza gelebilir: “Kardeşim ben hissettiklerimi içimden geldiği gibi söyleyemezsem bu üslup dediğiniz şey bana neleri kazandırır ki?” Bu soruya kısa kısa cevap verelim:
Karşılıklı Güven ve Saygı:
Doğru bir üslup, karşınızdaki kişilere saygı gösterdiğinizi ve onların görüşlerine değer verdiğinizi gösterir. Bu da güven duygusu oluşturur ve uzun vadede sağlıklı ilişkiler kurmanıza yardımcı olur. Çünkü “ne söylerseniz onu işitir ne yaparsanız da onu görürsünüz” kuralının varlığını hayatında tespit etmeyen, bu şaşmaz ilkeye şahit olmayanımız yoktur.
Etkili ve Verimli İletişim
Üslup, bir mesajın/iletinin anlaşılabilirliğini yani açıklığını artırır. Net ve şeffaf, samimi ve yapıcı, dilin beden ve jest mimiklerle birbirlerini destekler paralel bir üslup içinde olması, çıkabilecek muhtemel karışıklıkları önler ve vereceğimiz iletinin doğru bir şekilde ulaşmasını sağlar. Bu da doğrudan doğruya verimliliğe olumlu bir etkidir.
İkna Kabiliyetimizin Güçlenmesi
İkna edici bir üsluba sahip olmanın belirli şartları vardır. Bireyin yaptığı işin hem teorik hem de pratiğine sahip olması, sahip olduğu bu yetkinliği de hem kelimeleri sarf etme biçimlerinin tüm unsurlarını kullanabilmesi/kullanması karşı tarafın düşüncelerini ve duygularını etkileyebilir. Mantıklı/mümkün/olası yüksek argümanlarla desteklenen nezaket dolu bir üslup kullanmamız, genellikle karşımızdaki kimseleri ikna etme şansımızı artırır.
Peki, “Yanlış üslubun kaybettirdikleri şeyler nelerdir?” diye de soracak olursak buna da kısaca şöyle cevap verebiliriz:
Uyum ve İletişim Kaybı
Sert, sivri, yokuşa süren, kibirli, saldırgan veya küçümseyici/alay edici bir üslup (aslında bu bir üslupsuzluktur çünkü toplumda üslup denildiği zaman hep olumlu bir yaklaşım akla gelir), anlaşmazlıklara ve çatışmalara yol açarak uyum ve iletişim kaybına neden olur. Üslubun berbatlığıyla birlikte karşı tarafın istemli ya da istemsiz savunmaya geçmesi, iletişimdeki etkileşimi olumsuz etkiler ve istenmeyen sonuçlara neden olur.
Güven Kaybı
Kaba, saygısız, lakayt, itici veya empatiden yoksun bir üslup, güven kaybının nedenlerindendir. Karşısındaki insanlar kim olursa olsun, bizler, kendimizi değersiz hissettiren bir üslupla karşılaştığımızda, o kişiyle olan ilişkilerimizi yeniden gözden geçirme eğiliminde oluruz.
İtibar Zedelenmesi/Kaybedilmesi
Özellikle profesyonel çalışma/iş ve işleyiş ortamlarında, uygun olmayan bir üslup sergileyen kişinin itibarı zedelenebilir. Yanlış bir üslupla yapılan bir açıklama, kişiyi her açıdan zor durumda bırakabilir ve kariyerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Hatta nice emekler vererek elde ettiği kariyerinin ipini kendisi çekmiş olabilir.
Nihayetinde dostlar, üslubu, iletişimde sadece bir aracı olarak görmemeliyiz. Bu yetkinlik aynı zamanda bir etki ve bir güçtür. Verilecek bir mesajın etkili iletilmesinin sağlanması, büyük ölçüde nasıl ifade edildiğine bağlıdır. Kabul edilebilir, istenir, beklenen iyi bir üslup, güven ve saygı kazandırabilir, etkili bir iletişim sağlayabilir ve ikna kabiliyetini artırabilirken; yanlış bir üslup da çatışmalara, güven kaybına ve itibar zedelenmesine neden olabilir. Bu sebepledir ki hem kişisel hem de profesyonel (kariyer) ilişkilerde üslubun önemini kavramak ve doğru kullanmak, başarılı bir iletişim için çok önemlidir.
Kalın sağlıcakla…
Gökmen CAN / Eğitimci Sosyolog