Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Grup toplantısında konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in İsrail’in Mescid-i Aksa’ya karşı sergilediği tutumu sert bir dille eleştirerek Müslümanlara çağrıda bulundu. Erdoğan’ Müslümanlara çağrım şu: Lütfen Kudüs’ü ziyarete gidin, ziyaret edin, gidemiyorsanız da mutlaka yardım edin’ dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları:

Körfez turumuzdan dün gece döndük. Kardeş ülkelere gerçekleştirdiğimiz ziyaretler çok şükür başarılı bir şekilde geçti. Körfez bölgesindeki kriz başta olmak üzere ikili münasebetlerimizin yanında birçok meseleyi de ele alam fırsatımız oldu. Son ziyarette bir kez daha görüldü ki Türkiye tüm taraflarla görüşebilen, köklü bağları olan nadir ülkelerden bir tanesidir.  Son yıllarda yaptığımız ziyaretler ve temaslar Türkiye’nin yerini daha da güçlendirmiştir. Türkiye olarak kardeşlerimizin arasında yaşanan yapay sorunlar nedeniyle herhangi bir gerilim yaşanmasını asla arzu etmiyoruz. Enerjimizi terör gibi hepimizi tehdit eden konulara harcamak yerine, bölge iç krizlerle heba etmeye gönlümüz el vermiyor.

Müslümanların kavgaya değil dayanışmaya daha çok ihtiyacı var. Sorunlarımızı, sıkıntılarımızı samimiyet ve açık yüreklilikle konuşmanın yollarını aramamız ve çözmemiz gerekiyor.  Kardeşler arasında yaşanan gereksiz gerilime sebep olan krizin inşallah en yakın zamanda hallolacağını ümit ediyorum. Bu ziyaretin Katar krizinin çözümüne katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Müslümanların Mekke’deki Mescid-i Aram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi’den sonra üçüncü kutsal mabet Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dır. Bizim ecdadımız 400 yıl boyunca Mescid-i Aksa’ya hizmet şerefi nail olmuştur.

Lütfen Kudüs’ü Ziyaret Edin

Buradan tüm Müslümanlara çağrım, lütfen oraları ziyarete gitsinler, görsünler, eğer gidemiyorlarsa kandil yağı timsali oraya yardım göndersinler. Sahipsiz bırakmasınlar. Bugün İsrail askerleri sudan sebeplerle bahane çıkarıp pervasızca MEscid-i Aksa’nın bahçelerini kirletiyorsa bunun sebebi bizlerin yeteri kadar Kudüs’e sahip çıkmıyor oluşumuzdur. Madem ki kalbimizin ve gönlümüzün bir yarısı Mekke, bir yarısı Medine, üzerinde de bir tül gibi Kudüs vardır, öyleyse gelin hep birlikte Kudüs’e sahip çıkalım, yalnız bırakmayalım. Ama tıpkı Medine’ye , Mekke’ye nasıl sahip çıkıyorsak öyle sahip çıkalım. Ne Hristiyanların ne de Müsevilerin inançlarıyla, ibadetleriyle ve ibadethaneleriyle bizim hiçbir meselemiz ve sorunumuz yoktur.